YILDIZ KAPLAN: Ben 16 yaşında anne-baba imzalı şekilde bir evlilik yaptım. Çok kısa bir süre içinde de hamile kaldım. O zaman henüz daha reşit bile değildim ama kucağımda bir bebek vardı
Bir dönemin komedi dizisi 'Tatlı Kaçıklar'daki rolüyle yıldızı parlayan oyuncu ve şarkıcı Yıldız Kaplan, üç yıldır gözlerden uzak, 2.5 yaşındaki oğlu Akif'i büyütüyor. Şu aralar yeni single'ı 'Aşk Dili' ile tekrar müzik çalışmalarına dönen Kaplan hamileliğini, anneliğini ve oğlu Akif'i anlattı...
- Üzerinden 2.5 yıl gibi uzun bir zaman geçti ama yine de hamileliğinizin nasıl geçtiğini merak ediyoruz...
Yedinci aya kadar çok sorunsuz ve güzel geçti. Hamileliğimi yazlıkta geçirdim. Sanırım oranın iyotlu havası bana çok iyi geldi. Fakat yedinci aydan sonra ellerimde ve dirseklerimde inanılmaz ağrılar başladı. İki ay boyunca aterlerle dolaştım. Gerçekten o ara bana ne oldu, hiç bilmiyorum. Acaba 38 yaşında hamile kaldım diye mi oldu diye düşündüm. Doktorlar hiçbir şey yapamayacağımı ve doğurana kadar bu ağrıları çekeceğimi söylediler. Gerçekten de Akif'i doğurduktan bir süre sonra ağrılarım geçti.
- Çok formda görünüyorsunuz. Hamileliğinizde beslenmenize dikkat ettiniz mi?
Beslenmeme elimden geldiği kadar dikkat etmeye çalıştım. Mümkün olduğunca sebze, yeşillik ve protein ağırlıklı beslendim. Ama kendimi çok sıktığımı söyleyemem. Çünkü hamilelik biraz daha rahat bir dönem ve bunun da tadını çıkarmak istedim.
TOPLAM 16 KİLO ALDIM
- Toplam kaç kilo aldınız?
15-16 kilo aldım. Doğumdan sonra 10 kilo fazlalığım vardı. Spor yapmama rağmen veremedim. Ocak ayında çok sıkı bir diyet uyguladım. Fakat sonuç yine başarısız oldu. Ama çok ilginç ki büyük kızım Işıl'ın evlilik hazırlıkları, yeni çıkardığım single'ın promosyon çalışmaları derken bir ayda beş-altı kilo verdim.
- 24 yaşında bir kızınız var. Bu kadar uzun bir süreden sonra tekrar anne olmak nasıl bir duygu?
Ben 16 yaşında anne-baba imzalı şekilde bir evlilik yaptım. Çok kısa bir süre içinde de hamile kaldım. O zaman henüz daha reşit bile değildim ama kucağımda bir bebek vardı. Kızımla aramda 17 yaş var. Hatırlıyorum, kayınvalidem benim sütümü getirirdi, ben de içip uyurdum. Yani kızımla beraber büyüdük. Ben anne olduğumu tam olarak Akif'le anladım diyebilirim.
- Akif nasıl bir çocuk?
Gerçekten çok mutlu büyüyen bir çocuk. Çünkü onu çok fazla kısıtlamıyoruz. Bunun yanında çok dikkatli. Bazen bizi dinlemiyor gibi görünüyor ama bir gün bir bakıyorsunuz, size o gün olanları anlatıyor. Ben çocuk yetiştirmeyle ilgili çok fazla kitap okudum. Ve anladım ki, çocuk yetiştirmek başlı başına bir sanat. Ben de geçen bu üç yıl içinde dünyanın en zor sanatını yaptım diye düşünüyorum. Çünkü bence en önemli şey, anne- babasından bağımsız, apayrı kişilikte bir birey yetiştirmek. İşte o zaman çocuk yetiştirmiş oluyorsunuz.
- Uzun süreden beri ortalarda yoktunuz. Bu sırada neler yaptınız?
Kendimle baş başa kaldığım iki buçuk yıl içinde Akif'den hiç ayrılmadım. Hatta eşim Celal Bey bu duruma çok kızıyor. Bazen baş başa programlar yapmak istiyor ama ben Akif'i bırakmıyorum diye bana kızıyor. Bense iki gün bile olsa çocuğumdan ayrı kalamıyorum. Sanırım ileri yaşta anne olmak böyle bir şey. Sonradan görmek gibi...
BİRLİKTE EĞLENİYORUZ - Oğlunuzla nasıl vakit geçiriyorsunuz? Ona yeterli zaman ayırdığınızı düşünüyor musunuz?
Öncelikle Akif'ten sevgimi ve ilgimi asla eksik etmemeye çalışıyorum. Zaten bu, çalışmalarıma üç yıl ara vermemden de anlaşılıyordur. Onun dışında haftada bir mutlaka bir program yapıyoruz. Ya sirke ya da lunaparka, yani bunun gibi güzel, eğlenceli etkinliklere gidiyoruz. Evde olduğumuz zaman da oyunlarla sayı, harf ve renkleri öğretiyorum. Gerçi herkes henüz erken olduğunu söylüyor ama o şimdiden renkleri, sayıları ve harfleri tanıyor.
Onu rahat bırakıyorum - Sizce nasıl bir annesiniz?
Elimden geldiği kadar iyi bir anne olmaya çalışıyorum. Etrafımdakiler de öyle olduğumu söyler. Titiz bir anneyim. Ama "Aman düşmesin, aman bir şey olmasın" şeklinde bir titizlik değil bu. Düşse de sağına soluna bakacak, düştüğünü anlayacak. Yani bunda bu kadar büyütülecek bir şey yok. Ama bu söylediğim yanlış anlaşılmasın, ilk bir buçuk yıl tabii ki ben de bu konuda çok dikkatliydim. Ben sadece çocuğumu rahat ve doğal bir şekilde yetiştirmek istiyorum.
"Hayatımı oğluma göre planlıyorum"
Bütün programımı Akif'e göre yapıyorum. Eğer öğlen bir yere gideceksem, mutlaka onun yemeğini hazırlıyorum. Öğünlerini asla ihmal etmiyorum. Çünkü Akif'in beslenmesini çok önemsiyorum. Onun bakımı ve beslenmesi konusunda çok hassasım. Bu Eylül'de yuvaya başlayacak. Bu, ikimiz için de daha iyi olacak. Çünkü hayatımı ona göre programladığım için akşamları 21.30'da uyuyakalıyorum. Akif de bensiz uyumuyor. Bana çok bağlı. Sanırım bu çeşit bir anne sendromu bu yaşlarda oluyor. Ama evde çalışan yardımcılarım da çok iyiler. Akif zaten onların eline doğdu. Oğlumu onlara bıraktığım zaman asla gözüm arkada kalmıyor. Bu benim için büyük lüks.
