SELAMİ KALAY
Heradot, ''Harpagos, İyonya'yı yönetimi altına aldıktan sonra Karyalılar, Kaunoslular ve Likyalılar üzerine yürüdü'' diye yazmış. İÖ.550-500 yıllarındaki Pers savaşları sırasındaki bu anlatım ve başka bilgilerden yola çıkılarak Kaunos bölgesinin, içinde birçok şehir ve köy barındıran Karya ve Likya gibi ayrı bir bölge olduğu ve bu ikisinin arasında yer aldığı ifade ediliyor. Kaunos şehri de bu bölgenin merkezi olarak kabul ediliyor. Kaunoslular kendilerinin Girit'ten geldiğini söyleseler de, kentin kurucularının Anadolu'nun yerli insanları olduğu kabul ediliyor. Kendilerine ait dilleri, tanrıları, adet ve görenekleri ile komşularından farklı bir başka ''yerli halk'' özelliğine sahip olmuşlar. Bu özellikleri arkeolojik buluntularla da desteklenmiş. Kentin eski ve yerli ismi olan Kbid, kenti ele geçiren Helenlerin, diğer Anadolu şehirlerinde yaptıkları gibi değiştirilerek Kaunos yapılmış.
BİR KARYA KENTİ
İÖ.387 yılında Helenler ile imzalanan Kral Barışından sonra, kendilerini Pers satrapları olarak tanıtan Hekatomnidler sülalesi yönetimi ele almış. Kaunos artık bir Karya kenti olmuş. Kentin, Hristiyanlık çağında da uzun ve önemli bir tarihi geçmişi olmuş. Geç Antik Dönem'den başlayarak ortaçağ içlerine kadar Doğu Roma ve Likya Kilisesi Eyaletine bağlı kalmış. Bu dönemle birlikte kent artık iki isimle, ''Kaunos Hagia'' olarak anılmış. Kaunos bütün tarihi boyunca sıtma hastalığının etkisi altında kalmış ve halkına, bu hastalığın neden olduğu görünümlerinden dolayı ''Yeşil Benizliler'' denmiş.
Prof.Dr.Baki Öğün ve ekibi tarafından kazı çalışmaları yapılmış olan antik kent iki kısımdan meydana gelmiş, Akropol ve Aşağı Şehir. Kuzeydeki oldukça sarp kayalıklara oyularak yapılan kaya mezarlarının tahmini sayısı 150 kadar. Bunlardan 20 tanesinin cephesi İyon tarzında bir tapınağın cephesine benzetilmiş. Bu mezarların büyük bir kısmının İÖ. IV.yy.a ait olduğu ve Büyük İskender'in istilası yüzünden bir kısmı tamamlanamadığı tespit edilmiş. Mezar odalarının içerisine, hediye koymaya yarayan şekiller yapılmış. Ayrıca güvercin yuvası şeklindeki mezarların yanı sıra kare veya dikdörtgen mezar çukurları ile de karşılaşılmış. Kayalara oyulmuş, üstü kapaklı sanduka tipi mezarlar ve lahitlerin, büyük bir olasılıkla kaya mezarlarından daha önceki bir tarihe ait olduğu düşünülüyor.
ROMA HAMAMI
Roma hamamı imparatorluk hamam binaları içinde en iyi korunmuş olanlarından birisi. Kentin her yerini rahatça görebilecek bir yere yapılmış olan yuvarlak, üç basamaklı geometrik yapı ölçüm istasyonu olarak kullanılmış. 5000 kişilik tiyatro da çok iyi durumda. Büyük kilise, İS.6.yy.da eski bir tapınağın üzerine inşa edilmiş.
Zamanla Dalyan çayının taşıdığı alüvyonlar ve gel-git olayları denizi sığlaştırmış ve kent en büyük özelliği olan limanını yitirmiş. Bunun yarı sıra bataklıktan dolayı sivrisinekler azmış ve halkı sıtma kırıp geçirmeye başlamış. Bu duruma fazla direnemeyen halk doğa ile baş edemeyince, kenti terk etmek zorunda kalmış. Bir zamanlar Attika-Delos Deniz Birliği'ne 10 talent gibi yüklü bir para ödeyen, Perslere direnen, insanların yenemediği Kaunos'u sıtma yenmiş ve halkını kentlerini terke mecbur bırakmış.
İZTUZU PLAJI
Köyceğiz Gölü'nün etrafı dağlarla çevrili olup en yükseği Ölemez Dağı. Göl, sazlıklarla kaplı doğal bir kanalla Akdeniz'e bağlanıyor. Bu tür göllere yani denizle doğal bir kanal vasıtası ile birleşen göllere ayaklı göl adı verilmiş. Dünyada bu tür göllerin sayısı Köyceğiz Gölü'yle beraber sadece yedi tane.
Doğa harikası İztuzu Kumsalı, Radar tepesinin eteğinden Dalyan Boğazı'na kadar 6 kilometreyi aşmakta. Caretta Carettaların yumurtalarını bırakabilmelerine çok uygun olan ince kumlu bu plajın batı tarafına teknelerle, doğu tarafına ise karayoluyla gidiliyor. Kaunoslular,bu kısımda oluşmuş doğal gölü tuzla olarak kullanmışlar.
Bu kumsala Caretta Caretta (Loggerhead) türü deniz kaplumbağaları yumurta bıraktıkları için Mayıs'tan Eylül'e, akşam 20.00'den sabah 08.00'e kadar plajdan yararlanamıyorsunuz. Plaj geceleri tamamen kaplumbağalara ve koruyuculara bırakılıyor. Antik çağlarda burada bir kumsal yokmuş. Bugün, İztuzu'ndan 4 kilometre içerde kalan antik Kaunos, bir liman kenti imiş. Gemiler şimdiki Sülüklü Göl'deki ticaret limanına yanaşırmış. Ne olmuş da İztuzu Kumsalı oluşmuş ve Kaunos limanının önü kapanmış? Bunu da bilim açıklıyor bize.
DALAMAN ÇAYI
Dalaman Çayı, Ortaca ve Dalyan'dan akarmış antik çağlarda. Bugün Ortaca'nın büyük bölümü ve Dalyan'ın Arıkbaşı Mahallesi'nin altı tamamen Dalaman Çayı'nın taşıdığı kum ve çakıllarla kaplanmış. MÖ. 226 veya 227'de büyük Rodos depremi ile Anadolu'nun Güneybatı kesimleri de yerle bir olmuş. Bu deprem, Dalaman Çayı'nın yatağını değiştirmiş. İşte bu olay, İztuzu mucizesini yaratmış. Dalaman Çayı olmayınca, bu defa kumların sürüklenmesi terse dönmüş. Dalgalar kumları kıyıya sürüklemeye başlamışlar. İztuzu Kumsalı önündeki kayalıklar, dalgaların hızını kestiği için kumlar şimdiki yerinde birikmiş. İncecik altın sarısı kumlar sabırla toplanmayı sürdürmüşler. Bir gün Caretta Carettaların yumurtalarına yuva olacaklarını bilmeden bir araya toplanmışlar.
