İzmir'in ateş topuna kucak açan kent; Urla

Türkiye'nin en batısında yeralan İzmir'in kıyılarından daha batıya baktığınızda gördüklerinizdir Urla.


Güneşin Kordonboyundan her akşam kayboluşundan sanki Urla sorumluymuş gibi gelir. Biraz öyledir Urla...
FAHRETTİN GÖK
İzmir olmasaydı, Urla antik dönemin olduğu kadar, günümüz modern yaşamın da merkezi olurdu. Baksanıza aradığınız herşey orada. Yaşamak için herşey. Deniz, güneş, rüzgar, toprak, bereket velhasıl her mevsimin ve her dönemin güzellikleri sanki bu merkezde toplanmış.
Urla, sadece daracık sokaklar, taş evler, balıkçılar, ağların artıklarından doymuş teknelerin arasında miskin miskin dolaşan kedilerin barındığı yerden ibaret değil. Tarihi çok eskilere, antik döneme dayanan yaşamın izleri de burada yaşıyor, Urla'da...
Bir hafta sonu kaçamağı yapılacak yer değildir Urla. Günün her saatinde, zamanın her diliminde kentin kalabalıklarından arınıp, tertemiz havasını teneffüs edebileceğiniz, taze sebzeler, meyveler, deniz mahsülleri yiyebileceğiniz, eğer coşarsanız bir balıkçıyla açılıp bizzat canlı canlı balık tutup sıkıntınızı denize bırakabileceğiniz yerdir.

İZMİR'İN SAKLI BAHÇESİ

Kimi, Urla'yı "İzmir'in saklı bahçesi" diye niteler. Değildir, değil. Açıkça, İzmir'e hayat veren rüzgarların estiği "sakin komşusu"dur. Başınız sıkıştığında yarım saatte ulaşabileceğiniz güzel bir komşudur. Sadece İzmirliler için değil, Ege'nin yakın kentlerinden de hafta sonları akın akın gelenler Urla'nın geniş coğrafyasına dağılır. Her köşesi bir başka güzeldir.

HAFTA SONU KAÇAMAKLARI

Bir hafta sonu sabah çıkıp onlarca mekandan birine köy kahvaltısı yapmak için oturabilirsiniz. Zeytinalanı'ndan itibaren başlar Urla. Kalamaki, İskele, Çeşmealtı, Özbek, İçmeler denizin kıyısına sıralanır. Urla merkezi denize en yakın olduğu İskele'ye bile 7- 8 kilometre mesafede. Ama Urla'nın içine dalarsanız, çıkamazsınız. Çünkü, orada herşey vardır. Tarihin her döneminin kalıntıları oradadır. İnsanlar bizzat mekan olarak seçmiş ve korumuşlardır. Taş evlerin arasında yatır, ibadethane, eski Rum kiliseleri... Zaten, Urla adını Rumca bataklık- sazlık anlamına gelen "Vurla" kelimesinden alıyor. Bir kısım tarihçiler ise Mehmet Çelebi'nin komutanlarından İbrahim Bey'in sefere çıkarken kendisine "uğur ola", "uğurlu geldi" demesinden türediğini söylüyor. Her neyse adı üstünde Urla işte..
Urla, tarih boyunca hep ilgi odağı kabul edilmiş. Piri Reis'in "Kitab-ı Bahriye"sinde; girintili çıkıntılı kıyılarını, adalarını dile getirirken nerelerin 'yufka sulu demir yeri', nerelerin büyük gemilerin yatabileceği kadar derin olduğunu, rüzgarın hangi mevsim nereden estiğini saymış tek tek...

ZEYTİN VE ÜZÜM

Balıkçı kasabası olmasına karşın Urla'da zeytin ve üzüm de önemli geçim kaynağıdır. Evliya Çelebi Seyahatname'sinde çarşı içinde gördüğü bir asmayı anlatırken, "Bu çarşının ortasında bir üzüm asması var ki, iki adam ancak kucaklayabilir" diyor.
İskele meydanının kuzeyinde çalışmaların hala devam ettiği antik Klazomenai kenti kalıntıları da Evliya Çelebi'nin yazdıklarıyla örtüşüyor. Kazılarda ortaya çıkan İ.Ö. 6. yüzyıl sonuna ait zeytinyağı üretim atölyesinin zeytin kırma bölümü, pres ve imbikleri ile bugüne dek yüzlerce parça halinde bulunan zeytinyağı depolama kapları, aslına uygun şekilde yeniden inşa edilen atölyelerde sergileniyor.

ÜNLÜLERİN MEKANI

Önemli kişilere de ev sahipliği yapmıştır Urla. Yunanistan'ın Florina şehrinde doğup Urla'da yaşayan edebiyatçı Necati Cumalı bunlardan biri. Ege'nin iki kıyısında yaşayan insanların hayatlarından izler taşıyan eserler yazması da bu yüzden. Yunanlı şair Yorga Seferis de 1914'e kadar Urla'da yaşamış. Şairin yaşadığı ev butik bir otel haline getirilmiş. Resepsiyondan içeri girdiğinizde tarihte yolculuğa çıkmış gibi hissediyorsunuz kendinizi; hemen solunuzda bulunan eski bir radyo ve piyano, duvarlarda asılı eski fotoğraflarla. 15 yıl kadar önce kaybettiğimiz Tanju Okan'ın memleketi de burasıdır.

TARİHİ ATMOSFER

Günümüzden 8 bin yıl öncesinden başlayarak, birçok medeniyete ev sahipliği yapan Urla, arkeolojik ve tarihi mekanlardan oluşur. Dünyayı hayran bırakan İyon şehirlerinden antik Klozomenai kenti, Limantepe Höyüğü ve 2 bin 600 yıllık tarihi geçmişe sahip, Anadolu'nun en eski zeytinyağı işliği görülmesi gereken yerler arasında yer alıyor. Tarihi cami ve mescitler, türbeler ve 20üzerinde tarihi çeşme de meraklılar için biçilmiş kaftandır.
Kimse buradan sıkılmaz
Urla, geniş bir alana yayılmış yerleşimiyle uzun zaman sıkılmazsınız. Fazla zaman geçirmemiş olanlara bir gün yetmez. Örneğin, balıkçılık ve ziraatin merkezi, eski yerleşimiyle Özbek köyü, çok keyiflidir. Otantik havasına kaptırırsınız kendinizi. Mesela Güvendik tepesine çıkın, ayaklarınızın altında Çeşmealtı'nı saatlerce seyredebilirsiniz. Açık havada İzmir Körfezi'ni bile görürsünüz. Kokarköy, Malgaca içmeleri de Urla'nın güzelliklerindendir.
Ne yenir?
Bazı yerler vardır ki, "Ne isterseniz yiyebilirsiniz." İşte Urla onlardan. Sebze, et, meyve ve deniz ürünleri... Hepsinin tadına bakın ama katmeri meşhurdur, deneyin. Merkezdeki pideciler, Urla kebabı yapan lokantaların lezzet sofralarında herşeyi yiyebilirsiniz. Her türlü deniz ürünleri sunan pekçok mekan var. Kalabalık derseniz, İçmeler'de Şenkardeşler Restorant'ın taze balıklarını sakin ortamda meltem esintisinde yiyebilirsiniz.
Nasıl gidilir?
İzmir'den 40 kilometre güneyde yer alan Urla'ya otomobilinizle otoyoldan 20 dakikada ulaşabilirsiniz. Artık Üçkuyular'dan belediye otobüsü ve minibüslerle Urla'nın her köşesine ulaşma imkanı var.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.