• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Süreyya Karabulut ve yönü değişen acılar

BÜLENT GÜRLÜK

Süreyya Karabulut ve yönü değişen acılar

bulent.gurluk@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 08 Eylül 2009
Süreyya Karabulut... Acılar içinde, kırılmış, kandırılmış ve ne yapsa kendisine inanılmayacakmış gibi yüreğini parçalayarak derdini anlatmaya çalışan bir baba...
Gözlerinden akıyor, kalbinden boşalan yaşlar. Acının, mağduriyetin, utancın, öfkenin hiddetine engel olamıyor. Üst üste vurulan darbelerin enkazını üzerinden atmak için paralanırken, kendine hakim olamayışının çaresizliği canımızı yakıyor. Ve Baba Karabulut'un ruh halinin, gün be gün psikiyatri servisinde yatırılacak boyutlarda kötüleştiğini görebiliyoruz.
Yardıma, psikolojik desteğe ve tedaviye ihtiyacı olduğunu söylemek için hekim kesilmeye lüzum yok. Ama o, ne yazık ki ruhunu dinginleştirecek başka yer yokmuş gibi her gün bir tv kanalında.
Bilmiyor ki, peşine düştüğü haklı davasına tv'lere çıkarak katabileceği arayışları bir bir tüketiyor. Sorti yaparcasına beynine saplanan travmaların yol açtığı olumsuz değişimin elbette farkında. Ama o çaresizlik ve anlaşılmama anksiyetesi yok mu... Artık mutlaka yakınları duruma el koymalı ve bu tükenmiş bedini ancak bir psikiyatri kliniğinin paklayacağını ona anlatmalı. Televizyonlar da Allah için Baba Karabulut'u rahat bırakmalı.

TUZAK AMACA ULAŞTI
Zira o görüntülerin yarattığı sinir bozukluğu hepimizi son derece rahatsız ediyor. Baba Karabulut'un mağduriyetini, uğradığı haksızlığı paylaşan yüreklerimiz, onun televizyondaki son görüntüleriyle gölgelenmeye başladı çünkü... O para tuzağına düşürüldüğü günden beri, halkın önüne çıkmasına neden olan davanın rotası tamamen değişti. Zaten belli ki bu tuzak da onun hassasiyetini kendini aklama seyrine sokarak herkesi sorgulanması gereken asıl gerçeklerden uzaklaştırmaktı. Bunu da bal gibi başardılar. Ve tv kanalları hala baba Karabulut'u gözümüzün içine soktukça, bu oyunu oynayan Garipoğlu ailesinin ekmeğine yağ sürmekten başka bir şey yapmadıklarının farkında değiller.
Nitekim toplumu kendi doğruluğuna inandırmaya çalışmanın çaresizliği öylesine baskın hale geldi ki, artık kimse Süreyya Karabulut'u üzerimize atlayacakmış gibi karşısında gördüğünde yaşadığı acının temelindeki korkunç cinayeti anımsamıyor bile.

YANLIŞ TARTIŞMALAR

Dikkat edin, Süreyya Bey'in her programa çıkışında ortaya döktüğü ayrıntılar ve yeni sorulara verdiği yanıtlar kafa karışıklığımızı daha çok artmıyor mu? Ve sıra sıra gezdiği kanallardan yükselen o tiz ses artık sevimsizleşmeye başlamıyor mu?
Oysa ilk bakışta amaç neydi? Münevver'in hunharca öldürülmesine ve katili Cem Garipoğlu'nun bulunamayışına gösterilen tepkilerin odağında bir toplum desteği oluşturmak. Münevver geri gelmeyecek olsa bile, Karabulut'ların hakkın yerini bulmasıyla yaşayacağı vicdani rahatlık elbette topluma maledilmiş bir davaydı. Kamuoyu baskısı, olayın gerektiğince üzerine gidilmesi konusunda bir süre etkili de oldu. Ama bugün Münevver'e yapılanlar ve 'adaletin sağlanması' yerine ne tartışıyoruz? 'Para istenmesi' gerçeğini...
Nereden nereye... O yüzden Süreyya Karabulut, yönünü şaşırtan bu tartışmaların seyrinden kurtularak, hepimizi adaletin yerine getirilme talebi çevresinde buluşturacak bulguların peşine dönmelidir.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.