• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Artık okullu olduk ARMAĞAN PINAR ADANAR

Artık okullu olduk

armagan.adanar@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 30.09.2015, 00:00
İlkokula yeni başlayan bir çocuğun kafasından geçen düşüncelerle o çocuğun ebeveynin kafasından geçen düşünceler arasında epey bir fark vardır. Okula yeni başlayan çocuk yeni bir ortama girmenin heyecanını yaşarken ebeveyn için bu yeni çevresel değişim pek çok sorunu ve soruyu da beraberinde getirmektedir. Bu soruların içinde de en belirgin olanı nasıl ders çalışacağını çocuğuna öğreteceğiyle ilgili kafasında dolaşıp duran sorudur. Her ne kadar okula da başlasa bu yaş çocuğu yine de oyun çağı çocuğudur. Anaokulunda 3 ve 4 yaş döneminde sürekli oyun oynayarak zaman geçiren ve bu şekilde öğrenen çocuk, 5 ve 6. yaşta oyuna ihtiyaç duymadan öğrenmek, yaşının gerektirdiği görev ve sorumlulukları yerine getirebilme başarısını ebeveyn ve öğretmenin yönlendirmesiyle sağlar.

OYUN İHTİYACI

Şimdi ise yine nasıl ders çalışacağını, okul çantasının nasıl hazırlanacağını öğrenebilecek, kaç saat tv izleyebileceğini bilecek, bilgisayarda ne kadar oyun oynayabileceğini kararlaştırabilecek, spora ne kadar zaman ayıracağını bilecektir? Ya da uyku ve yemek düzeni nasıl olmalı gibi zamanı ve yaşamını kendisi için uygun hale nasıl getireceğini bilecektir. Aslında yaşamını keyifli hale getirirken akademik olarak da nasıl başarıya ulaşacaktır?

Çocuğun yönlendirmeye ihtiyacı vardır çünkü henüz soyut düşünme tamamlanmamıştır dolayısıyla zaman kavramında zorlanır, becerileri sıralamada yardıma ihtiyacı vardır. Kısaca çocuğun yaşından ve yaşından kaynaklanan dezavantajlardan dolayı çocuğun rehberliğe ihtiyacı vardır.

ÇALIŞMAYI ÖĞRETİN

- Çocuğunuz ile beraber sessiz sakin bir odaya geçin, etrafta çocuğunuzun dikkatinin kolayca dağılmasına sebep olabilecek olan uyaranlar olmamalıdır. Çocuğun yanında oturup o gün derste öğretmeniyle birlikte ne yaptılarsa aynılarının tekrarını bir 10 dakika tekrarlayın. Unutmayın bu sadece çocuğunuzla paylaştığınız bir aktivite...

10 dakika boyunca çocuğunuza bir şey öğretmiş olmanın keyfini çıkarın.

- İlk birkaç hafta 10 dak- 15 dak tekrar yapın ve her tekrarda çocuğunuza bir şey öğretmiş olmanın keyfini yaşayın. Siz ona 10- 15 dakikalık süre içinde ders çalışmanın çevresel tanımını yapıyorsunuz, sessiz ve sakin bir odada, telefon yok, televizyon yok, sadece dikkatimizi konuya odaklıyoruz, öğrenmeye merak uyandırıyorsunuz ve keyif almasına yardımcı oluyorsunuz, her gün bu aktiviteyi aynı saatlerde yaparak ona planlamayı öğretiyorsunuz ve bir işi bitirmeden yani tekrar bitmeden sandalyeden kalkmıyorsunuz...

İşte siz o 10- 15 dakikada çocuğunuza bu mesajları vereceksiniz. Birkaç hafta sonra ise çocuk bu mesajları kaptıktan sonra çalışma süresini 20 dak ya çıkartın ve orda kalın. 20 dakika boyunca çocuğunuzla beraber okulda yaptıklarını tekrarlayın.

- İkinci dönemin sonuna doğru ise çocuğunuz artık nasıl ders çalışması gerektiğiyle ilgili mesajları epey kapmıştır. Bu yüzden çocuğunuzun yine yanında olun ama sadece onu izleyin ve yardıma ihtiyacı olduğunda devreye girin.

- Spora başlamak...

Çocuklarınızı okulun ilk yılında spora başlatmanızı öneriyorum. Çünkü spor beden ve ruh sağlığının korunmasına yardımcı olur. Çocuğun özgüvenin sağlam olmasına yardım olur. Rekabet duygusunu arttırır. İçine kapanık bir çocuğun jimnastiğe başladığını bir düşünün. Jimnastikte öğrendiği hareketleri beden dersinde öğretmeninin teşvikiyle sınıfta gösterdiğinde arkadaşlarının hayranlığını kazanacaktır. Ve bu özgüveninin artmasına yardımcı olacaktır. Daha sosyalleşmesine, kabuğunu kırmasına yardımcı olacaktır. Çocuklarınızın okulda başarılı olmasını istiyorsunuz ama bunu nasıl yapacağınızı bilmiyorsunuz...

İşte size ipuçları Ebeveyn olarak sabırlı olun. Çocuğunuzu bir başka çocukla kıyaslamayın bu onun özgüvenin sarsılmasına sebep olabilir. Ders çalıştırırken çocuğunuza karşı anlayışlı olun ve beklentilerinizi düşük tutun. Unutmayın çocuğunuzun gerçek potansiyalini bilmeden ondan ne bekleyebileceğinizi de bilemezsiniz. Bir çocukta öğrenmeye karşı merak duygusu yok ise bu gerçek ve ciddi bir sorundur. Bir çocuk neden kendini öğrenmeye karşı kapatır? Bu sorunun peşinden gitmek gerekir. Uzman yardımı almaktan çekinmeyin.


ENDİŞE ETMEYİN

Başka çocuklar okuma- yazmayı sizin çocuğunuzdan biraz daha önde öğrendiğinde hemen endişeye kapılmayın, endişe haliniz çocuğunuz tarafından algılanır ve belki de sorun yokken sorun oluşur. Herkes okuma- yazmayı öğrenecek. Kimi 1 ay önce kimi 1 ay sonra ama önemli olan öğrenme isteğini kaybetmesin. Öğretmen- veli işbirliği son derece önemli. Veli öğretmene güvendiğinde öğretmenle işbirliği içinde olduğunda veli kendisini daha rahat hissediyor ve bu rahatlığı çocuğuyla ders çalışırken çocuğuna da yansıyor. Çocuğunuza gereksiz cezalar gereksiz ödüller vermeyin. Okulun rehberlik servisinin görevi sizlere rehberlik yapmak lütfen rehberlik servislerinin cümlelerini dikkate alın.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI