• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
BESİM KAZADO

New York'ta hem üzücü hem heyecanlı bir hafta

besim.kazado@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 12.04.2015, 00:00
Kayahan ve Kamil Şükun'un vefat haberleri haftaya üzücü bir başlangıç olsa da Gigi gibi önemli bir eserin dünya prömiyerine katılmak çok heyecan verici idi

Ne kadar çabuk geçmiş bir hafta... Hele dolu dolu olunca çok daha çabuk geçiyor. Neşeler, üzüntüler, heyecanlar... Uzaktan gelen her haber daha da tesir ediyor insana. Hele üzücüler. Peşpeşe Müzeyyen Senar, Fikret Şeneş derken sanat dünyasının kayan yıldızlarına her şarkısının her sözünde aşkın, sevginin dantelasını işlemiş Kayahan da eklenmiş. En ünlü, en sevilen sanatçılarımızın şarkılarından oluşan harika albümü tamamladıktan sonra hem de... Allah rahmet eylesin.
Kamil Şükun ise apayrı bir üzüntü verdi bana. İlk diyebileceğim moda dergisi 'Vizon'un yaratıcısı, başarılı gazeteci Kamil Şükun. Kumaşcılık yıllarımda ilk katıldığım defile 'Vizon Show'da benim bölümümde el ele çok ama çok güzel bir gösteri hazırlamıştık. Hatta hiç unutmam 'iki elin sesi var' cümlesini ilk ondan duymuştum. 'Vizon Show' ve 'İstanbul Resitalleri'nin kurucususu Kamil Şükun kardeşimiz nur içinde yatsın dileriz.

CEHALET Mİ VEFASIZLIK MI
Yanlız bir şeye parmak basmak istiyorum. Hıncal Abi'min (Uluç) geçen günkü yazısını okudum ve çok duygulandım. Hani kaçırmış olanınız varsa dedim. 4 Nisan Cumartesi Teşvikiye Camisi musalla taşında Kayahan'ın yanında uzanıyordu. Ama onun orada olduğunun farkında olan yoktu. Kayahan önünde saf tutan... Onca gazeteci onca foto muhabiri onca kameraman, onca medya ordusu cenaze namazlarını kıldıran imam "Kayahan ve Kamil Şükun' dediği halde olup bitenin farkına varmadılar. Cehalet mi desem, vefasızlık, nankörlük, insansızlık mı?
Kelime kelime katılıyorum Hıncal Abimin yazdıklarına. Belki bilmiyorlar Kamil Şükun'ün ne değerli bir gazeteci, ne değerli bir sanatçı ve ülkemizde çok ilki başaran moda dünyası ve sanat duayeni olduğunu ...
Böyle uzakta olunca olayları başka mı görüyor insan ne?

BİR DÜNYA PRÖMİYERİ
İyi ve neşe sıhhat güzelliklerle dolu bir pazar dileyerek New York'tan mektubumuza devam ediyorum. Geçtiğimiz hafta NY'taki önemli bir galaya katıldım. Heyecan içinde bana Ekmel Anda'nın yaptığı sürprizi değerlendirdim. Alan Jay Lerner'in sözlerini, Frederick Loews'ın müziklerini yaptığı ve Heidi Thomas'ın sahneye koyduğu Broadway NYC'nin en yeni süksesi 'Gigi' müzikalinin 2015 dünya prömyerine katıldım. 1945 yıllarında ünlü Fransız yazar Colette'in yazdığı bu buram buram Paris kokan klasiğin ilk Broadway gösteriminde 'Gigi' çok sevilen ünlü Audrey Hepburn idi. 1968'de de Leslie Caron filminde başrolu oynadı. 2015'te ise bu rol için 'High School Musicals'dan Venessa Hudgens bu role layık görüldü.

SANATA DEĞER VERİLİYOR
Ve gala... Burada sanata hakikaten çok değer veriyorlar. Heyecan içinde (koşar adımlarla) tiyatroya vardığımda herkesin birbirinden şık çoşku içinde geldiğini gördüm. Telefonların kapatılması, oyun sırasında resim çekilmesinin sakıncalı olduğunun anonsunun bile Fransızca yapıldığı buram buram Paris kokan geceden aldığım hazı zor dökerim yazıya. Sevdiğim ve bu gösterilerden hoşlanan arkadaşlarımın beraberimde olmasını çok istedim. Paylaşmak istiyor insan böyle ender anları. Galada epey ünlü vardı. 'Carrie Diaries', 'Soul Surfer', 'Terabithia Köprüsü' gibi filimlerde oynamış 21 yaşındaki burada da çok ünlü Annasophis Robb, Kanada asıllı ünlü şarkıcı Deborah Cox... 1500 kişi... Ağzına kadar dolduydu, herkes süper bir coşku ile oyunu izledi. Muhteşem bir gösteri 'Gigi' tavsiye ederim.

İTALYAN- FRANSIZ MUTFAĞI
Her zamanki gibi bir de restoran. Canım arkadaşlarım Zeynep Tuğsuz ve Ziya Okuşluk ve de Levent Urhan ile Radio City'deki Spring gösterisine 2. kez gittim. Size geçen yazılarımdan birinde bu çok renkli gösteriden bahsettiğim için direkt yemeğe geçiyorum. Tam bir Broadway gecesi olsun dedik ve tiytrolar cenneti bu semtin tam göbeğindeki restoranlardan birine geçtik. 'Sardi's'. 44. caddedeki bu mekan duvarlarındaki resimlerle ve de tabii ki yıllardır değişmeyen İtalyan-Fransız ağırlıklı menüsü ile ünlü. Resimlerin hepsi elde çizilmiş insan portreleri. Bilhassa tiyatro saatlerinde masa bekliyor ve de çok iyi bir ambiansta çok iyi bir yemek yiyorsunuz. Biz de öyle yaptık.

51. KATA EVLENME TEKLİFİ
Size bir iki ilginç haftanın anısı... Geçen akşamüstü eve geçiyordum ki şemsiyelerini artistik bir şekilde açmış bir grup insan gördüm. Herkes onlara bakıyor. Ön taraflarına geçince idrak ettim durumu. Her şemsiyede ayrı bir harf vardı. Birleştirince, "Will you merry me" yani 'Benimle evlenir misin?' Yazıyordu ve karşılarındaki binanın 51. katındaki bir kıza evlenme teklifi yapılıyordu.
Geçen akşamüstü yine eve geçerken akşam misafirlerimi nereye götüreyim diye kafa patlatıyordum ki, inanılmaz bir çiçek aranjmanı olan bir camekan gözüme çarptı. Dayanamadım içeri girdim belki hayatımın en güzel lounge'larımdan birini ziyaret etmiş oldum. Arkadaşlarım da öyle. Orayı bilmeyen herkese kılavuzluk ediyormuş bu çiçek. '48 Lounge' son favorilerimden biri. İçi açılıyor insanın.
Hepinize süperin üstünde güzel bir hafta diliyorum. Beni unutmayın oralarda yokum diye. Ben sizi hep anıyor ve düşünüyorum, İzmirli, Egeli arkadaşlarım.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA