Kali-Merhaba Selanik

Türkiye'yi ziyaret eden Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras'ın Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşmesinde gündeme gelen İzmir ve Selanik arasına feribot seferleri heyecan yaratırken biz, yeni konulan direkt uçuşla Selanik'i ziyaret ettik. Nasıl mı Selanik? Aynı İzmir'e benziyor. Atatürk'ün doğduğu şehir. Bizim için hep özel, hep gidilesi. Selanik Otelciler Birliği ve Ellinair ortaklığıyla düzenlenen tura davet edilince bir an bile düşünmedim. İşi gücü bırakıp düştüm yollara. Pişman değilim. Hatta niye bu kadar beklemişim. İzmir'in tur operatörü ve outgoing (yurt dışına yolcu gönderen) acentaları ile turizm yazarları olarak 4 gün boyunca Selanik'in altını üstüne getirdik. Çok ta iyi ettik açıkcası. Bu kadarını tahmin bile edemezdim. Yetti mi? Tabi ki hayır. Bir kere çok dişi. Aynen bizim şehrimiz gibi. Az geri sardığımızda nedeni de şıp diye anlaşıyor. Adını Makedon prenses aynı zamanda Büyük İskender'in kız kardeşi Thessalonike'den alıyor. Kral Filip, kızının Thesally'deki büyük zafer gününde doğması üzerine ona Thesallonike ismini şehre vermiş. Bu ufak hatırlatmanın ardından nerede kalmıştık. Evet çok dişi, evet Kordonumuz birebir "copy paste" ve yine evet kızlar aynen İzmir kızları gibi güzel. Aynı bizim gibiler, trafikte yeşil ışığı beklemeden hop diye karşıya geçiveriyorlar. Kornaya uzun uzun saatlerce basabilirler. Benziyoruz arkadaş.

İKİNCİ BÜYÜK KENT
İzmir Selanik arasında çok tatlı bir heyecan var bugünlerde. O da iki şehir arasında direk uçuşların başlaması. Bizim yakada bu çok anlaşılmasa da Selanik'te coşkular şelale. Haksız da sayılmazlar tam 5 yıl emek verip, çalmadık kapı bırakmadılar. Ve sonunda mutlu son. Adnan Menderes'ten biniyorsunuz 1 saat sonra Yunanistan'ın ikinci büyük kenti, Avrupa kültür başkentlerinden Selanik'tesiniz. Yok böyle bir rahatlık. İstanbul'a gitmekten kolay. Bunda amaç, ortak derdimiz turizmde o özlenen hareketi yaratmak. Onlar gelsin, biz gidelim. Salı ve Cumartesi karşılıklı uçuşlar bence şahane. Cumartesi biniyorsunuz uçağa bir saat sonra Selanik'teseniz. İnsan kuş misali. Biz de Cumartesi çıktık yola. Selanik Otelciler Birliği Pazarlama Müdürü sevgili Evdokia Tsatsouri karşıladı. Dört gün bizim için adeta deli oldu. Nerelere gitmedik ki? Şimdi en zevkli kısma geliyorum.

MUTFAKLAR SANAT ESERİ
Yediğin içtiğin senin olsun, nereleri gezdin? Selanik için hiç geçerli değil baştan uyarayım. Sadece gurme turizmi için yani yemek yemek için bu şehirde olabilirsiniz. Osmanlı ve Bizans imparatorluklarının ikinci büyük şehri öylesine bir sentez yapmış ki günümüz ifadesiyle bu tam da bir "Yemede yanında yat" durumunu ortaya koyuyor. Bir sanat eseri gibi... Ahengin içinde neye uğradığınızı anlamıyorsunuz. Tasarım, tat, lezzet, hızlı sunum kalitesiyle kesinlikle örnek alınması gerekiyor. Biz de şehire iner inmez kısa bir turunun ardından efsane mutfaklarla tanıştık. Unutmadan söylemek de fayda var. Burası, Avrupa'nın en çok restoranı olan ikinci şehri. İlk durağımız Handro Alati Myhanesi'ydi. İstanbul kökenli şefi Nikos Peloğlu'na emanet edilen mutfağıyla, özellikle deniz ürünleri tutkunlarının vazgeçemeyeceği taptaze bir mekan. Şefin tavsiyeleri arasında susamlı, sardalye, tuzlı karides, ve sarma dil balığı gibi özel tarifler bulmak mümkün. Ben hepsinin tadına baktım çok başarılı. Fiyat merak edenlere 7,8 çeşit meze ve sıcak aperatifler ana yemek içecekler tatlılar da dahil, 20 Euro. NİHAN YARKENT