Yılan Hikayesi, Aşkım Aşkım, Kerem ile Aslı, Efsane ve Küçük Ağa adlı televizyon dizilerinden tanınan deneyimli oyuncu Hakan Bilgin, 'Necmiq' isimli oyunda rol almak üzere geldiği Aliağa'da hayranlarıyla buluştu. Sahnede kalmanın kendisine çok büyük bir keyif ve mutluluk verdiğini belirten Hakan Bilgin, "Yorgunluğumu attığım, dinlenebildiğim tek yer tiyatro sahnesi" dedi.
NEŞELİ BİR SOHBET
Aliağa Belediyesi'nin kültür sanat etkinlikleri kapsamında Çok Amaçlı Sosyal Tesisleri'nde düzenlediği söyleşinin konuğu olan oyuncu Hakan Bilgin, Moderatörlüğünü Atilla Arcan'ın yaptığı söyleşide soruları yanıtladı. Esprileriyle söyleşiye neşe katan Hakan Bilgin, sahnede kalmanın kendisine çok büyük bir keyif ve mutluluk verdiğini belirterek, "Yorgunluğumu attığım, dinlenebildiğim tek yer Tiyatro sahnesi" diye konuştu.
ANTRENMAN ALANI
Tiyatro oyunculuğunun yüksek ekonomik getirisi olan bir meslek olmadığını anlatan Bilgin, "Mali açıdan bakıldığı zaman tiyatro aslında yapılabilecek bir iş değildir. Ancak oyuncular için ciddi bir antrenman alanıdır. Tiyatro sahnesinin tozunu yutmayan oyuncu, mesleğinin diğer alanlarında başarılı olamaz. Tiyatro okuldur, oyuncunun tecrübesine tecrübe katabileceği, kendisini yenileyebileceği tek adrestir" dedi.
Kadere inandığını belirterek, kendisi hakkında bilinmeyenleri anlatan Bilgin, "Ben kaderini seven bir adamım. Bana gelen her şey gerçekten benim için gelmiştir, Bana gelmeyen hiçbir şey de benimle alakalı değildir. Hayatım boyunca evde oturup da bu adamlar bölüm başı 40 bin lira alıyormuş demedim. Çünkü o onun kaderi, bu da benim kaderim. Ama oyunculuk hayatımda Zeki Alasya ve Metin Akpınar'a hep özenmişimdir. Kendimi Metin Akpınar zannederdim. Bütün skeçlerde Metin Akpınar gibi davranırdım. Rahmetli Zeki Alasya'ya özenirdim, Zeki Alasya ile karşılıklı oynadım. Yine aynı şekilde kendimi Cem Özer zannederdim, Cem Özer'le de aynı tiyatroda oynadım. Yani ben kaderimi seviyorum ve ona teslimim" diye konuştu.
İLK 35 YIL ÇOK ZOR
Bilgin, "Hayatımız o kadar hızlı ki gençler hemen, her şeyi olmak istiyorlar. Gençler, televizyondaki gençlik dizilerinden etkilenerek hemen televizyon dizilerinde yer almak istiyorlar. Halbuki o dizilerde oynayan oyunculara baktığımızda, hepsinin tiyatroculuk veya konservatuvar geçmişi var. Hiçbir şey çok çabuk olmuyor. Hele ki bu meslekte, oyunculuğun ilk 35 senesi çok zordur. Bu süreci tamamladıktan sonra bir yerlere geliyorsunuz" dedi.
