BESİM KAZADO
Hayat tesadüflerle dolu, dolu derler ama bunları da değerlendirecek yürek gerekir. Hep bahsettiğim pozitif enerji işte... Bu pazar sizlere inanılmaz başarılı ve de güzel bir hayat hikayesinin sahibi önemli birini konuk ediyorum. Son NY seyahatimde Hayri abimle gittiğimiz bir yemekte (Şipşak Restaurant) mekanın sahibi ile yaptığımız sohbetin ardından başka bir restorandada (Ali Baba) Hayri abimin Bursa'dan kadim dostları, hepimizin bir kez bile olsa (Bursa'ya gidenlerin) büyük bir hazla kebabını yediği, lezzet kralı İskender kebabın sahiplerinin onu beklediklerini söyledi.
Tatlıya gittiğimiz mekanda bu değerli ailenin arkadaşları ile tanıştık, o da bizi özel işyerine davet etti ertesi gün. Özel yeri diyorum, nasıl bir yer derseniz; kuyumcu fabrikası diye cevap verebilirdim. Kuru fasulye, turşu ve pilav yemeğe gittik. Ama süper yemekten sonra süper bir fabrika gezisi yaptım, iş yeri ve kendisi o kadar muhteşemki sizinle tanıştırmayı bir borç bildim.
Mücevher kralı, FB'nin NY veliahtı, koleksiyoner, NY'taki tek Türk gazetesi ve dergisini çıkarıyor iyilikler prensi Ekmel Anda...
TEVAZU SAHİBİ - Çok tevazu sahibi olduğunu öğrendim, tek ricam bu alçak gönüllülüğü bırakıp herşeyi olduğu gibi anlat bana. Keşken var mı bu kadar tecrübelere karşı?
Hiç keşkem olmadı.
- Nerelisin?
İstanbul.
- Kısaca özgeçmişin ve NY'a neden geldiğin?
22 yaşında NY'a turist olarak geldim. 1967 doğumluyum. İkizler burcuyum. Kadıköy Anadolu Lisesi mezunuyum, İngilzcem iyi idi geldiğimde. 19 yaşında bir kızım ve 14 yaşında bir oğlum var. Onlar herşeyim. NY'a turist olarak geldim.
- İlk işin kuyumculuk muydu?
Hiç alakam yoktu bu meslekle. Önce benzin istasyonunda sonra da kıtapçıda birer yıl çalıştım. Bir gün patronumun abisi geldi, neden kuyumculuk yapmadığımı sordu. Benim bildiğim kuyumcular grand tuvalet giyinen havalı tiplerdi. Ben olamam dedim. Israr edince ne olacağını kadere bıraktım ve bir dükkan kiraladım.
- Kuyumculuktan hiç anlamadan.
Evet, tam öyle oldu. Kuyumcuların bulunduğu sokaklardan birinde, bir handa 1.500 dolara küçük bir dükkan kiraladım 1991'de. Daha önce çalıştığım benzin istasyonundan tanıdığım Yusuf Değirmen diye bir Ermeni Bey bana yardımcı oldu. Beni piysadaki birçok esnafla tanıştırdı.
- Bu seni iyi bir kuyumcu mu yaptı?
Bu bana işi öğretti. Bulunduğum handaki en büyük dükkanın sahibi İranlı bir Musevi idi. Bir gün konuşurken dükkanı satıp California'ya yerleşmek istediğini söyledi. Sermayem 20 bir dolar iken, talip olmak istediğim dükkan 20 milyon dolardı. "Param yok" dedim. "Zamanla ödersin" dedi. 10 dakika içinde sokağın en küçük dükkanından en büyük dükkanının sahibi oldum. 2 ay sonra döndü, ortak olduk o da 20 sene sürdü. (20 rakkamında bir keramet var herhalde.)
- Kuyumculuğun özelliklerini nasıl kaptın?
Kendi kendime öğrendim, tecrübelerle. 1999'a kadar lale devri yaşadık. Bu zaman zarfında 10 dükkan aldık.
- Bu günkü duruma yani mücevher fabrikasına nereden geldi?
Bir gün sarı altın olan bir montürün beyaz altınlısını isteyen sipariş geldi, ama bir günde teslim edilmek üzere. Maalesef kimse yardımcı olamadı. Satışı kaybettim. Bu beni imalata, yani bu günkü işime yönlendirdi. İmalatta toptana girdim. Düşünki rakiplerim 50- 60 yaşında tecrübeli kişiler. Amerikada 50.000 perakende kuyumcu vardı. Benim müşterilerim olduktan sonra 22.000 perakendeci kaldı.
ZİRVEYE ÇIKTI - Tek başına ilk?
2003'te çıkardığım 900 sayfalık mücevher kataloğu Amerika'da çıkan en geniş kapsamlı mücevher kataloğu oldu. 50.000 firmaya yolladım bunu. En yorucu çalışmalarımdan biriydi. 15 ay 2- 3 saat uyku ile yaşadım her gün, eve bile gitmedim. Telefonlar susmadı, yavaş yavaş zirveye çıktım. Tektaş, alyans imalatında Amerika'nın bir numarası oldum.
- Kaç kişi çalışıyor yanında?
185 kişi çalışıyor, hepsi birbirinden değerli.
- Sekiz senedir burada bulunan başarılı müdür Ari Nalbantoğlu'na soruyorum. Tüm sıralama?
Tezgah elemanları, pırlanta bölümü, mıhlayıcı ve cilalayıcı elemanlar, yüzükleri ateşte büyütüp küçülten bölüm,3 boyutlu dizayn ve de reklam bölümü... Sıra ile önce custemer servisi geliyor, sonra modeller yaratılıyor. Sipariş gelince mıhlanıyor, kalıp çıkıyor, ağaçtan kesilip tek tek işleniyor. Mıhlama, cilalama, kalite kontrol.
1500 ÇOCUK GİYDİRDİ - Günde kaç yüzük işleyip teslim edebiliyorsunuz?
Binin üzerinde.
- Teşekkürler, Ekmel kardeşim her taraf bayrak ve resimleriyle donanmış FB' ye gelelim...
Kadıköy Göztepeliyim. 10 sene önce burada FB kulübü kuruldu. İlk yıl yardım için koşturdum 2. yıl başkan oldum. 4 yıl sonra da onursal başkan olarak kaldım. Her yıl balo yaparız, toplanan paralarla hatır işlerine yardımcı oluyoruz.
- Mesela?
Birinde Bursa FB ile birlikte Midyat'a gittik. Mardin'de 1.500 çocuk giydirdik. Ayrı bir projede FB'li kürek çocuklarımızı Boston'a getirdik. 1. oldular, 1 ceza puanı yüzünden 2. kabul edildiler.
- Bu arada plakalarını gördüm. FB 1, FB 2. Mercedes'in amblemi yerine FB amblemi koymuşsun.Yan tarafta 1907 yazıyor.
FB canımız, kanımız.
- Biraz da NY'un tek Türk gazetesi gazetenden konuşalım?
20 yıldır Hürriyet gazetesi çıkıyordu. Önce Türkiye'den, sonra Almanya en son da New York'tan. 2 yıl önce kapatıldı. Onun üzerine Posta 212'yi çıkarttım. 21. haftadayız. İstanbul'da haber merkezimiz var. Başında Yılmaz Soytürk'ün bulunduğu ekipte iyi arkadaşlarımız çalışıyor.
MÜZEYE BAĞIŞ - Nerelere ne fiyatla satılıyor?
Tüm Türk sahibi ve müşterileri olan bakkal, market, evlere, dükkan hatta kuaförlere, restoranlara yolluyoruz. Reklam almaya başladık. Reklam haricinde kimseden para almıyoruz. Masraflar bama ait.
- O uzaydan gelen ünlü Türk bayrağı? Beyaz'ın programında seyretmiştim...
Apollo 15 ile uzaya giden astronotlardan (Neil Armstrong grubundan) aya asılan bayraklardan biri Türk bayrağı idi. Dünya bayrakları olarak 3 gün kaldı. 41 yıl sonra ne yaptımsa onu buldum, satın aldım. Göztepe Sunay Akın müzesine bağışladım.
- Bir de GS'li Arda'nın ayakkabısı vardı satın aldığın?
Arda isimli bir çocuğa hediye ettim.
- Biraz çocuklarından konuşalım?
Kızım Elif şu anda 80.000 kapak topladı, artı 250.000 ile Türkiye'ye yolluyor. Bu arada belediye okulları arasında 'Duyarlılık ödülü' kazandı. Peru'da kimsesizler yurdunda çalıştı. Bu arada kazandığı NY Üniversitesi'ne 6 ay geç gidip okumaya devam etti. En büyük hobim de oğlumla basket oynamak.
ŞANS VERİYOR - Sanata karşı duyarlığın çok biliyorum?
Şu yanda duran tablolar Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun. Torunu NY'ta büyükbabasının sergisini açmak için faaliyete geçiyor. Gelmeye yakın bir gerçek çıkıyor. Hanımının geldiği New Jersey'de bir yangın çıkıyor, tabloları yanıyor. Yıllar sonra bir hanım geliyor bana. 50 yıl sonra 9 adet tablonun kendisinde olduğunu söylüyor ve bunlar işte onlar. Yangından sonra kurtulanlar, onlara özel sergi açacağım.
- Nasıl başarılı olunur?
Bana aynen bu soru e-mail olarak defalarca geldi. Cevabım şu oldu. Atasözleri kitabı alın.
- Hiç uğurun var mı?
- Şu arkamda duran yaşlı nine... Bir Bedri Rahmi Eyüpoğlu'nun eseri, işte o benim uğurum.
(Bizimle sohbet eden çocukluk arkadaşı Ahmet'e Ekmel'i sordum, "Ekmel'i başkalarından ayıran tek özellik herkese objektif olarak bir şans verir" dedi.)
