Bülent Gürlük

Çiçeklerimiz açmıyor ağaçlarımız yetişmiyor!

Daha dünkü yazımda, hem de kim bilir kaçıncı kez, İzmir'de sanatın sahiplenilmediğini, hatta dünya çapında ilgi uyandıran ve başka kentlerdeki yarışmalardan ödül getiren bir festivalimizin bile, başında adını taşıdığı İzmir'de yerel yönetimler tarafından destek göremediğini dile getirmiştim.
Ve demiştim ki, şehirlerin markalaşmasındaki en büyük etken, kültür sanat alanında isimlerini yaşatacak değerler üretmesidir. Ama ne yazık ki, yıllardır yılmadan yazıp çizmemize rağmen, İzmir'e marka değeri kazandıracak sanat olaylarına ve kentin yetiştirdiği sanatçılara bir türlü hak ettikleri değer verilmiyor!
***
Girişte bu hatırlatmayı yapmamın sebebi, benim o satırları döşendiğim saatlerde, İzmir'de bir üniversitenin 'Marka Şehir, Kültür ve Sanat' konulu sempozyumuna katılan sanatçı Ali Kocatepe'nin de sözleşmişiz gibi aynı sorunlara vurgu yapmasıydı.
Benim sonrasında haberlerden öğrendiğim kadarıyla, İzmirli önemli ve değerli sanatçılarımızdan Ali Kocatepe, kültür hayatımızı zenginleştirmek şöyle dursun, yarattığımız markalara ve sanatçılara bile sahip çıkamadığımızı bakın nasıl ifadelere dökmüş:
"Sanatçılar İzmir'de filizlendiler, çiçeklerini başka yerde açtılar. Markalarına tanık olmuş bir İzmirli olarak değerlerimize sahip çıkamadığımız ve başkalarına kaptırdığımızı söyleyebilirim. Birçok insan bir şey yapmak için İstanbul'a gidiyor. Spor kulüplerinden işadamlarına ve sanatçılarımıza kadar İzmir çok iyi isimler çıkardı ancak bunların kıymetini bilemedi. Önemli markalarımızı sahip çıkamadığımız için kaybettik. Sanatçılar İzmir'de filizlendiler ama çiçeklerini başka yerde açtılar. Çünkü İzmir teknik açıdan yetersizdi."
***
İzmir'de filizlenip de güneşinden ve suyundan faydalanamadıkları için kente veda edenler, zamanla İstanbul'da, Ankara'da, Eskişehir'de, İzmit'te çiçeklerini döktürmeyi başardılar.
Sinema, tiyatro, müzik, resim, edebiyat, heykel, seramik... Kocatepe gibi ben de değişik sanat dallarından birçok arkadaşımın canları gibi sevdikleri İzmir'i terk etmek zorunda kaldıklarına şahidim. Güzel Sanatlar Fakültesi yıllarımdan vereceğim örnekler bile bu köşeyi kapatır. Şu da bilinmelidir ki bu insanlar keyfinden gitmediler ve çiçeklerini açabilmek için üzerini örten karı delmek zorunda kalan kardelenler gibi hayat mücadelesi verdiler.
Aileleriyle birlikte, yaşadıkları, okudukları, tanıyıp bildikleri ve sevdikleri İzmir'de kalmak istemezler miydi? Ama o imkanların kapısı bir türlü aralanmıyor!
***
Sözünü ettiğim sempozyumdaki konuşmacılar arasında İzmirli ünlü şarkıcı Pınar Aylin de varmış. Sevgili Aylin de şu cümlelerle düşüncelerini aktarmış: "İzmir'de marka olmak için eksiklerin giderilmesi gerekiyor. Bu kadar muhteşem iklime sahip olan bir kentin çok az ağacı olması üzüntü verici. Uçaktan baktığımda bir beton yığını görüyorum. Bu şehrin marka olması için nefes almasını engelleyen çok şey var. Sahip olduklarımıza, orijinine, özüne dokunmadan sahip çıkmak gerekiyor. Var olan dokumuzu korumalıyız."
***
Dikkatinizi çekti mi, iki sanatçı da İzmir'in değerlerini koruyamayışını, 'çiçekleri açmıyor', 'ağaçları yetişmiyor' gibi kültürel bir çoraklığa mahkum edilmekle açıklıyor.
Çünkü sanat da doğa misali, ilgi ve özen gösterildiği, humuslu toprak gibi kendisini besleyecek olanakların verildiği yerde filizlenip yeşerir.
Ama ne yazık ki, bu kentin değerlerini besleyecek humuslu toprağı bulamıyoruz. Çiçeklerimiz açmıyor, ağaçlarımız yetişmiyor!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.