Doğumdan aylar önce erkek ve kız isimleri düşünürken bir gün arabada Aysun'a "İlkyaz" dedim. "Ne İlkyaz'ı?" dedi. "Kızımız olursa" dedim. "Adını İlkyaz koyalım". O sıralarda bir şarkı yazmıştım ve içinde "İlkyaz yağmurlarından gönül bahçeme" diye bir cümle geçiyordu. Kız isminde hemfikir olduk. Erkek adlarında ise alternatiflerimiz çoktu.
***
Hamilelik dönemi sıkıntısız geçti. Bebek ana rahminde ters durduğu için cinsiyeti anlaşılamadı. Aysun daha da güzelleşmişti. "Anne hamilelik döneminde güzelleşirse çocuk erkek olur" tahmini bizi daha çok erkek beklentisine soktu.
***
Aysun'u 3 Mart 1990 Cumartesi sabahı saat 9'da Nişantaşı'nda şimdiki Amerikan Hastanesi'nin yanında bulunan Güzelbahçe kliniğine (Daha sonra yıkılarak Amerikan Hastanesine dahil edildi) götürdüm.
Heyecanlı bekleyiş saat 10.30'da yerini sevinç gözyaşlarına bıraktı. Bir kız çocuğumuz dünyaya gelmişti. Haberi alır almaz ilk aradığım Hıncal abimiz (Uluç) oldu. Boğazım düğümlendiği için konuşamıyordum ve zar zor "Kızımız oldu" diyebildim.
Onu ilk gördüğüm anki duygularımı, sonra süt emmesi için odaya getirdikleri an ilk kucağıma alışımdaki heyecanımı tarif etmem mümkün değil...
***
Aysun'la 1985'te evlendiğimizde ben Gelişim Yayınları'nda Erkekçe Dergisi'nin sorumlu yazı işleri müdürüydüm. Rahmetli Ercan Arıklı patronumdu. Bize sıkı sıkı tembih etmişti. "Beş yıl çocuk yapmayın" diye.
Büyük sözü tuttuk ve evliliğimizin beşinci yılının dolmasına 22 gün kala, 3 Mart 1990'da Aysun İlkyaz'ı dünyaya getirdi.
***
Benim gibi balık burcundan olan kızımız İlkyaz, ilköğretimini ve liseyi Fevziye Mektepleri Ayazağa Işık Lisesi'nde bitirdi. Üniversite tercihi İstanbul Bilgi Üniversitesi Sinema Televizyon bölümüydü. Kazandı, hem de burslu. O arada Ayla Algan ve Hakan Gerçek'ten tiyatro eğitimi de aldı... Derken BKM'nin Kanal D'de yayınlanan "Çok Güzel Hareketler Bunlar" kadrosuna seçildi ve ekibin son sezonunda skeçlerinde de oynadı...
***
Mezuniyeti için yönetmen olarak bir film hazırlaması gerekiyordu. Arkadaşı Aksel Bonfil'le bir senaryo yazdılar. İzmirli Aksel okuldan arkadaşıydı. Sonra oyuncu seçimlerini yaptılar. Başrolde oynattıkları Ayça Erturan şimdi televizyondaki dizilerden birinin başrol oyuncusu. Kafe sahibini oynayan Şener Savaş ise İntikam dizisinde avukatı oynuyor... Erkek oyuncuları Şevket Süha Tezel (o da BKM kadrosundandı) çok başarılı bir kompozisyon çizdi. İç çekimler için bir arkadaşlarının evini dekore ettiler. Benim çalışma masamı götürdüler. Duvar kağıdından, odanın perdelerine kadar kendileri hazırladılar. Büyük bir heves, sevgi ve sabırla çalıştılar.
İlkyaz'ın filmi beğenildi ve Haziran'da mezun oldu.
Yönettiği filmin adı "Bir Kurabiye Masalı"ydı. Yapım aşamasında Kültür Bakanlığı'ndan destek almayı başardı.
19. Uluslararası Altın Koza Film Festivali'nde finale kaldı.
Filmi, 18. Londra Türk Film Festivali'nde gösterildi.
2. Los Angeles Türk Film Festivali'nde 164 kısa film arasında ilk 9'a kaldı ve Los Angeles'a davet edildi.
Gectigimiz günlerde Fatih Üniversitesi'nin "6. Kristal Klaket Kısa Film Yarışması"nda ikinci oldu ve ilk ödülünü aldı.
Üç gün önce de 4. Uluslararası Lions Kısa Film Yarışması'nda en iyi film ödülünü kazandı. Bu yarışmada Meral Okay en iyi senaryo ödülü ve en iyi 2. görüntü yönetmeni ödülleri de "Bir Kurabiye Masalı"nın oldu...
Film daha bir çok festival ve yarışmada da gösteriliyor ve sanırım ses getirmeye devam edecek...
***
İlkyaz kamera arkası kadar oyunculuğu da seviyor ve o konuda da kendini geliştiriyor. İlk sinema oyunculuğu denemesinde "Kelebeğin Rüyası"nda hemşire rolünde göründü. Arkadaşı Aksel Bonfil de o filmin, Kıvanç Tatlıtuğ, Mert Fırat ve Yılmaz Erdoğan'dan sonra dördüncü erkek oyuncusu olarak yeteneğini kanıtladı. Şimdi elele, omuz omuza yeni projelere yelken açıyorlar...
Babası olarak kızımın başarılarını yazmak hakkım değil mi yani?
