FATİH ABACIOĞLU
Türkiye'de 2000 yılında izlenme rekorları kıran Biri Bizi Gözetliyor (BBG) reality şovunun unutulmayan ismi, İzmirli Melih Değirmenci, geçmişteki şaşalı hayatını bir kenara bıraktı ve işveren oldu. BBG birinciliğinin ardından bir albüm, 2 dizi, 3 tane televizyon programı yapan ve müzik eğitimi için gittiği Kanada'da aşçılık okuluna yazılan Melih, artık İzmir'in Güzelbahçe ilçesinde pide salonu işletmeciliği yapıp, 20 kişiye de iş imkanı sağlıyor. Değirmenci, "İnsanların hayallerini süsleyen bir yaşam sürdüm. Halkımız benden sonraki hiç bir BBG şampiyonunu hatırlamazken beni hiç unutmadı. Ailemin desteği ve karakterim ile kaybolan yıldızlardan olmadım" dedi.
8 YIL İSTANBUL'DA YAŞADI - BBG Melih, sahnelerin ve beyaz perdenin ışıltılı yollarından geçerek nasıl pideci oldu?
Yarışmanın ardından 8 yıl boyunca İstanbul'da yaşadım. İnsanların hayallerini süsleyen bir yaşamım vardı. Ancak bu camiayı sevemedim. İzmir'e dönerek bir süre bar işletmeciliği yaptım. Ardından kazandığım bursla Kanada'ya Güzel Sanatlar, Müzik ve Müzikoloji alanında eğitim almaya gittim. Aslında amacım artık tanınmamaktı. Otobüse, dolmuşa rahat binmekti. Öyle şeyler yaşadım ki bunlar yurtdışına çıkmam için etken oldu. Özel hayatımı yaşayamıyordum, 4 koruma ile gezmek zorundaydım. Toronto'da geçimimi sağlamak amacıyla bir restoranda garson olarak işe başladım. Çalışırken bir gün krep ustası işe gelmedi ve ben de patrona krep yapabileceğimi söyledim. Bu işi becerdim ve kısa sürede restoranda tüm işlerden sorumlu oldum. Bunun üzerine hayat çizgimi değiştirdim ve York Üniversitesi'nde Aşçılık Bölümü'ne kayıt yaptırdım. Yaklaşık 4 yıl sonra babamın rahatsızlığı nedeniyle İzmir'e döndüm ve onun inşaat işlerinin başına geçtim. Fakat bir süre sonra devrettim. Asıl işim olan gıda sektörüne girmeye karar verdim. Türkiye'de hamburgerci olamazsınız, pizzacı da olamazsınız. Çünkü rakipleriniz çok büyük. Ayrıca kültürümüzde de yok. Ucuz ürün satma isteği ve dükkan kirasını çıkarmak için kaliteden ödün verince işler yürümüyor. Ancak pidede önemli bir markalaşma görmedim ve bu sektöre girmek istedim. Okullara ve düğünlere yemek veren bir catering firması kurdum. Günde bin 200 kişiye yemek çıkarıyorum. Toplamda 20 kişi istihdam ediyorum.
- Bazı yarışmacılar 'yarışmazedeler' adında bir dernek kurdu.
Aslında burada toplum da kendini sorgulamalı. Hiç bir şey üretmedim. Ne bir kitabım, ne bir eserim, ne de bir heykelim vardı. BBG anlık popüler bir tüketimdir. Bugün de benzer programlar var. İzlersin, sinirlenirsin, seversin, kızarsın ve biter. Bunu yapamadık. Yarışmazedeler derneği gibi bir oluşumun temelinde hem kendilerinin hem de toplumun suçu var. En lüks otellerde 8 ay boyunca kral dairesinde kaldım, 3- 4 korumayla dolaşıyordum. Fakat yarışmazede olmadım. 15 yılda algı değişti ama şöhret olma isteği aynı. O gün şartlarında magazin malzemesi bulmak için BBG çok didiklendi.
- Aradan 15 yıl geçti ve unutulmadınız, bu nasıl oldu?
Bizim dönemde yayınlanan BBG'de kavga yoktu. Bizden sonra kavganın, laf cambazlığının prim yaptığı bir noktaya gelindi. Bende 100 günün kaydı var, sadece 2 kez kavga etmişiz. Biz samimiydik, bu nedenle bizi hatırladılar ve bizden sonrakiler unutuldu. Benden 7- 8 yıl sonraki BBG'ciler unutulduysa ve ben hala hatırlanıyorsam işte bu yüzden. Türkiye'de bu işin artık şartlarının bir temele oturması gerek.
- Günümüzdeki magazini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye'de 'big brother' yeniden yapılabilir ama iş yapmaz. Bu tipteki programlarda, reyting değil de Türkiye'ye bir şeyler kazandıracak kişiler seçilirse reyting alır. Şu an Türkiye'de magazin yok. Popüler kültür o kadar azmış durumdaki sanatçıların işleri 2. planda kalıyor. Türkiye'de hala köşe başı magazini, televolecilik yapılıyor. Eskiye göre çok daha kötü. Hakkımda 'kebapçı oldu' dendi, yeniden ünlü olmak istiyor dendi. BBG bittikten sonra ben 19 yaşındayken bir çocuğum olduğu söylendi ama çocuk 13 yaşında çıktı. Sorarak, bilgi alarak haber yapılması taraftarıyım.
- BBG ile çok ünlü oldunuz. Ardından bir boşluk yaşadınız mı?
Sen kendinin ne olduğunu bilmezsen ve insanlar sana ne olduğunu söylerse kapılıp gidersin. Ancak kendini biliyorsan ve yolundan ayrılmıyorsan zedelenmezsin. Bu aileyle, aldığın eğitimle ve kişiliğinle doğru orantılı. Hiç zaman kendimi kaybetmedim. 18 yaşındaydım ve herkesin ilgisi üzerimdeydi. Kendime, 'ben ne oldum' dediğim oldu tabiki. Ancak babam beni, bu dünyaya kapılacağım sırada iki cümle ile toparladı. 'Ne oldu, ne yaptın ki sen' dedi. İyi ki de yapmış, yoksa şimdilerde kayıptım. Ata'nın annesi acaba bunu yapmış mıydı? Yapsaydı böyle olur muydu? Belki bir can yanmazdı. Bu programdan çıkan kimse yarışmazede olmadı. Kimse kimseyi kandırmasın. Biri çıkıp sana, 'ünlü olacaksın, hayatının sonuna kadar bedavadan yaşayacaksın' dedi mi? Kimse bize bunu söylemedi. Biz yarışmazede değiliz, kendi kararımızı verdik.
- Yarışma programlarına katılan gençlere bir mesajınız var mı?
Yarışmacılara tavsiyem hiç bir beklenti içinde olmamalarıdır. Şöhret, şarkıcı, dizi oyuncusu bu programlardan çıkmaz. Bunu bilsinler. 'Programa katılırım sonra dizi, kaset yaparım, yürürüm' böyle bir dünya yok. Sende bir cevher olacak ki bir şeyler yapabilesin.
- Ödülü nasıl kullandınız?
O dönem 1.'lik hediyesi olan 100 milyar liranın 18 milyarlık kısmıyla otomobil aldım. Kalan para birçok insana ulaştı. Yarışmadan kazandığım para Türkiye'nin birçok yerine gitti. Bağışladım, bilgisayar sınıfları yapıldı. Çok iyi para kazandım ve de harcadım. Bu iş bedava bir iş değil. Gündemde olmak için çok harcamalısınız. 18 yaşımdan bu güne kadar insanların hayalini kurduğu bir yaşam sürdüm. Yaşadıklarımı yazsam kitap olur ve o kitap bu magazin dünyasını alt üst eder.
Beklediğimden fazlasını aldım
Magazin dünyasından artık hiçbir beklentim yok. Zaten beklediğimden fazlasını aldım. İnsanların sevgisini kazandım. Her şey unutuluyor. Ama 15 yıl geçmesine rağmen nasıl unutulmadım, hala anlam veremiyorum. Türkiye'nin birçok yerinden beni görmeye, çayımı içmeye dostlarım, arkadaşlarım, hayranlarım geliyor. Bu beni çok mutlu ediyor. Demek ki beni sevdiler, tabi ben de insanları sevdim. Şimdi eşim ve kızım var. Onları bu dünyadan uzak tutuyorum.
