"Acılarımı şarkılarla dile getirebiliyorum"

SUZY: Acılarımı ve kayıplarımı söz ve müzik yazarak ve sonra onları şarkı olarak kaydederek getirebiliyorum. Biraz garip olacak belki ama kaybettiğim sevdiklerimin anısına bir şeyler yapmak beni biraz rahatlatıyor, sanki onları biraz daha yaşatmak gibi...

15. yüzyıl İspanyasından tüm Akdeniz'e ve Ortadoğu'ya yayılan en etkileyici Sefarad şarkılarını, 1998 yılında sırf çocuklarına aktarmak için kaydettiği 10 geleneksel Sefarad şarkısıyla müthiş bir efsaneye dönüşen, ardı ardına yayınladığı albümlerle ve meşhur "Unut Sevme Beni " şarkısına yazdığı İbranice sözlerle ünlü olan şarkısı şarkısı "Tishkah" ile Ortadoğu'dan çıkan en ünlü Dünya Müziği yıldızlarından biri haline gelen Suzy, babasına şarkılarını kalbiyle ve Türkçe söylüyor. Suzy'nin albümü "Baba Dili" Pasion Turca etiketiyle çıktı ve dağıtımını EMI Müzik Türkiye üstleniyor. 5. stüdyo albümüyle ilk kez Türkçe bir albüm kaydeden yıldız, babasının en sevdiği şarkıları ve kendi yazdığı yepyeni şarkıları aynı albümde topluyor. Ünlü sanatçıyla Ladino geleneğini, şarkılarını ve son albümünü konuştuk.
- İlk albümünüzü kaydederken sizi harekete geçiren ne oldu?
Bundan 17 sene evvel anneannemi ve teyzemi kaybettim. Bu kaybın acısıyla savaşırken, onlarla beraber Ladino dilini de (Yahudi İspanyolcasını) kaybettiğimi farkettim. Bunun üzerine, bir kısmını onlardan öğrendiğim 10 tane Ladino şarkıyı kaydederek, bu giderek kaybolan kültürün bir parçasını oğullarıma devretmek kararını aldım. Oğullarım Yahudi İspanyolcası bilmeseler de küçük oğlum piyano çalmasını bildiği için, şarkıları kaydedersem, bu şarkıların benden sonra da ailemizde yaşayabileceğini düşündüm.
- İlk olarak ne zaman Ladino geleneğine bağlandınız?
16 yaşındayken, Musevi Cemaati'nin İstanbul'daki kültür ve sanat derneği olan Dostluk Derneği'nin faaliyetlerine katıldım. Orada, İzzet Bana'nın sahneye koyduğu, 1920'li yıllarının Kuledibi semtinde yaşayan Musevi topluluğunun hayatını tasvir eden "La Kula" müzikalinde yer aldım. Bu eseri 23 kez sahnede canlandırdıktan sonra, orada söylenen Ladino şarkıları unutmama imkan yoktu. Böylece, zaten ait olduğum Ladino kültürüne iyice bağlanmış oldum.
- Ailede Yahudi- İspanyol geleneğiyle olan bağınızı size ilk kim hissettirdi?
Büyükannelerim; özellikle anneannem. Anneannem bazen evde şarkı söylerdi. Onlar Ladino konuşurken, bir de baktım çaktırmadan öğrenivermişim deyimleri, şarkıları...
- Kendi şarkılarınızı kendiniz yazıyorsunuz; ilhamı nelerden alıyorsunuz?
Acılarımı ve kayıplarımı en anlamlı şekilde böyle dile getirebiliyorum; söz ve müzik yazarak ve sonra onları şarkı olarak kaydederek. Biraz garip olacak belki ama kaybettiğim sevdiklerimin anısına bir şeyler yapmak beni biraz rahatlatıyor, sanki onları biraz daha yaşatmak gibi, sanki onlar hayatta iken belki yeteri kadar gösteremediğim sevgimi hissetmelerini sağlamak gibi...
- "Unut Sevme Beni" için yaptığınız adaptasyon "Tishkah" en başarılı şarkılarınızdan biri oldu; neden özellikle o şarkı?
İsrail'de oryantal müzik seven büyük bir kitle var. Ona göre de oryantal müzik yapan bir sürü sanatçı. Benim de içimden bu kitleye hitaben, bu güzel şarkıyı İbranice yorumlamak geldi. Beğenildiğini görünce yarısı İstanbul, yarısı İsrail'de çekilmiş olan bir video klibini yaptım. Ama en güzeli, bir aile ferdinin İstanbul'un ünlü kulüplerinden birinde bu şarkıyı duymuş olması... Bunun üzerine, 5 sene evvel Budapeşte'de katıldığım EuroMed Festivali'nde repertuvara ekledim.
- 5. stüdyo albümünüz "Baba Dili- Father Tongue" aynı zamanda Türkçe kaydettiğiniz ilk albümünüz; peki bu fikir nasıl ortaya çıktı?
Daha evvel de söylediğim gibi, acı kayıplarımı en iyi böyle dile getirebiliyorum. Sevgili babacığımı 66 yaşında iken ansızın kaybetmek beni çok sarstı. Onun anısına albüm yapmak da beni biraz olsun rahatlattı. Kaydetmesi en zor olan albümüm oldu; yapımına 3 kere başladım. İlk iki keresinde bir şarkıyı ağlamadan baştan sona bitiremiyordum. Neyse ki 6 yıl sonra becerdim. Babamla iletişim lisanım Türkçe olduğu için de onun anısına ilk Türkçe albümümü yapmış oldum.
- Türkiye'de de kökleriniz var; peki Türkiye hakkındaki hisleriniz?
Evet, İstanbul'da doğdum, büyüdüm. Hayatımın çok güzel bir kısmı olan ilk 17 senem İstanbul'da geçti. İsrail'de evlenip çocuk sahibi olduktan sonra bile, hiç bir zaman Türkiye ile olan derin bağlarım kopmadı. Tabii ki değişiklikler görüyorum. Normal, aradan 34 sene geçmiş. Özellikle Türkçemizdeki yeni sözcükleri öğrenmeye çalışıyorum. Ama Bebek'te veya Boğaz'da bir balıkçıda kırmızı soğanlı bir lakerda yiyip, yanında bir kadehcik rakı içtim mi, benden iyisi yok; işte o zaman hiç bir şey değişmemiş gibi geliyor...
"8 şarkıyı 15 dakika içinde besteledim!"
3. albümüm "Aromas y Memorias" (Aromalar ve Anılar) da başka bir deneyimim oldu. Özel bir deneyim...
Belki biliyorsunuzdur, Ladino şarkılar 400 küsur sene evveline uzandıkları için genelde anonimdirler. Bir gün, ünlü Ladino şairi Margalit Matitiahu telefon edip benden şiirlerini şarkıya çevirmemi rica ettiğinde, çok sevinmiştim. 14 tane şiir kitabından istediğim şiirleri seçebileceğimi söylemişti. Seçmek için oturup okumaya başladığımda, bazı şiirleri okurken, müziklerini duyduğumu hissettim. Ne nota okumayı ne de bir enstrüman çalmayı bilmediğim için, kafamın içinde dolaşan müziği hemen kaydettim. Böylelikle, o albümde olan 9 şarkıdan 8 tanesini, bir saat on beş dakikada bestelemiş oldum. Profesyonel arkadaşlar bana inanmadıklarını belirttiklerinde, bu olayın özel bir deneyim olduğuna, benim besteci değil, sadece bir kanal olduğuma inandım.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.