'Zayıflayamam' diye bir şey yok...

'Kesinlikle kilo veremem' diyenler, rahatsızlığı olup da endişelenenler, korkularınızı bir kenara bırakın. Park Sima Sağlıklı Zayıflama Merkezi Genel Müdürü Gülşen Altın, şeker hastası, insülin direnci, reaktif hipoglisemi hastası olanlar da dahil, kaliteli bir yaşam sürmek isteyen herkesin kilo verebileceğini söyledi

Park Sima Sağlıklı Zayıflama Merkezi Genel Müdürü Gülşen Altın, rahatsızlığı bulunsun ya da bulunmasın isteyen herkesin zayıflayabileceğini söyledi. Genellikle tüm çabasına karşı kilo veremeyen ya da kilo verse bile kısa sürede geri alan bireylerin araştırıldığında, diyabet, insülin direnci, reaktif hipoglisemi ve beraberinde bulunan hormonal bozukluklara sıklıkla karşılaşıldığına dikkat çeken Altın, "Diyabet, insülin direnci, reaktif hipoglisemi hastası olabilirsiniz. Hastalığınız veya çeşitli nedenlerle ya da hiçbir rahatsızlığınız olmamasına rağmen kilo sorunuyla, obeziteyle karşı karşıya kalmış olabilirsiniz. Kilo veremeyeceğiniz, zayıflayamayacağınız endişesine kapılmanıza hiç gerek yok. 'Başaramam' diye düşünmeyin" dedi.

7'DEN 70'E HERKES YAPABİLİR

Şeker hastaları, insülin direnci, reaktif hipoglisemi gibi rahatsızlığı olanların öncelikle hastalığı kabul etmiş olmaları, konulan tanıyı iyi algılamaları ve neleri yapıp, neleri yapmamalarını bilmeleri, kaliteli bir yaşam sürmeleri için davranış değişikliğine gitmeleri gerektiğine vurgu yapan Gülşen Altın, "Kişinin hastalığı kabul etmesi çok önemli. Doktor ve uzman kontrolünde yapılacak tahlillerden sonra kişinin rahatsızlığı göz önüne alınarak, hazırlanacak diyet ve spor programına uyulması halinde, 'Kilo verilemez' diye bir şey asla söz konusu olamaz. Sağlıklı beslenme, sağlıklı diyet ve egzersiz, kişiye özel spor programlarıyla 7'den 70'e herkes kilo verebilir. Veriyor da. Biz merkezimizde bunu görüyoruz" diye konuştu.
Kaliteli bir hayat sürmek için, sağlıklı beslenmek kadar, spor ve egzersizin olmazsa olmaz olduğunu ifade eden Altın, spor ve egzersizin, şeker, insülin direnci, reaktif hipoglisemi hastaları için vazgeçilmez bir tedavi yöntemi olduğunu söyledi. Spor yapmanın da kuralları olduğuna dikkat çeken Altın, spor ve egzersiz yapan ya da yapmayı düşünenlere, uyarılarda bulundu. Hasta sağlığının tehlikeye atılmaması için yapılacak egzersiz ve sporun kesinlikle uzman bir doktor tarafından belirlenmesi ve takip edilmesi gerektiğini söyledi.
AÇLIK KAN ŞEKERİ ÖLÇÜMÜ YETMEZ
Dünyada ve Türkiye'de diyabet kadar yaygın görülen insülin direnci ve reaktif hipogliseminin hücredeki insülin reseptörlerinin, insüline karşı duyarsızlık geliştirmeleri nedeniyle hücrelerin enerji sağlayamaması ve iştah artışı ile karakterize ancak sadece açlık kan şekeri ölçümü ile teşhis konulamayan sinsi bir hastalık olduğuna da değinen Altın, sürekli kilo alan, kilo vermekte zorlanan, tatlı krizleri yaşayan kişilerin, muhakkak önlem alması gerektiğini belirtti. Genellikle tüm çabasına karşı kilo veremeyen ya da kilo verse bile kısa sürede geri alan bireylerin araştırıldığında, İnsülin Direnci, Reaktif Hipoglisemi ve beraberinde bulunan hormonal bozukluklara sıklıkla karşılaşıldığını ifade etti.

İNSÜLİN DİRENCİNİ DÜŞÜRMEK İÇİN

Diyabetin başlangıç noktası sayılan insülin direncini düşürmek için günde ortalama 45 dakika yürümek gerektiğinin altını çizen Park Sima Sağlıklı Zayıflama Merkezi Genel Müdürü Gülşen Altın, insülin direncinin, 40-50 yaş arasındaki kadın ve erkeklerde yüzde 40 civarında görüldüğünü ifade etti. İnsülin direncini yenmek için uzman bir ekibin kontrolünde zayıflamak gerektiğini kaydeden Altın, "Zayıflamayla birlikte, yine uzman kontrolünde yapılacak egzersiz ve spor yapılmalıdır. İnsülin direnci mutlaka tedavi edilmelidir. Tedavi edilmemesi halinde bu durum, Tip 2 diyabetin başlangıcı olabilir" dedi.

KİLO VERMEK BÜYÜK AVANTAJ

Kilo vermenin ilmesinin de insülin direncini düşüren çok önemli bir faktör olduğunu, özellikle belinde yağlanma görülen şişmanların, zayıflamaları gerektiğini belirten Gülşen Altın, "İnsülin direnci, sadece obezlerde görüleceği görüşü doğru değil. Az rastlansa da zayıf kişilerde de insülin direnci görülebilir. Şu iyi bilinmeli ki, obezlerin kilo vermesi, insülin direncini kırabiliyor. Kilosunun yüzde 10'unun kaybetmesi bile büyük avantaj haline geliyor" diye konuştu.

İNSÜLİN DİRENCİ KIRILMADAN ZAYIFLANMAZ

Diyabete sebep olan, kalp hastalıkları açısından ciddi riski yaratan insülin direncinin, fazla kilonun da önemli bir nedeni olduğunu açıklayan Altın, "Öyle ki bu direnç kırılmadan kilo vermek neredeyse imkansız" dedi. "insülinin reseptöre bağlanmada problem yaşarsa yukarıdaki etkilerin hiçbiri gerçekleşmediği için şekeri sınırda tutabilmek için insülin gittikçe artma eğilimi gösterir. Bu durumda şeker normal gittiği halde kan insülin seviyeleri gittikçe artar. Ta ki insülin pankreas üzerindeki hücrelerde hasar verinceye dek. Pankreasın zarar görmesi sonucunda şeker kanda yavaş yavaş yükselmeye başlar ve sonunda şeker ciddi boyutlara ulaşır. Bu durumda da şeker hastalığı oluşur. İnsülinin yüksek seyretmesi 2 farklı olaya daha neden olur: Bunlardan birincisi; insülin iştah artırıcı bir hormondur, yedikçe insanın yiyesi gelir. İkincisi de insülin yağ depolanmasına yardımcı olur. Bu iki özellik de kilo almayı artırıcı ve vermeyi zorlaştırıcı etkenlerdir. Bu nedenle insülin direnci kırılmadan kilo vermek mümkün olamamaktadır."
Sonuçlar alarm veriyor!
32. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kongresi'nde sonuçları açıklanan Türkiye Diyabet, Hipertansiyon, Obezite ve Endokrinolojik Hastalıklar Prevalans Çalışması (TURDEP-II) Türkiye'de diyabet ve obezite oranlarındaki artışın endişe verici boyutlarda olduğunu gösterdi. Çalışmanın sonuçlarına göre, son 12 yılda diyabet sıklığı yüzde 90 artarak, yüzde 7.7yüzde 13.7çıkarken obezite oranı yüzde 44 arttı. Uluslararası Diyabet Federasyonu'nun Türkiye'ye yönelik olarak yaptığı öngörüye göre diyabet oranının şu anda yüzde 4.7 civarında olması gerekiyordu. Oysa biz aynı kurumun 2030 için öngördüğü yüzde 9.7 oranını bile geride bırakmış durumdayız.
'Kan şekeri'ni dengeleyip kilo kaybı sağlamak için öneriler
Uzun süreli açlıklardan kaçının.
3 ana 3 ara öğün olmak kaydıyla en az 6 öğün beslenin.
Tükettiğiniz besinleri öğünlere dengeli bir şekilde dağıtın.
Kilo kaybetmek ve şekerinizi dengelemek istiyorsanız öğün atlamayın.
Yemek yediğiniz saatleri sabitlemeye çalışın.
Yüksek posalı gıdaları sofranızda bol bulundurun.
Ekmek tercihinizi posa ve B vitamininden zengin tam tahıllılardan yana kullanın.
Günlük egzersizler planlayın ve planlarınızı bozmayın. Haftada 3-4 gün 30-40 dk hızlı yürüyüş bisiklet sürme gibi egzersizler idealdir.
Besin seçimlerinizi yaparken besinlerin glisemik indekslerine dikkat edin.
Acıkma zamanlarınızda basit şeker içeriği yüksek, bisküvi çikolata gibi besinlerden uzak durun.
Protein içeriği yüksek olan kırmızı et, hindi ve balığı mutlaka tüketin ancak kan yağlarınızda yükseklik varsa kırmızı etler konusunda ölçülü olun.
Yemekleri kızartmak yerine ızgara veya fırında pişirin ve öğünlerinizde yağsız etler (balık, derisiz tavuk), yağsız peynir, yağsız süt ve yoğurt gibi az yağlı yiyecekleri tercih edin.
Etli yemeklere ayrıca yağ ilave etmeyin.
Yemeklerin hazırlanması evresinde doymamış yağları tercih ederek kalp ve damar hastalıkları riskini azaltın.
Kan şekerini düşürme etkisi ispatlanmış olan tarçına öğünlerinizde yer verin.
Zengin krom içeriğiyle kan şekerinin dengelenmesi ve kontrolünde pozitif etkiler yaratan brokoliyi bol tüketin.
Soğan ve sarımsağın kokusuna aldırmadan bolca tüketin.
Günde en az 2 litre su için.
Fast food, yağ içeriği yüksek börek, poğaça ve kek gibi yiyecekleri mümkün olduğu kadar az tüketin.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.