• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
KAZANMAK İÇİN DOĞARIZ ARMAĞAN PINAR ADANAR

KAZANMAK İÇİN DOĞARIZ

armagan.adanar@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 28.12.2016, 00:00

Okuduğum en iyi kitaplardan biri "Kazanmak için Doğarız". Bu kitap daha sonra pek çok bilinen yazara ilham olmuş bir kitaptır. Hatta öyle ki severek dinlediğiniz ve okuduğunuz pek çok önemli meslektaşımın da "esin kaynağı" olmuştur. Eklektik çalışan pek çok terapistin de insan psikolojisini anlamlandırırken "alet çantasının" olmazsa olmazıdır.
Her insanın içinde "mücadele eden, pes etmeyen, yaşama sıkı sıkıya bağlı olan" bir taraf vardır. Ancak her duygu zıttıyla birlikte var olduğuna göre yine her insanın içinde "mücadele etmeyen, pes eden ve adeta başarısız olmak isteyen" bir taraf da vardır.

"NE GÖRÜYORSUN?"

Bu iki zıt duygu da bizim içimizdedir.
Bazen arabanın şöfor koltuğuna negatif taraf yani pes eden taraf geçebilirken bazen de mücadele eden, başarmak isteyen tarafımız geçer. Ve hatta ikisinin içimizde bir çatışma yaratması da sağlıksız değildir. Biz hangi tarafımızı direksiyonun başına oturtmak istiyorsak o oturur.
Yani kontrol bizdedir.
Ancak bazı durumlarda örneğin ruhsal rahatsızlık durumlarında bazen kontrol bizde olmayabiliyor.
Kişi yoğun bir depresyon içine girdiyse içteki bu çatışmadan ziyade kişinin "mücadele etmeyen" değil "edemeyen" tarafı kontrolü eline alabiliyor.
Bu gibi bir durumda ruhsal rahatsızlık tedavi edilirken bir yandan da psikoterapi ile kişinin mücadele eden, yaşamdan keyif alan, yaşama sıkı sıkıya bağlı tarafının yeniden ortaya çıkmasını ve arabasının kontrolünü yeniden eline almasını sağlamaya çalışıyoruz.
Kişinin içinde bulunduğu ruhsal rahatsızlık belirtileri azaldıkça "bakış açısını" mücadele eden yöne yönlendirebilmeye başlıyor. Her zaman söylediğim gibi gözlükler buğulanmışsa etraf da buğulu görünür. Görüşme odamın penceresinden dışarıya baktığımda uzun, büyük ve yemyeşil bir ağaç var. Hele ki baharda nasıl güzel görünüyor, bazı sabahlar kahvemi elime alıp işe koyulmadan seyre daldığım bir ağaç.. Danışanlarıma da sıklıkla seanslarda "Pencereden dışarıya baktığınızda ne görüyorsunuz?" sorusunu sorarım.
"Gözlükleri buğulanmış" pek çok danışanım ağacın arkasındaki binayı görür "Bina var işte" derler. Az sayıdaki danışanım ise "ağaç" der. Çok az sayıdaki danışanım ise "Ne güzel bir ağaç" der ki zaten bu çok az sayıdaki danışan grubuyla işim çok da uzun sürmez.

"KONTROL KİMDE?"

Burada önemli olan kritik nokta eğer bir ruhsal rahatsızlık ortaya çıkmadıysa kontrol bizde demektir.
Bazı insanlar "öğrenilmiş çaresizlik" içinde olabiliyor.
Yani yaşamış oldukları olumsuz deneyimlerden dolayı "şu an" olan olumsuz olayları değiştiremeyeceklerini düşünüp bir de bu durum için farkında olmadan bahaneler üretebiliyorlar.
Bu insanlar yaşadıkları an'lardan da maalesef keyif alamıyor ve odamın penceresinden dışarı bakıp "bina var, keşke burada olmasaydı ya da keşke..." diyip keşkelerden kendilerine bir ömür kurabiliyorlar...
"Kaybeden kim? Kazanan kim? Ömür geçiyor" diyenler de var. Bu insanlar da maalesef kendini yaşamın akışına bırakmış, kontrolü Tanrı'ya ya da başka bir güce bırakmış insanlar...
Bu insanların pek çoğu da kendi içlerinde kıvranıyor...
Kitabın en sevdiğim noktası başlığıdır. "KAZANMAK İÇİN DOĞARIZ" Hepimiz kazanmak için doğarız. Sadece yaşam deneyimlerimiz bize "pes etmeyi" öğretse de aslında hepimiz siz, ben, sokaktaki her bir birey KAZANMAK İÇİN DOĞUYORUZ...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA