ŞAFAK İNCE (HABER MERKEZİ)
İzmir Valisi Mustafa Toprak geçtiğimiz haftalarda Foça'nın köylerine gitti. Kozbeyli köyünde turizmin çeşitlendirilmesi ve zenginleştirilmesi konusuna dikkat çekti, "İzmir'de yeni Şirince'ler oluşturulmalı" dedi. Peki yeni Şirince'ler nasıl oluşturulacak? Bu sorunun yanıtını Şirince'de aradık. Şirince'nin nasıl Şirince olduğu ile başladık. Henüz burası ünlü olmadığı dönemde, yani 25 yıl önce köye yerleşen, sonrasında Küçük Oteller Kitabı'nı kaleme alan Müjde Tönbekici'ye sorduk. Ona sorduk; çünkü Şirince, 1980'lerin başında onun köye yerleşmesinden kısa bir süre sonra adını duyurdu. Geçtiğimiz yıl Maya takvimine göre kıyamette ayakta kalacak tek yer olan Şirince için "keşfedilmemesi imkansızdı" diyen Müjde Tönbekici, Şirince'yi Şirince yapan altın kuralları anlattı.
-Şirince önceden nasıl bir yerdi?Mübadele öncesi 5 bin kişinin yaşadığı, kocaman bir yerleşim merkeziydi. (Köyü kuşbakışı gören bir tepenin üzerindeyiz) 18. yüzyıl ortalarına doğru iskan buralarda oluştu. (Parmağıyla kilisenin arkasını gösteriyor) Oraya bakarsanız evler bitişik nizam. Bu bölge hep ev doluymuş.
-Peki nereye gitti bu insanlar?1923'de mübadeleyle gidiyorlar, bizimkiler geliyor. Ancak bizimkiler geldiğinde İngilizler tren yolunu yapmış oluyor. Aşağıdaki ovaları da İngilizler, sıtma nedeniyle başarılı planlarla kurutuyor. Böylece düz ayak yerlerde Selçuk gelişiyor. Bu kez de bizim Türk ahaliden 1940'larda Şirince'den Selçuk'a ters göç başlıyor. Burada birkaç yüz aileden sadece birkaç aile kalıyor
-Peki evlere ne oldu, 5 bin kişinin yaşadığı büyük bir yerleşimden geriye bu üç beş ev mi kaldı?
İşte Şirince'yi Şirince yapan özelliklerden biri bu. Karşı tepelere bakarsanız ya da eski Van'a da gitseniz bunu orada da görürsünüz. Bir zamanlar evlerin olduğu yerlerde topografya değişiyor, bir farklılık oluyor. Yani bu evler doğaya karıştı.
-Nasıl karıştı?
Mübadele döneminde o insanlar gitti, sonrasında gelen bizimkiler de bir süre sonra Selçuk'a göç etti. Giderken buradan götürülecek ne varsa; kapı, pencere. kiremit götürdüler. Eğer sürdürülebilir materyalle çalışıyorsanız, yani evlerinizi bu materyallerle yapıyorsanız, o zaman bu evlerin doğaya karşı ömürleri de 15 yıl oluyor. Çünkü harç olarak kerpiç kullanıyorsun, beton yok. Kiremidi tuğlası gitti mi, o kerpiçler yağmurla yıkanıyor ve yok oluyor. Şu an bastığımız yerlerin altında aslında hep ev var...
-Peki Şirince'nin yeniden canlanması ne zaman oldu?
Açık söyleyeyim, ben geldiğimde oldu. 1980'lerin başında ben geldim. O zaman köyde, şehirli kimse yok. O dönemde şehirli bir iki kişi "geliriz gideriz" diye ev almışlardı ama gelmemişlerdi.
-Şirince'yi Şirince yapmanın koşulları nedir?
Aslında bunun ilk koşulu lokasyon. Yani bir yerin avantajı, coğrafi konumuyla başlıyor. Şirince'nin de coğrafi konumu olağanüstü avantajlı. Efes'e, Kuşadası'na, havalimanına o kadar yakın. Aslında buranın keşfedilmemesi mümkün değildi. Coğrafi açıdan şanslı bir konumdaydı.
- İkincisi?
İkinci önemli nokta; Şirince'nin geçmişinin olması. Bu öykülere konu olan bir geçmiş. Türkiye'de hakkında öyküsü yazılmış kaç köy vardır? Örneğin Yunan yazar Dido Sotiriyu'nun "Benden Selam Söyle Anadolu'ya veya Sebahattin Ali'nin "Kırkınca"sını okuyun. Göreceksiniz orada Şirince'yi.
-Öykülere konu olmanın getirisi ne?
İşte bu entelektüelleri gıdıklıyor. Okuyan insanı teşvik ediyor, 80 öncesi kuşak için geçerli bir durumdu bu. Okuyan, merak eden insan geliyor, sahip çıkıyordu.
-İmar durumu?
Burada her şey dengesinde kaldı. Bağlar köylünün elinde, zengin gelip buraları daha almadı. Bodrum gibi yapılanma olmadı. Çevresi imara açık değil. Bunlar bir başka avantaj.
- Ama aşağıda yeni bir yapı var, pek köyün ruhuna uygun gözükmüyor.
(Elimle prefabrik villa tarzı bir yapıyı gösterince Müjde'nin yüzü geriliyor) Evet kondurmuş, görünce bizim de asabımız bozuldu. Hani bu öyle bir hüzün, öyle bir acı ki... Yani taştan yapsan ne olur? İlla ki çirkin materyalle mi yapmalısın?
-Peki Şirince'nin yükselişi nasıl oldu?
Kuşadası'nda büyük turistik yöreler artıkça gelen yabancılar da arttı. Böylece Şirince, "köy" formatında pazarlanmaya başladı. Burada dantel, zeytin satan teyzeler gitti yerine tüccar faaliyeti olan esnaf geldi.
Kapıları tüm misafirlere açık
Müjde Tönbekici, yaklaşık 6 yıl önce Sevan Nişanyan'dan ayrıldığında Şirince'deki Nişanyan Oteli ile de ilişkisini kesmişti. Sevan Nişanyan SİT alanındaki arazisinde ev inşaatına devam ettiği gerekçesiyle verilen iki yıllık hapis cezasını onanması üzerine cezaevine girerken otelini, birlikte kurduğu Müjde Tönbekici'ye devretti. Müjde Tönbekici lavanta, defne, kekiklerin arasında "kendinize dönebildiğiniz" Şirince'de kapıların tüm misafirlere açık olduğunu söyledi.
