Hıdırellez'i İstanbul'da kutladık
Nükhet Duru'nun yeni işi
Ertesi sabah, Nişantaşı'nda çoook eski ve hakiki bir Nişantaşlı olarak can arkadaşın Akışık'la klasik Teşvikiye kahvaltısına gittik. Öyle 15 günde, ayda bir gidince oralar baymıyormuş. Nefis bir kahvaltıdan sonra uzun zamandır görmediğim Nünük'ümle (N.Duru) buluştuk. Nükhet biraz kendini ortalardan çekmiş. Televizyon programları ve yeni işi çok başarılı olduğu konfeksiyon. Size yaptığımız söyleşimizi önümüzdeki günlerde sunacağım. Nefis bir konfeksiyon mağazası açmış. O kadar sipariş alıyor ki toptana döndürmüş. Firmanın adı ne biliyor musunuz? "NEW CAT" yani "yeni kedi"... Ama hızlı okuyunca kedi 'NÜKET' oluveriyor. Uzun uzun konuştuk. Neler birikmiş neler?... Birden aklıma çakıverdi, sizlere önümüzdeki günlerde bahsedeceğim Antalya eğlencelerine Nükhet'i de kattım. Nasıl mı? Cemil İpekçi'nin Antalya Kemer Marina'da açacağı kafe-butik'inin hemen karşısına nefis bir dükkan. Haftada bir Tıpatıp Show'u ve de özel şovuyla Tanyeli ile grubu ve de Antalya şovlarının en sevileni Melek Kublay'ın özel gösterileri eklenince bilemiyorum neler olacak Kemer'de bu yaz...
Gizem ve Ayşe ile bir öğle arası
Bir koşuda soluğu Ortaköy'de aldım. Ertekin'le ayaküstü bir sohbet... Geçtim Lavanta'ya çok önemsediğim bir randevuma. Yıllarca ciddi tv programları, harika klipler yönetmiş şu an Seda Sayan'ın programıyla tepeyi görmüş Ayşe Ersayın... Güle eğlene güzel bir yemek yedik. Nerelere gittik Ayşe'yle nerelere... Bayılıyorum işte böyle olunca İstanbul'a. Yakında tüm olmasa da birçok konuştuklarımızı size aktaracağım. Bu sohbete bir de benim sağ kolum Ömer ile Gizem katılınca öyle bir coşmuşuz ki Gizem'in yeni repertuarından (Çok özel bir hanımla görüşüldü), kostümlerine kadar ki "Nur Yerlitaş'tan asla vazgeçmem" dedi Gizo her şeyi hallettik bile... Oradan fırladım havaalanı ver elini İzmir'im. Ertesi akşam Antalya... Kısa keseyim mekik dokuyorum oradan oraya ama çok güzel şeyler hazırlıyoruz.
Aysallar ile yine gurur duydum
Dün de İstanbul'daydım. İlk işim tabii ki Ahum'a gitmek oldu. Dünyanın en güzel transatlantiği ile Amerika'dan İngiltere'ye geçti. Masal gibi dinledim onu. Düşünün sabahtan akşama bir haftada gezemeyeceğimiz kadar havuzlar, dükkanlar, muhteşem restoranlar, barlar... Bunların üstüne dünya çapında sofistike bir çevre... Ehh, seyahat dediğin böyle olmalı bunu da en iyi Ahu'm bilir. Çaylarımızı içtik. Bu arada ben projelerimi anlattım. Canım arkadaşımın fikirlerini aldım. Ahu'ma doyamadım. Antalya'ya gidişlerimde çok güzel bir olaya şahit oldum. Türkizlerin CIO'su Sami Türkay, bir okul açılışı var hemen gitmemiz lazım dedi ve fırladık gittik. Orada bir kez daha Ahu'm ve ailesi ile iftihar ettim meğersem açılışı ve okulu yapan Ahu'mun eski eşi Ünal Aysal'mış. Oradaki insanların coşkusunu ve teşekkürlerini görünce Aysal Ailesi'ni tanıdığıma bir kez daha şükrettim.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.