Ağustos ayında çekimlerinde başlanacak "Uzun İnce Bir Yol" filminde, Aşık Veysel'in eşi Gülizar'ı canlandıracak olan Yeliz Şatıroğlu, "Hayalimde hep dedemin hayatının anlatıldığı bir filmde ya da tiyatro oyununda oynamak vardı. Çocukluk hayalimi yaşayacağım" dedi
Aşık Veysel derin bir aşk ve büyük bir kültür mirası bırakarak göçtü gitti bu dünyadan. Altı çocuğu, 22 torunu var. Yeliz Şatıroğlu (35) ailenin en küçüğü, ünlü ozanın son torunu. Müzik, hele de türküler onun için çok önemli. Bu kalabalık ailede oyunculukla ilgilenen tek kişi. Ailevi mirasının sorumluluğunu da omuzlarında taşıyor. Ağustos'ta Sivas'ta çekimlerine başlanacak Uzun İnce Yol adlı filmde o da rol alacak. Hem babaannesi Gülizar'ı canlandıracağı için heyecanlı hem de hayali gerçekleşeceği için mutlu. Kendisiyle keyifli bir röportaj yaptık.
TİYATRO SAHNESİNDE - Ailede Aşık Veysel'in izinde gidenler çok ama oyuncu yok galiba...
- Evet, yok. Mersin Üniversitesi Tiyatro Bölümü'nü bitirdim. Emre Kınay, Volkan Severcan, Gencay Gürün'le oyunlar sahneledik. Bu sezon da Devlet Tiyatroları'nda Kenan Işık yönetiminde Moliere'nin Cimrisi'nde Marian karakterini canlandırıyorum. İstanbul'a geleli beş sene oldu, yalnız yaşıyorum. Ailemden uzakta olduğum için onları özlüyorum. Ama ailemle yemeklerde beraber oluyoruz.
- Dedeniz Aşık Veysel'i görme fırsatınız olmamış. Onu nasıl anlatırlardı?
- Dedemle ilgili anılar dinleyerek büyüdüm. Hatıralarımda Aşık Veysel hep var. Sanki onu görmüşüm gibi... Ama beni ve bütün ailemi, dedemin ölmeden önce ailesi için söylediği bir türküsü etkiledi. Dedem: 'Eşim, dostum, yavrularım/İşte benim sonbaharım' der ölümünden önce. Bu türküyü duyduğum zaman hep ağlarım, etkilenirim, duygulanırım. Çünkü bize yazılmış bu şiir, Aşık Veysel'in vasiyeti gibidir.
- Nasıl bir film bekliyor bizi, Aşık Veysel'in hangi dönemini izleyeceğiz?
- Bu film bir aşk ve yolculuk hikayesi. Bilal Babaoğlu tarafından dedemin hayat hikayesinden esinlenerek kaleme alındı. Gençlik dönemini ele alıyor. Acılarla yoğrulmuş bir hayatı vardı dedemin. Filmde onun aşık kimliği de, günlük hayatına dair bilinmeyen anekdotlar da yer alacak. Çoğu kişi bilmez ama dedem müthiş esprili bir insanmış.
'ÖZEL BİR İNSANDI' - Filmde babaanneniz Gülizar'ı canlandıracaksınız. Teklif geldiğinde ne hissettiniz?
- Yönetmenimiz Bilal Babaoğlu araştırmalar esnasında Aşık Veysel'in oyuncu bir torunu olduğunu öğrenip bana ulaştı. İlk önce inanamadım, heyecanlandım. Çünkü hayalimde hep dedemin hayatının anlatıldığı bir filmde ya da tiyatro oyununda oynamak vardı. Çocukluk hayalimi yaşayacağım. Hem bir oyuncu hem de Aşık Veysel'in torunu olarak; oyunculuğumun, müziğin, gönlümün ve ruhumun birleştiği bir nokta oldu bu film.
- Peki babaannenizi tanıma fırsatınız oldu mu? Nasıl hazırlanıyorsunuz Gülizar karakterine?
- Babaannemi çok küçük yaşlarda kaybettim. Çok anım yok, ama duyduklarımdan yola çıkarak biriktirdiklerim var. Pamuk kalpli bir insandı. Güler yüzlü, neşeli ve enerjik... Gülizar Anne, tekkede yetişmiş, o öğretiler sayesinde yüreğini temiz tutan, yalandan uzak duran, hisleri kuvvetli bir kadındı. Dedemle evleneceğini rüyasında görüyor. Etrafındakilere 'Eve biri gelecek, onunla evlenip gideceğim' diyor. Kısa süre sonra tarif ettiği kişi karşısına çıkıyor. Evleniyorlar. Enteresan bir kadındı babaannem... Zaten Aşık Veysel'in hayatındaki bir kadının sıradan olabileceğini düşünemezsiniz.
- Aşık Veysel hayatı boyunca iki defa evleniyor. Esma ve Gülizar'a duyduğu hisler farklı mıymış?
- Dedemin Esma Anne'ye duyduğu aşk, babaannem Gülizar Anne'ye duyduğu sevgiydi ve ikisi de muhteşemdi. İlk eşi Esma, Hüseyin'le kaçıyor. Genelde ailelerde bırakıp kaçan kadın kötülenir. Bizde öyle olmadı. Esma da annedir bizim için. Dedem bu büyük aşka saygı duyarken çocuklarının ve ailesinin saygı duymaması söz konusu olamazdı. Bu dedemden bize geçen bir kültür, Alevi-Bektaşi geleneğinden gelen bir hoşgörü...
DOĞRU ZAMAN - Metin Erksan 1952 tarihli Karanlık Dünya adlı filminde Aşık Veysel'in hayatını çekmişti. Bu yeni film sizce geç kalınmış bir proje mi?
- Karanlık Dünya Metin Erksan'ın ilk filmiydi. Usta yönetmenin hem dedemin hem de bizim hayatımızda çok önemli bir yeri var. Babamdan dolayı Erksan'ın sesini duyma şansına eriştim. Karanlık Dünya'da dedem Aşık Veysel ve etrafındaki kişilerin rol alması çok anlamlı. Bu filmden sonra genelde belgesel çalışmaları yapıldı. Uzun İnce Yol'un geç kalınmış bir film olduğunu düşünmüyorum. Demek ki doğru zaman bu zamanmış. Benim de ekibe dahil olmam gerekiyormuş.
- Dedenizi kimin canlandıracağını ne zaman öğreneceğiz?
- Başrol oyuncusu sır gibi saklanıyor. Çekimler ağustos ayında başlayacak. O zamana dek kimin oynayacağının açıklanacağını düşünüyorum.
