TOKAT: Atatürk, dünya üzerinde çok etkili olmuş bir siyaset adamı, bir kahraman, bir şair. Her türlü kategoriye sokabilirim Mustafa Kemal'i. Bu rol benim için hiçbir zaman dezavantaj olmaz. Mustafa Kemal'i oynamaktan gocunmam ancak gurur duyarım
ŞİRVAN BEKTAŞ (HABER MERKEZİ)
Atatürk'ü canlandırdığı Hür Adam filmiyle dikkatleri üzerine çeken tiyatro oyuncusu Mehmet Tokat, farklı bir Atatürk rolüyle yine karşımıza çıkıyor. Tokat, Tuncay Özinel Tiyatrosu tarafından sahnelenen "Uyan Uyan Gazi Kemal" adlı belgesel oyunla, bu kez büyük kurtarıcıyı bilinmeyen yönleriyle anlatıyor. Belgesel tarzdaki tiyatro oyununda Atatürk'e olan benzerliğiyle dikkat çeken Mehmet Tokat ile yeni oyunu ve gelecek planları üzerine konuştuk.
- Daha önce hangi oyun ve filmlerde Atatürk'ü canlandırdınız? Role nasıl hazırlanıyorsunuz?
Daha önce Hür Adam adlı filmde ve Şahbaba isimli belgeselde Atatürk rolünü oynamıştım. Uyan Uyan Gazi Kemal'de de Atatürk'ü canlandırıyorum. İlk zamanlar biraz tereddüt etmiştim. Tamam, fiziksel olarak benziyordum. Ama beden dili, konuşma şekli ve hareketlerini nasıl üstüme oturtacaktım. Role hazırlanırken Atatürk'e ait eski görüntüleri inceledim. Günlerce çalıştım. Ruhuyla temsil etmek istedim. Sadece Mustafa Kemal'in askeri olarak yansıtmaya çalıştım. Fizik olarak benzediğim için avantajlıyım. İstanbul'da 'Uyan Uyan Gazi Kemal' oyununun galasından sonraki ilk gösterimde 70 yaşlarındaki tarih öğretmeni, kulise geldi ve 'ver çocuğum elinizi öpeyim' dedi. Ben de "Ne yapıyorsunuz?" dedim. Yaşlı amca ise, 'Tarih öğretmeni olmama rağmen dersimi ben burada aldım' dedi. Senin kadar vücut dilini kullanan birini görmedim. Üzerine kendimden de bir şeyler kattım. Zaten arada çok fazla benzerlik kurmak istemiyoruz. Çünkü Atatürk, bambaşka bir karakter. Biz sadece onun fikirlerini insanlara ulaştırmaya çalışıyoruz. Bu çok büyük bir ihtiyaç, hele ki günümüzde...
- Hür Adam'da Atatürk ile Said Nursi'nin karşı karşıya geldiği sahnede, Said Nursi'nin bacak bacak üstüne atması çok konuşulmuştu? Neler söyleyeceksiniz?
Aslında yönetmenimiz Mehmet Tanrısever'in inisiyatif kullandığı bir sahneydi. Çünkü senaryoda yalnızca konuşmaya yer veriliyordu. Sahneyi çekerken yönetmen bir anda "O Mustafa Kemal ise sen de Said Nursi'sin" dedi. Hatta, Said Nursi'yi oynayan Mürşit Ağa Bağ ile tartıştık. "Hocam, olmaz öyle şey, ayak ayak üstüne atılmaz. O zaman ayak ayak üstüne atma kültürü yoktu. Bağdaş kurma vardı. Görüşme ile ilgili yazılı kaynaklar var ama görüşmenin nasıl olduğuyla ilgili bir durum belirtilmemiş. Mustafa Kemal Paşa'ya karşı öyle yapılamazdı. Yani, Said Nursi'nin Mustafa Kemal karşısında ayak ayak üstüne atması fikri tamamen yönetmene aitti.
- Bir oyuncu olarak Atatürk rolünün üzerinize kalması ve sadece onunla anılmaktan korkuyor musunuz?
Atatürk, her Türk oyuncunun oynamak istediği yegane rollerden biridir. Rolün üzerime yapışmasından hiç korkmuyorum. Tam tersine, bundan gurur duyarım. Çünkü, dünya üzerinde çok etkili olmuş bir siyaset adamı, bir kahraman, bir şair. Her türlü kategoriye sokabilirim Mustafa Kemal'i. Hakikaten, ne söylediyse güzel söylemiş. Bu rol benim için hiçbir zaman dezavantaj olmaz. Yapışırsa hiç gocunmam ancak gurur duyarım.
HER KOŞULDA KUTLANMALI - Belgesel oyun sahnelemek zor değil mi?
Belgesel oyun sahnelemenin de böyle bir oyun yapmanın da ciddi riskleri var. Ama biz gerçek Atatürk kimliğini insanlara göstermek istiyoruz. İnsanların bildiği ama görmediği Mustafa Kemal var. Uyan Uyan Gazi Kemal dramatik bir belgesel. Atatürk'ün bilinmeyen yönlerini sahneye taşıyor. Seyirciler Atatürk'ün söyledikleri ve yaşadıkları, onun asıl kimliği karşısında epey şaşırıyorlar. Bugün Van depremi nedeniyle Cumhuriyet resepsiyonu ve kutlamaların iptal ediyorlar. Çok üzülüyorum. Deprem nedeniyle resepsiyon iptal ediliyorsa, Kurban Bayramı'nı da iptal etsinler. Önce Cumhuriyet. Çok evrelerden geçtik. Çok sıkıntılar yaşadık. 1 hafta önce 24 aslanımız gitti. Daha çok acı yaşayacağız. Her acıda, biz Cumhuriyetimizin kuruluşunu inkar mı edeceğiz. 700 yıllık beklentiden sonra gelen bir bayram. Her koşulda kutlanması gerekiyor.
"Kendi kitabı olan bir şairim" - Şiirleriniz de var öyle değil mi?
25 yıllık tiyatro oyuncusuyum. Büyük ustalarla çalıştım. Çekirdekten yetiştim. Aynı zamanda açıköğretim fakültesinde sosyoloji okuyorum. Kendi kitabı olan bir şairim. Turne otobüslerinde herkes yeteneklerini sergilerdi. Kimi taklit yapar, kimi şarkı söylerdi. Bende kendi yazdığım şiirleri okurdum. Çok beğenilirdi. Sonra bu şiirleri değerlendirmeyi düşündüm ve ilk şiir kitabı yazdım. 2005 yılında, "Her Aşk Başladığı Yürekte Biter" isimli kitabım yayınlandı. Kendi şiirlerimi seslendirdiğim bir şiir albümü yaptım. Ünlü sanatçılar kendi branşlarında türküler seslendirdiler. "İnadına seni sevdim" isimli solo şiir albümüm belki kendi alanında ilkti. Ancak yoğunluktan promosyon çalışmalarıyla çok ilgilenemedim. 2011 yılında "Beni Kaybediyorsun" isimli bir solo albüm yaptım. Özgün halk müziği tarzında bir albüm oldu.
