'Müslüm Baba'dan şarkı söyledi

Soul rock müziğin güçlü seslerinden Della Miles, Türk menajeri sayesinde ülkemizi sevdi, Müslüm Gürses'ten "Konuşsana Bir Tanem"i seslendirdi, son albümünü de burada çıkarmaya karar verdi

ERCAN AKGÜN
Güçlü sesi ve başarılarla dolu yaşam öyküsüyle kendisini kabul ettirmiş olan dünyaca ünlü soul rock sanatçısı Della Miles, menajeri Fatih Oktay sayesinde Türkiye'yi daha yakından tanımaya ve sevmeye başladı. Bu sevgi öyle bir hale dönüştü ki son albümünü bile Türkiye'de hazırlamaya karar verdi. Müzik kariyerinde Michael Jackson'un müzikalinde başrolde oynamak, Whitney Houston'a vokalistlik yapmak, efsanevi Stevie Wonder ile çalışmak ve Marla Glen ile Avrupa turnesine çıkmak gibi önemli çalışmalara imza atan Miles, kimseyi taklit etmeyen ve en üst seviyelerdeki şarkıları bile seslendirebilen ses yapısıyla dinleyicilerini adeta büyülüyor.
Ülkemizde verdiği konserlerde mutlaka Türk enstrümanlarını orkestraya dahil eden ve Nil Burak'ın bir parçasını kendi tarzında söyleyen sanatçı, son olarak da merhum Müslüm Gürses için hazırlanan albümde bir şarkıyı seslendirdi. Siyahi sanatçının son projesi ise çekimleri Kıbrıs'ta yapılan ve dün ya starlarının yaşam öykülerine yer verdiği "Della Miles'in Ağzından" isimli TV programı.
- Kaç senedir şarkı söylüyorsunuz?
3 yaşımdan beri müziğin içerisindeyim. Ailem müzisyendi çünkü. Babam caz solistiydi, annem de kilisede şarkıcıydı. Çocukluk yıllarımda onu dinlerken müziğe alıştım ve o zamandan beri de hiç bırakmadım. Annem hala kilisede şarkı söylüyor.
ÖLMELERİNE ŞAŞIRMADI
- Aslen Amerikalı mısınız?

Teksas Houston'luyum.
- Profesyonel anlamda müzik dünyasına ilk adımı ne zaman attınız?
İlk olarak Michael Jackson ile başladım. 1998 ile 2001 arasında "Sisterella" adlı müzikalde 4,5 yıl başrolde oynadım. 2001'den 2007'ye kadar da Whitney Houston ile çalıştım.
- Dünyaca ünlü bu isimlerle birlikte çalışmaya nasıl başladınız?
Eskiden sadece stüdyolarda şarkı söylüyordum. Michael Jackson'un müzikalini yazan kişi stüdyomuza gelerek bütün demoları söylememi rica etti. Demoları dinledikten sonra hiç tereddüt etmeden o rolü bana verdiler. Bin kişi içerisinden seçilmiştim. Bir gün Whitney Houston'un müzik direktörü Michael Jackson'un müzikalini izlemeye geldiği sırada beni dinlemişti. Şovdan sonra kulise geldi ve Whitney Houston'un şarkıcı aradığını söyledi. Ben de teklifi kabul etmiştim.
- Şu anda ikisi de hayatta değil. Bunu bilmek nasıl bir duygu?
Aslında çok üzücü bir durum ama yaşam şekillerine baktığınızda çok sürpriz ölümler değildi. Herkes mutlaka bir gün ölecek. Ancak onların genç yaşta ölmeleri şaşırtıcı bir durum değildi. Sevenleri çok üzüldü fakat yakından tanıyanlar şok olmadı.
- Sizin yaşam şekliniz nasıl?
Alkol ve sigara kullanmıyorum. Bizim orkestramızdaki müzisyenlerimiz de kullanmaz.
- Sporla ilgili misiniz?
Genellikle bisiklete binmeyi ve koşmayı tercih ediyorum. Bir de 10 yaşında bir oğlum var ve onun peşinde koşmak bana yeterince spor yaptırıyor.
- Kaç yaşına kadar şarkı söylemeyi düşünüyorsunuz?
Ölene kadar. Siz kaç yaşına kadar gazetecilik yapmak isterdiniz? Yaptığım işi çok seviyorum ve bu yüzden bir sınır koyamıyorum.
- Çocuğunuza da müziği aşılıyor musunuz?
Elbette ki. Oğlum Dareios henüz iki aylıkken turnelere çıkıyordum. Ona da müziği sevdiriyorum.
- Yeni albüm çalışmanız var mı?
En son 2010'da çıkarmıştık ve şu an hazırlık aşamasındayız. Yeni albümümüzü Türkiye'de çıkaracağız. İstanbul veya İzmir'de olacak.
AMERİKA DİPSİZ KUYU
- Neden Türkiye?

Burayı çok seviyoruz. Menajerim Fatih Bey de albümü Türkiye'de yapmam konusunda beni ikna etti. Türkiye son yıllarda müzik sektöründe Hindistan ile birlikte iyi bir sıçrama yaşadı. Bu nedenle Türkiye'de bir albüm yapılması gerektiğine karar verdik. İlginç olacağını düşünüyoruz. Bir albüm Avrupa'da yapılmamalı, Amerika ise bir dipsiz kuyu, fakat Türkiye'de yaparsanız tüm dünyaya dinletebilirsiniz.
- Soul rock müzik türü dışında diğer tarzları da denediniz mi?
Tabiiki de. Tüm müzik türlerini seviyorum. Hatta ilk albümümde pek çok müzik çeşidine yer vermiştim. Ragy, pop, rock, caz, soul, r&b ve diğerleri. Albüm şirketim böyle bir çalışma yapalım demişti ve ben de severek kabul etmiştim. Benim tarzım soul rock fakat bulunduğum yerlerde caz istedikleri zaman onu da söylüyorum.
- Nasıl bir albüm olmuştu, eleştiriler ne yöndeydi?
Benim için iyiydi ancak başkaları için iyi değildi. Çünkü her stili söyleyemezsiniz. Bir müzik tarzınızın olması gerekiyor. Bu yüzden soul rock türüne kendimi yakın hissettiğim için bu yolda ilerlemeye karar verdim. Aslında hangi stilin size uygun olduğunu anlamak için biraz zamana ihtiyacınız oluyor. Ben de soul rock'ı tercih ettim.
- Bizim müziğimizde kendinize yakın hissettiğiniz kişiler ya da albüme dahil etmek istediğiniz çalışmalar oldu mu?
Bir konserimde Nil Burak'a ait 1970'lerin şarkısı "Yalnızım Ben"i seslendirmiştim. Ancak Nil Burak gibi söylemedim. Kendime göre aranje etmiştim. Elektro keman kullandık. Bir de Murat Kekilli ile birlikte "Git" adlı parçada düet yapmıştık. Bir de Müslüm Gürses anısına bir albüm hazırlandı. Çok yakında müzik marketlerde olacak. 45 sanatçının yer aldığı bir proje. Orada "Konuşsana Bir Tanem" adlı parçayı yarı Türkçe yarı İngilizce olarak seslendirdim.
- Nil Burak'ı tanıyor musunuz? Şarkısını söylemek nereden icap etti?
Hayır tanımıyordum, menajerim Fatih Bey'in fikriydi.
DARBUKA ÇALINDI
- Türk şarkıcılardan beğendiğiniz ve dinlediğiniz var mı?

Şebnem Ferah ve Candan Erçetin. Özellikle Şebnem Ferah'ın sesine hayranım.
- Farklı enstrümanlarla deneyiminiz oldu mu peki?
28 Şubat'ta Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'ndeki konserimizde ney kullanmıştık. "I Will Always Love You" parçasını seslendirmiştik. Bu da menajerim Fatih Bey'in isteğiydi. Ortaya muhteşem bir eser çıkmıştı. Geçen haftalardaki Buca konserimizde de darbuka kullandık. Aslında gittiğimiz ülkelerin kendine özgü müzik aletlerini kullanmaya özen gösteriyoruz. Saz, ney, ud ve darbuka diğer ülkelerde olmayan aletler ve kullanmayı da bilmiyorlar.
Burada sokaktaki romanların çaldığı kemanı bizim ülkemizde profesörü bile çalamaz. Yarım vuruşluk olarak tanımladığımız ritmleri Türkiye'de çok iyi çıkartabiliyorlar.
- Kuzey Kıbrıs'ta gerçekleşecek bir televizyon programı var sanırım. Bahseder misiniz?

Kıbrıs'ta dünya çapında yayınlanacak bir televizyon programında görev alacağım. Projenin fikri bizden çıktı. Eylül ayında Kıbrıs Genç TV'de bant kayıt olarak yayınlanacak. Programın Türkçe adı "Della Miles'in Ağzından". Tüm dünya starlarının özel ve sanatsal yaşamlarını anlatacağım. Her programda bir ünlü müzisyeni ele alacağız ve birer şarkılarını söyleyeceğim.
- Müzik yaşamınızda kaç ülke gezdiniz?
O kadar çok pasaport değiştirdim ki, gittiğim ülkelerin sayısını hatırlamıyorum.
- Bu ülkeler arasında sizde iyi bir iz bırakan olmuştur mutlaka.
Afrika'nın Zimbabve ülkesine gitmiştim ve yaşamımda ilk kez bir ülkenin bütün insanlarının benim rengimde olduğunu görmüştüm. Bu beni çok mutlu etmişti. Kendimi evimde gibi hissettim ve onların arasında olmak çok güzel bir duyguydu.
- Türkiye'de tatil yapabildiniz mi ve beğendiğiniz yerler oldu mu?
Çeşmealtı'nı ve Muğla Dalyan'ı çok beğendim. Tüm Akdeniz'i dolaştık fakat Dalyan'a iki kere gittim. Orada tekne kiralayıp yengeç tutmaya bayılıyorum. Türkiye güzel bir ülke.
- İzmir'de bir sonraki konser ne zaman?
4 Aralık Çarşamba günü yeniden Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'ndeyiz. Bu sefer Amerika'dan kendi orkestramızla geleceğiz.
"Sesinin eşi yok..."
- Türkiye'de konserler verme fikri kimden çıktı?
Fatih Oktay (menajer): Geçen sene Della'ya çok rica ettim, hem Türkiye'ye alışması hem de buradaki insanların onu dinleyerek daha iyi tanıması bakımından konserler vermesini istedim. Kendisini buraya getirene kadar mücadele verdim açıkçası. Benim çabalarım sonucu ülkemize geldi. Geçtiğimiz yıl bir barda sahne almıştı ancak bu sene sadece üniversite şenlikleri ve belediye festivalleri gibi konser alanlarında sahneye çıkıyor. Kulüpleri tercih etmiyoruz. Bunun yanı sıra televizyon programlarına ağırlık veriyoruz.
- Amerika'da yaşıyorsunuz fakat anladığımız kadarıyla Türkiye'ye ve Türk sanatçılara önem veriyorsunuz.
F.O: Ben yurtdışında olduğum için vatanıma hasret yaşıyorum. Bence herkes kendi ülkesi için bir şeyler yapmalı. Elinden gelen neyse. Büyüklüğü önemli değil. Çünkü herkes bir şeyler yaparsa toplamında o bir şey olur. Benim yapabileceğim şey Della'nın albümünü burada çıkarmak. Böylelikle Türkiye'nin adını da duyurmuş olacağız. Bir Türk olarak yurtdışındaki arkadaşlarıma her zaman öğütler veriyorum. Yolda yürüyüşünüz bile düzgün olmalı. Çünkü siz Türk'sünüz ve bu ülkeyi temsil ediyorsunuz. Oradaki herhangi bir yanlışınız 70 milyon Türk'ün adını lekeliyor. Ancak tam aksine oradaki herhangi bir güzel hareketiniz de 70 milyon Türk'ün saygınlığını artırır.
- Della Miles'e Nil Burak şarkısı seçmenizin özel bir nedeni var mı?
F.O: Della'nın sesi çok yükseklere çıkabilen bir yapıya sahiptir ve taklit değildir. Mesela günümüzdeki ünlüleri dinleyin mutlaka ses tonu başka bir ünlünün peşinden gitmiştir. Yıllar sonra kendi özünü buluyor çoğu. Ancak Della Miles'in özü yine kendisidir ve sesi kendisine attir. Eşi yoktur. Bu nedenle Türkiye'de ona birtakım şarkılar seçmek zorunda kaldım. Ama bu şarkı öyle sıradan değil yüksek çıkışları olan, kolay söylenemeyen bir parça olmalıydı. Bu yüzden "Yalnızım Ben"i seçtik.
- Başka bir Türk sanatçının şarkısı daha olacak mı?
F.O.: Barış Manço'dan bir çalışmaya yer vermeyi düşünüyoruz. Konserlerde söyleyecek fakat çok beğenirsek albüme de koyabiliriz. Türkiye'nin hatırı sayılır ve unutulmayan sanatçılarını öne çıkarmak istiyorum.
- Della Miles'in Türkiye'de hangi sanatçılarla birlikte aynı sahnede olmasını isterdiniz?
F.O: Şebnem Ferah, Işın Karaca, Sertab Erener ve Burcu Güneş. En zor şarkıları bile söyleyebilen özel isimler bunlar. Emin olun böyle bir konser yapılırsa dünyaca ünlü olur. Şebnem Ferah ve Sertab Erener'in arkalarında çok sağlam menajerleri olsa kesinlikle dünya sanatçısı olabilecek potansiyele sahipler.
Not: Çekimler ve röportaj Mövenpick Hotel'de gerçekleştirildi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.