ÖZNUR KARAKURT
Çınar ihtişamlı ve uzun ömürlü bir ağaçtır. Bu haliyle maziyi istikbale bağlar, insanlara sabırla yaşamayı öğretir. Beraber yaşamanın ve birbirine yararlı olmanın zevkinin verir. Osmanlı devleti de ulu bir çınar görünümünde, ihtişamlı ve uzun ömürlü bir devlettir. Bu çınar kökleriyle mazinin derinliklerine basarak oradan aldığı güçle dallarıyla geleceği kucaklamıştır... Bilirsiniz çınar ağacının Türk toplumu ve Osmanlı Devleti için apayrı bir değeri vardır. Çınar, Osmanlı'nın kuruluşundan bu yana kente hayat veren, güzellik katan sembollerin başında yer alır. Çınar deyince akla hem Bursa gelir hem de Osmanlı... Çınar ağacı, aynı zamanda rüyadan beyliğe geçişin müjdecisidir. Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi, daha küçük bir beyliğin başındayken, yörenin önde gelen alim ve din adamı olan Şeyh Edebali'nin kızıyla evlenmiştir. Osman Gazi, bir gün Şeyh Edebali'nin misafiriyken gece uykusunda bir rüya görür. Rüyada Şeyh Edebali'nin koynundan çıkan bir ay Osman Gazi'nin koynuna girer ve Osman Gazi'nin göğsünden bir çınar ağacı çıkıp büyümeye ve her yeri dallarıyla kaplayacak kadar genişlemeye başlar. Osman Bey rüyasında: Koynuna bir ayın girdiğini ve o anda göbeğinden bir çınar ağacının çıkarak gölgesinin dünyayı kapladığını, gölgesinin altında dağların olduğunu, dağların dibinde suların çıktığını, kiminin bu sulardan içtiğini, kiminin bahçesini suladığını kiminin de çeşmeler akıttığını görür. Osmanlı Devleti'nin tarihi bu rüyada gizlidir. İşte bu efsane Osmanlı Devleti'nin bu kadar büyüyüp genişlemesinin nedeni olarak gösterilmektedir.
887 TESCİLLİ ANIT AĞAÇ
Osmanlı'nın kuruluşunda en önemli simgelerden olan çınar ağaçları, asırlardır kentin "yaşayan sembolleri" arasında yer alıyor. Kısacası Osmanlı'nın kuruluşunda en önemli simgelerden olan Çınar ağaçları, asırlardır Bursa'nın sembolleri arasında da yer almaktadır. Bursa'da, yaşları 150- 850 arasında değişen çoğu çınar, toplam 887 tescilli anıt ağaç bulunuyor. Normal insan ömrünün 15- 20 katı uzunluğunda yaşam sürecine sahip olan anıt ağaçlar, 900- 1000 yıllık hayatları boyunca tarihsel olaylara tanık olurlar. Savaşlara, fırtınalara, soğuğa, sıcağa aldırmadan yüzyıllardır ayakta olan anıt ağaçların, hikayeleri de nesilden nesle aktarılıyor.
EN ÜNLÜSÜ İNKAYA ÇINARI
İnkaya Çınarı, Türkiye'nin en yaşlı çınarı olarak bilinen doğa harikası bir ağaçtır. Bursa'nın anıt ağaçları arasında en çok tanınmışıdır. Uludağ yolunda, Osmanlı Devleti'nin ilk köylerinden olan İnkaya köyünde bulunur. 35 metre boyunda yani 12 yada 13 katlı bir apartmana eştir. 9.2 metre çevresi vardır. Her bir dalı 3- 4 metre kalınlığında bir ağaç büyüklüğündedir. 6 asır yaşındadır. İnkaya çınarı 887 ağaçtan sadece bir tanesidir.
Bursa'nın, Britinya Kralı İkinci Prusias tarafından kurulduğu ve şehre "Prusias" dendiği, zamanla bu isim "Brousse" ve "Brus" olarak söylenmektedir. Türkler şehri fethedince, "Bursa" demişlerdir. Bursa Osmanlı Devleti'nin başkentliğini yapan, evliyalar diyarı, tarihi abideler şehri, tabii güzellikleri ve binlerce senedir bilinen şifalı kaplıcaları ile dünyaca isim yapan bir ilidir. Türkiye'nin 4. büyük kenti olan Bursa, Marmara Denizi'nin güney doğu ucunda, Uludağ'ın kuzey batı eteklerinde yer alır. Bursa, Marmara Bölgesi'nin Güney Marmara bölümünde Uludağ'ın kuzeybatı yamaçlarında kurulmuştur. Savunmaya uygun olması nedeniyle yamaçlardaki kayalıklarda ilk yerleşimini almıştır. Kent, Bizanslılardan alındıktan sonra özellikle Osmanlı başkenti olarak büyük bayındırlık çalışmalarına sahne olmuştur. Bursa, Osmanlı başkenti olduktan sonra hızla gelişmiş ve Ortadoğu ülkelerinden Anadolu'yu aşarak gelen yollar bu merkeze doğru yönelmiştir. Bunun sonucunda kent 15. yy'da dünyanın başlıca ticaret, sanayi ve kültür şehirlerinden biri haline gelmiştir.
TÜRKİYE'NİN 4. BÜYÜK ŞEHRİ
Osmanlı imparatorluğunun ilk başkenti olmasıyla tarihi olarak önemi büyük olan Bursa, Türkiye'nin büyük metropol kentlerinden ve en çok nüfusa sahip 4. şehridir. Bursa, alışveriş merkezleri, parkları, müzeleri ve çarşısıyla bölgede öne çıkar. Ayrıca Bursa Marmara bölgesi'nin İstanbul'dan sonra gelen ikinci büyük şehridir. Türkiye'nin en önemli sanayi kentlerindendir. Şehir İstanbul'dan sonra en büyük ikinci ihracatı gerçekleştirmektedir. Orhangazi, Yıldırım, Gürsu, Kestel, Gemlik, Mudanya ve Nilüfer olmak üzere yedi adet merkez ilçesi bulunmaktadır. Her bir ilçesi kendine özgü bir ürünü ile ünlüdür ve bu ilçelerde tarım ve sanayi faaliyetleri oldukça gelişmiştir.
VERİMLİ OVALAR
İlde en büyük yükselti 2543 m ile Uludağ'dır. Şehrin eteklerinde kurulduğu Uludağ (Olympos Dağı), tarihteki ilk Hıristiyan keşişlerin inzivaya çekildikleri yerleşim yerlerinden biridir ve aynı zamanda Türkiye'nin en büyük kış ve doğa sporları merkezidir. Bursa sınırları içinde iki önemli göl bulunmaktadır. Bunlardan biri Marmara Bölgesi'nin en büyük gölü olan İznik Gölü ve bir diğeri de Uluabat Gölü'dür. İlin en önemli akarsuyu Susurluk Çayı'nın bir kolu olan Nilüfer Çayı'dır. Uludağ'ın güney yamaçlarından doğan ve yine Uludağ'dan kaynaklanan birçok küçük dere ile beslenen Nilüfer Çayı Bursa Ovası'nı sular. Bursa ili sınırları içinde birçok büyük ve verimli ova vardır. Bunlardan en önemlisi Bursa Ovası'dır. Verimli topraklarıyla Yenişehir, İnegöl, Karacabey, Orhangazi ve İznik ovaları da bitkisel üretimin yoğunlaştığı yerlerdendir.
ZENGİN BİR TARİH
Bursa ili baştan başa bir tarih hazinesidir. Ülkemizin İstanbul'dan sonra tarihi eser bakımından en zengin ilidir. Osmanlılar, Selçuk sanat ve mimarisine kendi görüş ve becerileri ile Bursa tipi mimari meydana getirmişlerdir. Buna Bursa Mektebi denir. Çinicilik, ağaç oymacılık ve duvarlardaki nakışçılıkta çok ileri bir sanat zirvesine çıkmışlardır. Doğal zenginlikleri, yeşil dokusu, şifalı suları, yaz ve kış turizmi imkanlarının yanı sıra, Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinin mekansal ve mimari özelliklerini de günümüze kadar taşıyan Bursa, benzerlerine az rastlanır bir kültür ve tarih mirasına sahiptir.
27 arkeolojik, 1 doğal, 3 kentsel SİT alanına sahip olan, 2042 adet korunması gereken anıtsal, dinsel, kültürel ve sivil yapıyı barındıran Bursa, yeşil dokusu, pınar suları ve şifalı kaplıcaları ile yıllar boyu "Yeşil Bursa" olarak anılmış ve islam kültürünü yaşatan uhrevi yapısıyla günümüzde olduğu gibi geçmişte de birçok gezginin ve tarihçinin akınına uğramıştır.
Mutlaka görülmeli
Evleri, hanları, hamamları, camileri, külliyeleri, medreseleri, kiliseleri saymakla bitmez... Hepsi çok etkileyici. Şehri gezerken tarihin içinde gezinebiliyorsunuz.Uludağ Milli Parkı, Çekirge, Armutlu, Oylat, Gemlik Kaplıcaları, Kumla, Kurşunlu Plajları, Prusa Kenti Surları, Nikaia (İznik), Miletopolis (Karacabey), Mirlea (Mudanya), Kirmastı (Mustafa Kemal Paşa), Atranos (Orhaneli), Neopolis (Yenişehir) Eskiçağ Kentleri, Ayasofya, Koimesis, Hagios Kiliseleri, Nikaia Nekropolü, Sarayı ve Hipogeumu, Orhan Camisi ve Külliyesi, Yıldırım, Yeşil, Hüdevendigar, Muradiye, Koca Sinan Paşa, İshak Paşa Külliyeleri, Bursa ve Karacabey Ulucamileri, Yıldırım Bedesteni, Bursa Arkeoloji, Bursa Atatürk, Bursa Türk İslam Eserleri, Mudanya Mütareke, İznik Müzeleri mutlaka görülmesi gereken yerleridir.
HAMAMDA KEBAP KEYFİ
Restore olmuş hamamların içinde Bursa kebabı ziyafeti çekip tarihin kokusunu içine çekebilirsiniz. Hünkar Köşkü'nde manzara eşliğinde en özel padişah yemeklerini Padişah şerbetiyle tadabiliyorsunuz. Tarihi dokunun içinde, üstüne çam fıstıklı, bademli hünkar tatlısıyla beraber Bursa'nın tadını çıkarıyorsunuz..
