Kataraktın tek tedavisi ameliyat

Ekol Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kaan Ünlü özellikle yaşlılarda görülen ve görme kaybı ile başlayan katarakt ve tedavisi hakkında bilgi verdi. Görmeyi ve kataraktı açıklayan Prof. Dr. Kaan Ünlü, "Görmeyi oluşturan kamera kısmı gözdür. Gözün iki tane merceği var. Bunlardan bir tanesi aynaya baktığınız zaman dışarıdan gördüğümüz kornea tabakası, diğeri de gözbebeğin arkasında bulunan ikinci bir merceğimizdir. Görüntü bu iki mercekten geçerek gözün içindeki sinir tabakasında odaklanıyor ve bizde görüntüyü o şekilde net olarak algılıyoruz. Katarakt gözün içerisindeki merceğin saydamlığını yitirerek kesisleşmesidir. Dolayısıyla geçen görüntü sinir tabakasına ulaşmadan bir perdeye takıldığı için retina tabakasına net düşemiyor. Dolayısıyla görüntü bulanıklaşıyor" dedi.
GÖRMEDE AZALMA OLUR
Prof. Dr. Ünlü, "Ekstra bir probleme sebep olmaz ise hastalığın belirtisi, görmenin yavaş yavaş azalmasıdır. Katarakt teşhisi için biz muayene sırasında göz bebeğini büyütüyoruz ve gözün içindeki merceğin durumunu değerlendiriyoruz" diye konuştu.
Katarakta neden olan faktörlerin başında yaşlılığın geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Ünlü, bazı durumlarda gençlerde görülebildiği gibi doğum sırasında da katarakt oluşabileceğini sözlerine ekledi. Ünlü şunları söyledi: "Yıllarca ultraviyole ışınlarına maruz kalmak lensin saydamlığını yitirmesine ve moleküler birtakım bozukluklara neden olarak saydamlığını bozuyor. Diğer bir nedeni ise travmalardır. Gençlerde daha çok görülür. Bu travmalar göze taş gelmesi, yumruk gelmesi, delici travmalar olabildiği gibi elektrik çarpması ve radyasyonlarda buna neden olabilir."
AMELİYAT 10 DAKİKA
Katarakttın tek tedavisinin ameliyat olduğunu belirten Prof. Dr. Ünlü, operasyon zamanını hastanın iş ve sosyal hayatının belirlediğini kaydetti. Prof. Dr. Ünlü şöyle devam etti: Ameliyat dışında katarakttın herhangi bir tedavisi yok. Katarakt gelişimini önlemek mümkün değil. Operasyon zamanını hastanın sosyal ve iş yaşantısı belirler. Ameliyat sırasında damla ile gözü uyuşturuyoruz. Ameliyat yaklaşık 10 dakika sürüyor. Hasta ertesi günü sosyal ve iş yaşantısına dönebiliyor. 2mm'den gözün içine girilerek buradaki mercek alınıyor ve göz içine yeni suni bir mercek takılıyor. Bu takılan merceklerin de çeşitleri var. Sadece uzak odaklı olabildiği gibi hem uzak hem de astigmatı da düzelten mercekler var. Uzak yakın mercekler var. Uzak, yakın ve astigmatı düzelten mercekler var. Hastanın durumuna göre bu merceklerden biri seçilerek hastaya takılır.
Amaç iyi ve keskin görmeyi sağlamak
"Eskiden katarakt ameliyatı hastanın gözü görsün ya da gözü açılsın diye yapılırdı, şimdi birçok vakada iyi ve keskin görsün diye ameliyat yapılıyor" diyen Prof. Dr. Ünlü ameliyat teknikleri ve kullanılan mercekler hakkında şunları söyledi: " Ameliyat teknikleri artık oldukça iyi. Birçok hastada bundan faydalanıyor. İyi ve keskin görme için gözlükler ve kontakt lensler var. Ancak rekroaktif cerrahi dediğimiz lazer cerrahileri var. Dünya üzerinde son teknoloji olarak kullanılan ve Ekol Hastanesinde de kullanılan femto lazerdir.
GÖZLÜKTEN KURTARIYOR
Prof. Dr. Kaan Ünlü lazer ile gözlüklerden de kurtulmanın mümkün olacağını belirterek şunları söyledi: Femto lazer ile kornea üzerine yaklaşık 120 mikronluk kapakçık kaldırılarak bunun altına excimer lazer yapılarak bu kapakçık yerine konuluyor. Hastalar yine ertesi günü günlük faaliyetlerine dönebiliyor. Yaklaşık 8 - 10 numara miyopi ya da astigmatlarda, hipermetropilerde de 6-8 diyoptiye kadar müdahalede bulunabiliyoruz. Hastalar buraya geldiği zaman öncelikle bu cerrahi için uygun olup olmadıkları için kornea kalınlıkları ve kornea tabakası haritası çıkartılarak hasta için en uygun teknik ve tedavi yöntemi seçiliyor. Hastalar kısa bir sürede günlük yaşamına döneliyor. Uzak için yapılabildiği gibi yakın içinde lazer cerrahileri var. Hangi hasta için hangi yöntemin uygun olduğunu hasta ile tartışarak en uygun yöntemi seçiyoruz. "
Şeker hastalığı tetikliyor
Bazı hastalıklara bağlı olarak da kişide katarakt oluşabileceğini ifade eden Prof. Dr. Ünlü, "Bu hastalıkların içinde en sık gördüğümüz diyabettir. Diyabetli hastalarda katarakt daha erken yaşlarda karşımıza çıkıyor. Metabolitik hastalıklar ve genetik hastalıklarda da karşımıza çıkabiliyor. Fakat konjektinal katarakt dediğimiz durumlarda da bebekler doğarken katarakt ile dünyaya gelebiliyor" dedi.