Ege'nin gizli cennetleri / UFUK SOYHAN
Denizi olmamasına rağmen yılda 2 milyona yakın turisti ağırlayarak, turizmde Türkiye'de ilk 10'a giren Denizli'nin saklı kalmış cennetlerinden Karakısık kanyonu ziyaretçilerini bekliyor. Tabii Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından baraj yapılmaya uygun bulunmadığı takdirde. Beyaz cennet Pamukkale dışında, 19 antik kentiyle kültür ve inanç turizminin aranan kenti olan Denizli, çok fazla bilinmeyen doğal güzellikleriyle de dikkat çekiyor. Bunlardan birisi de Bozkurt ilçesine bağlı İnceler beldesindeki Karakısık kanyonu. İnceler beldesinin kuzey-doğusunda kasabaya 7 kilometre uzaklıkta, ormanlık alanda, Emir çayının doğduğu bölgede bulunan kanyon alternatif tatil türlerinden biri olan trekking için bulunmaz bir fırsat sunuyor. Dünyada 52 ülkenin oluşturduğu ve 3 milyon doğa severden fazla üyeye sahip Uluslararası Halk Sporları Birliği'nin yayınladığı binlerce trekking rotası arasında bulunan Karakısık kanyonu, tarih boyunca İnceler beldesinin kurulduğu bölge ile Acıpayam- Tavas ilçelerine geçit olarak kullanılmış. Gelenek ve görenekleri daha çok yörük kültürüne bağlı olarak gelişen İnceler'in tam kuruluş tarihi bilinmese de 900 yıllık bir geçmişten bahsediliyor.
İnceler beldesindeki orman yolundan 1 saatlik bir yolculuk yaptıktan sonra Karakısık kanyonunun başlangıç noktasına ulaşılabiliyor. Kanyonun girişi hayıtlarla kaplı, her yerde hayıt kokusu duyuluyor. Yürüdükçe kanyonun ihtişamı da gözler önüne seriliyor. Kanyon girişi, gerçekten muhteşem, görülesi bir değerde adeta göğe yükseliyor.
SAVAŞIN GİZİLİ YOLU
Kanyon yürüyüşü için en uygun zamanın ağustos veya eylül ayları olduğu belirtiliyor. Bu ayların dışındaki zamanlarda su debisinin fazla oluşu, amatör yürüyüşçüler için tehlikeli olabiliyor. Denizli'de şimdiye kadar pek adı duyulmamış Karakısık Kanyonunda bulunan insan eliyle oyulmuş kovuklar da dikkat çekiyor. Oyukların 1800'lü yıllarda aşağı yöredeki Beylerli tarafında bulunan bir ağaç işleme fabrikasının, dağdan ağaç getirmek için döşediği rayların oturtulduğu yerlerin izleri olduğu söyleniyor. İnceler dağında bulunan ağaçların kesilip aşağıdaki Beylerli'ye rayların üstünden indirildiği anlatılıyor. Bir de kanyonun Kurtuluş Savaşı zamanında gizli silah ve cephane getirmek için de kullanıldığı rivayet ediliyor. Ayrıca kestirme yol olduğu için kervanlarda da kullanılan bu kanyonun adı, geçmişe ait fosillerle de anılıyor. Kayalar adeta kum kayası gibi bir oluşumu anlatırken, içerisinde bol miktarda fosil göze çarpıyor. Taşlaşmış kemikleri andıran görüntüler fosil müzesine benziyor. Yürüyüşten bir süre sonra karşılaşılan 7 metrelik bent ise kanyonun ortasında bir sur duvarı gibi izlenim veriyor. Profesyonellerin yardımıyla aşılabilecek 7 metrelik bentin ardından Emir çayı takip edilerek ilerleniyor. Emir çayının ilerleyen bölümlerinde yer alan mağaralar tarih öncesi çağları hatırlatıyor. İnsan eliyle yapıldığı ifade edilen mağaralardan bir ksımının geçmişte manastır olarak kullanıldığı anlatılıyor. Tırmanışa engel yüksekliklerde olduğu için mağaraları yakından görmek zorlaşıyor. Yaklaşık 17 kilometrelik kanyonun bitişinde ise bir kısmı Kuzey Kıbrıs'a göç eden Şaryeri köyü geliyor.
Karakısık Kanyonunun seyrine doyum olmayan doğal güzelliği ziyaretçilerini beklerken, bölgede yapılması öngörülen baraj endişesi özellikle çevrecileri bir hayli rahatsız ediyor. Kendiliğinden oluşan doğal güzelliğin baraj yapılması durumunda kaybedileceğine dikkat çeken çevreciler her şeyin sular altında kalacağına dikkat çekerek bu karardan vazgeçilmesini istiyor. Özellikle Doğa Sevenler Derneği (DOSEV) gibi çevreci kuruluşların sık sık rotası olan Karakısık Kanyonu'nun baraj yapılmasına uygun olup olmadığının belirlenmesi için DSİ tarafından teknik çalışmanın yapıldığı belirtiliyor. Teknik çalışmadaki önceliğin zeminin su geçirgenliğinin olacağı ifade ediliyor. Baraj yapımına uygun olması durumunda yatırım programına alınacak bölgenin Denizli'nin en büyük ovalarından birini sulamada büyük avantaj sağlayacağı konuşuluyor.
