Oyunculuk konusunda bir sınırı olmadığını söyleyen Hazal Kaya: İçinde yer aldığım proje için sevişme sahnesinde oynamam gerekiyorsa bunu yaparım. Oyunculuğun hakkını vermek adına elimden gelen çabayı göstermek bir kuralsa, böylesi bir kuralımın olduğunu söyleyebilirim
SUAT SALGIN (AYVALIK)
Ayvalık'ta, Türk edebiyatının en önemli yazarlarından Necati Cumalı'nın 'Ay Büyürken Uyuyamam' adlı ölümsüz eserinden uyarlanan ve Yeşilçam'ın duayen yönetmenlerinden Şerif Gören'i 18 yıl aradan sonra yeniden sinemayla buluşturan filmin çekimleri büyük bir titizlikle sürüyor.
4 Kasım'da vizyona girmesi planlanan ve başrollerini günümüzün en başarılı oyuncularından Hazal Kaya, Ayça Bingöl, Selin Şekerci ve Fırat Çelik'in paylaştığı film, son yılların en iddialı yapımı olarak nitelendiriliyor.
Şerif Gören'in öğrencilerinden ve Yeşilçam'ın önemli yönetmenlerinden Zafer Par'ın hocasına vefa borcunu ödemek adına büyük destek verdiği filmin, Ayvalık'ta süren çekimlerine her şeyden önce bir muhabir olarak kayıtsız kalamazdım.
Röportaj vizesini alır almaz, soluğu Hazal Kaya'nın yanında aldım.
Dizi koliklerin 'Aşk-ı Memnu' ve 'Adını Feriha Koydum' dizilerinden tanıdığı ve çok sevdiği, Hazal Kaya ile çok samimi bir röportaj gerçekleştirdik.
HEDEFİM SİNEMAYDI -Sevgili Hazal, milyonlarca televizyon izleyicisini ekrana kilitleyen 'Aşk-ı Memnu' dizisinde ki 'Nihal' karakterinden sonra Ayvalık'ta bir sinema filminde ilk kez başrol oynuyorsun. Neler düşünüyorsun?
Ama arada Feriha'yı unutmamak gerek... Şerif Gören gibi usta bir yönetmenle özellikle ilk defa başrol oynadığım bir sinema filmi deneyiminde birlikte çalışmak benim için çok önemliydi. Çok özel ve değerli bir proje oldu bu benim için. Mutluyum burada olmaktan.
- Oyuncu olmak hayalin miydi?
Çok küçük yaşlardan beri oyunculuğa büyük bir ilgim ve eğilimim vardı. O yaşlarda bir sinemaya gittiğimde sinemanın beyaz perdesinde oynayan oyuncunun yerine kendimi koyardım. Beyaz perdede kendimi görmek istiyordum. Bu yüzden de rol aldığım dizi filmlerde de olmayı da seviyorum ama hedefim sinema. Bu yolda adım adım ilerlemek istiyorum.
- Oyunculukta belirlediğin kıstasların var mı?
Hayır. Belirlediğim herhangi bir kural yok. Kaliteli projelerde yer almaya özen gösteriyorum. İçinde yer aldığım proje kapsamında sevişme sahnesinde oynamam gerekiyorsa bunu yaparım. Oyunculuğun hakkını vermek adına, rolümü en iyi şekilde yapabilmek için elimden gelen çabayı göstermek bir kuralsa, böylesi bir kuralımın olduğunu söyleyebilirim.
- Hazal Kaya gelecekte sinemada neyi hedefliyor?
Ben sadece içinde bulunmaktan keyif alacağım ve içime sinen projelerde yer almayı tercih ediyorum. Dolayısıyla benim için zirve şudur ya da şu kişiyle çalışmaktır diyemeyeceğim. Benim için beyazperde içime sinen değerli insanlarla çalışmak önemli sadece
- Bu değerli insanlardan biri de Şerif Gören olsa gerek.
Tabii ki...
TATİL İÇİN GELMİŞTİM - Ondan epey bir şeyler öğrenebildin mi bu ilk başrol deneyiminde?
Tabii ki...
- Bu Ayvalık'a ilk gelişin mi?
Hayır. Daha önce tatile gelmiştik. Çok yabancı olmadığım, çok da sevdiğim bir yer Ayvalık. Bu yüzden de oldukça keyifli geçiyor filmimizin çekimleri.
- Ayvalık'ta şu an setinde bulunduğumuz "Ay Büyürken Uyuyamam" filminde 'Hülya' karakterini canlandırıyorsun. Nasıl bir karakter Hülya?
'Hülya' üniversiteyi kazanmış genç bir kız. Küçük yaşlarda İzmir'den geldiği bu kasabada annesi ve ablasıyla birlikte yaşıyor. Ama oldukça güçlü bir karakter Hülya... Hayatında hiç kimseye muhtaç olmadan yaşamayı tercih eden ve bu yolda da ilerleyen bir genç kız.
TEMİZ VE GERÇEK SEVGİ - Henüz 21 yaşında çok genç bir oyuncu olmana rağmen dev bir hayran kitlesine sahipsin. Böylesi büyük bir hayran kitlesine sahip olmak senin için ne ifade ediyor?
Çok mutlu ediyor beni tabii ki... Yaptığım işin takdir görmesi bir yana, insanların direkt olarak karşılık beklemeksizin en temiz ve gerçek bir sevgiyle beni seviyor olmaları gerçekten benim acayip değerli bir şey. Hiç kimseyi geri çeviremiyorum. Hiç kimseyi kıramıyorum. Böyle davrandığım için dedikodu üretenler oluyor ama gerçekten de herhangi bir saygısızlık olmadığı sürece hiç kimseyi geri çeviremiyorum. Facebook'ta yokum. Zaten yoğun iş temposu içerisinde olamıyorum da. Bu yüzden de beni seven hayranlarımla yazışabilme şansım ne yazık ki olamıyor. Ama benim adıma hayranlarımın kendi kendine oluşturdukları Facebook sayfalarında sevenlerimle diyalog halinde olamıyorum. Ama onların var olması ve hakkımda hep güzel sözlerle bahsetmeleri beni çok mutlu ediyor.
FAZLA KISKANÇ DEĞİLİM - Ama röportajımızın öncesinde, Facebook'taki bir hayranının sana armağan ettiği bir çift küpeyi 'Adını Feriha Koydum' dizinin en çarpıcı sahnelerinden birinde kullandığını söylemiştin. Bu konuyu açar mısın biraz?
Feriha'da kar yağan bir sahnede, Melis adlı bir hayranımın bana hediye ettiği küpeleri takmıştım. Bunu benim de onu çok sevdiğimi ifade edebilmek için yapmıştım.
- Yanlış anımsamıyorsam, 'Aşk-ı Memnu'da Nihal hem ailesini kıskanan hem de kuzenine aşık duygularını belli edemeyen bir genç kızdı. Peki, Hazal gerçek hayatta kıskanç mıdır?
Kıskançlık doğal ve insani bir duygu ama çok fazla kıskanç olduğumu söyleyemem. Ben de sahipleniciyimdir. Nihal gibi her şeyin benim olmasını istemem ama sahipleniciyimdir.
Şan, şöhret mesleğimin getirisi - Genç yaşta şöhrete ulaşmak sana ne gibi avantaj ve dezavantajlar yaşattı?
Doğrusu şöhret olmadan önce rahatça gezdiğim cadde ve sokaklarda şimdi aynı rahatlığı gösteremiyorum. Örneğin arkadaşlarımla gittiğim bir cafe ya da restoranda doyasıya ve kahkahalarla gülebilmek benim için artık çok pek mümkün olamıyor. Farklı giyinmek ya da tanınmış bir oyuncu olmanın beraberinde getirdiği belli trendlere girmediğim için insanlar bazen beni yolda gördüklerinde 'Acaba O'mu? Yoksa O'na çok benzeyen biri mi?' gibi tereddütler yaşıyor. Bunu fark ediyorum. Sadece arkadaşlarımla sohbet edebilmek için gittiğim mekanlarda bana ayrıcalıklı davranılmasını yanlış buluyorum. Çünkü benim için bir simit satıcısından farkım sadece tanınıyor olmak. Oyunculuk da bir meslek... Şan, şöhret sadece onun getirisi. Yaşım itibariyle büyümem ve kendimi geliştirmeye çalışmamın dışında kimseden hiçbir farkımın olduğunu düşünmüyorum.
- Genç kızların hayranı olduğu son dönemin en yakışıklı jönlerinden Fırat Çelik ile birlikte başrolü paylaşıyorsun. Birçok genç hemcinsin sana özeniyor olmalı. Sen bu konuda ne düşünüyorsun?
Bunu çok normal karşılıyorum. Fırat her şeyden önce iyi bir insan... Oyunculuğuna saygı duyduğum bir arkadaşım. Gerçekten çok iyi ve temiz kalpli biri. Oyunculuk anlamında bakarsak; ben bu filmde, başta Ayça olmak üzere herkesten iyi kötü bir şeyler öğreniyorum. Tabii en çok da Şerif Gören gibi bir okyanustan oyunculuk adına ve ilerideki oyunculuk kariyerim için birçok şeyi öğrenmeye çabalıyorum. Engin tecrübesi olan Şerif Gören ile çalışma fırsatı yakaladığım için de kendimi oldukça şanslı hissediyorum.
Bir rock grubunda solist olabilirdim! - Bazen o güzel gözlerin etrafına hüzünlü bakıyor. Bu durum sanki zaman zaman karamsarlıklara düşüyormuşçasına bir izlenim bıraktı bende. Her şeyi içine atanlardan mısın yoksa?
Hayır atmam. Ama oyuncular duygusal olurlarmış belki de bu yüzden bazen etkilendiğim olaylarla karşılaşabiliyorum. Ama bu durum çoğumuzun hayatında var olan bir şey. Duygusal yanlarım yok değil. Ancak mantıklı olmaya çalışıyorum çoğunlukla...
- Dans ya da müzikle aran nasıl? Mesela sesinin oldukça güzel olduğuna ilişkin duyumlar aldım. Bu doğru mu?
Son yıllarda tangoya merak saldım. İnanılmaz keyifli ve farklı geliyor bana. Sesimin fena olmadığını düşünüyorum. Müziği seviyorum. Mesela 4 yaşındayken kemana ilgi duydum ve 7 yıl boyunca keman çaldım. Rock müziği seviyorum. Belki de oyuncu olmasaydım. Bir rock gurubunda solist olabilirdim.
