• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Deneme sayısına değil sonuca odaklanın! FİLİZ İÇKE ÖNAL

Deneme sayısına değil sonuca odaklanın!

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 22.10.2013, 00:00
Dünyada 35 yıldır tüp bebek yapılıyor. Bu yöntemle dünyaya gelmiş 5 milyonun üzerinde insan var. Yani bir büyükşehir nüfusu kadar... Tedaviden vazgeçmemenin çok önemli olduğunu dile getiren uzmanlar, tek denemede yüzde 60 olan başarı oranının, bir yıl içinde yapılan dört denemede yüzde 90'lara çıktığını belirtiyor

İstanbul EUROFERTIL Tüp Bebek Merkezi'nin direktörlüğünü yapan, İzmir'de de geçtiğimiz günlerde Su Hospital Tüp Bebek Merkezi'ni kuran Dr. Hakan Özörnek, tüp bebek tedavileri hakkında bilgi verdi.
-Bebek sahibi olmak isteyen çiftler, tüp bebek merkezine ne zaman başvurmalı?
Dünya Sağlık Örgütü'nün kısırlıkla ilgili tanımı şöyle: Evlendiniz, çocuk istiyorsunuz, herhangi bir korunma yöntemi kullanmıyorsunuz, düzenli bir cinsel hayatınız var... Bir sene içinde çocuğunuz olmuyor ise bir tüp bebek merkezine başvurmanız gerekiyor.
Bunun ayrıntıları var. Şöyle ki; kadında yaş 35'in üzerinde ise bu süre 6 aya iniyor.
Eğer 40 yaşın üzerinde evlendiyseniz ve çocuk istiyorsanız, hemen bir tüp bebek merkezine başvurmalısınız. Yani normalde bir yıl, 35'de altı ay doğaya şans tanıyoruz ama 40 yaşın üzerinde evlendiysek ve çocuk istiyorsak hemen bir problem var mı diye tüp bebek merkezine gidip check up yaptırmak gerekiyor.
-Tüp bebek tedavilerinde kadının yaşı niçin bu kadar önemli?
Bir kız çocuğu doğası gereği, yumurtaları ile birlikte doğar. Hayatı boyunca da hiçbir zaman yeni bir yumurta üretmez. Annenizden doğduğunuzda sizin belli bir yumurta deponuz var. Bu depoyu her adet döneminde harcıyorsunuz, günün birinde bitiyor ve bittikten bir süre sonra da menopoza giriyorsunuz. Kadının yaşının ilerlemesi ile birlikte, gebelik şansı hem doğal süreçte hem tüp bebek tedavisinde düşer. Şöyle örnek vereyim: 30 yaşındaki bir hastanın günümüzde tüp bebekle gebe kalma şansı yüzde 60'lar civarındadır. 40 yaşın üzerinde bu şans yüzde 15-20'ye düşer. Yani 10 senelik süreçte, 30 ile 40 arasında neredeyse dörtte bir oranında şansımız iniyor.
İnsan ömrünün uzaması, -ki kadınlarda Türkiye'de ortalama yaşam süresi 80'dir-, insanlara şöyle düşündürüyor: Önce eğitimimizi alalım, ardından kariyer yapalım, sonra uygun eş arayalım, bu eş gerçekten bana uygun mu diye 2-3 yıl vakit harcayalım... Sonunda 40'lı yaşlarda buluyorsunuz kendinizi. Ancak insan ömrünün uzaması, ideal doğurma yaşını ileri götürmüyor. O yine 20 ile 35 yaş arasında.
Toplumda şöyle bir yargı var. "40'ımda evleneyim, gebe kalmasam bile tüp bebekle gebe kalırım!" Bu tabii biraz insanları kolaycılığa itiyor ve hayatını buna göre planlıyor. Halbuki artık gelişmiş toplumlarda, özellikle Avrupa'da çocuk sayısı çok düşük. İnsanlar uzun yaşıyorlar, dolayısıyla emeklilik süresi çok uzun, arkadan gelen, parayı kazanıp yaşlılara bakması gereken genç nesil çok az.
Dünyada yeni yeni başka bir düşünce filizlenmeye başladı. O da şu: İnsanlar genç yaşta evlensin, çocuk sahibi olsunlar, bu sürede kariyerlerini bozmasınlar, mesela devlet onlara bir yıl izin versin, belki ücretin de bir kısmını versin ve insanlar genç yaşta çocuk sahibi olsunlar... Yasal tevşikler başlamasa da bu düşünce en azından konuşulmaya başlandı dünyada...
-Tüp bebek merkezinde check up yaptırmak ne anlama geliyor?
Diyelim ki bir seneyi geçirdiniz ve çocuğunuz olmuyor. Tüp bebek merkezine gidiyorsunuz ve sizden bir takım tetkikler isteniyor. Dünyada bir tane hastalık vardır iki kişiyi ilgilendiren, o da kısırlıktır. Normalde her hastalık tek başınıza sizi ilgilendirir. Saçınız da dökülse sizin derdinizdir, mide kanseri de olsanız sizin derdinizdir. Ama kısırlık iki kişinin sorunu. Dolayısıyla yapılacak tetkikler de tedavi de iki kişiyi ilgilendiriyor.
Yapılan standart testler var. Kadınlarda hormon testi yapılır. Hormon testleri yumurtalıklarda ne kadar yumurta olduğunu ve hormonal dengenin yerinde olup olmadığını söyler.
İkinci araştırma yöntemi ultrasondur. Ultrasonla rahimde herhangi bir problem var mı buna bakılır. Yumurtalıkların o ayki performansı değendirilir. Eğer o ay tüp bebek yapılacaksa, üç aşağı beş yukarı ne kadar yumurta elde edilebileceği görülür.

SPERM KRİTERLERİ

Erkeklerde de sperm testi yapılır. Sperm testi öncesinde 2 ile 7 günlük bir cinsel perhiz gerekiyor. Spermde üç tane faktöre bakılıyor: Sayısı, hareketliliği ve şekli...
Sperm sayısı, doğal yollardan üreme şansını belirleyen faktörlerden bir tanesi. Sperm hareketli bir hücredir, hareketli olmak zorundadır, çünkü yumurta hareketsizdir. Yumurtaya gidip onu döllemesi lazım. Sayısı ve hareketliliği iyi, şekli bozuksa, yumurtanın kabuğunu delip içine giremez. Giremediği için de döllenme olmaz. Bunun nedenle spermin şekli de önemlidir. Spermde bu üç faktörün de normal sınırlarda olması lazım. Bunlarda herhangi bir problem çıktığında yapılabilecek en basitinden en kompleksine kadar birtakım tedaviler var.

-Aşılama hakkında bilgi verir misiniz?

Aşılamada yine ilaçla yumurtlarsınız. Sperm laboratuvarda hazırlanır ve en iyileri rahmin içine verilir. Yani daha iyi spermleri, daha kısa yoldan yumurtaya ulaştırmaya çalışırız. Çok kolay bir tedavidir. En büyük problemi ise başarı şansı çok düşüktür. Yüzde 15'lik bir başarı şansı vardır. Dünyada hiçbir tedavi yoktur ki, yüzde 85 başarısız olsun ve hastaya önerilebilsin! Aşılama böyle bir tedavi. Yüzde 85 başarısız olacağımızı biliyoruz ama yine de hastaya öneriyoruz. Neden? Çünkü ucuz. Aşılama ile tüp bebek aynı fiyat olsa dünyada hiçbir zaman aşılama yapılmaz. Çünkü tüp bebek dört katı başarılı.
-Aşılama ile tüp bebek arasında ne oranda bir fiyat farkı var?
Aşılamanın hastaya maliyeti, tüp bebek tedavisinin 4'te biri kadar. Ama asıl problem bu da değil. Başarısız her tedavi, ciddi bir hayal kırıklığıdır hastada. Adetin görülmesi, "Bu ay da gebe kalamadım" ruh hali kötüdür. Siz istediğiniz kadar hastaya "Bu tedavinin başarı şansı yüzde 15" deyin, öyle anlamayacaktır. Tedavi bittiği anda hamile olduğuna inanmak ister.
-Aşılamada yüzde 15 olan başarı şansı, tüp bebekte nedir?
Tüp bebekte yaş gruplarına göre başarı oranı değişiyor. 30 yaş altındaki grupta başarı oranı yüzde 60, 35 yaşa geldiğinizde yüzde 45 civarı, 40 yaşın üzerinde yüzde 15-20 arasındadır.

BİR YIL SÜRE TANIYIN
-Bu rakamlar tek denemede elde edilen başarıyı mı gösteriyor?

Evet. 35 yıl oldu ilk tüp bebek yapılalı ve şu anda 5 milyonun üzerinde doğmuş bebek var dünyada yaşayan. Yani bir büyükşehir nüfusu kadar. Biz hep başarıyı tek tedavideki gebelik şansı olarak değerlendirdik. Fakat bu çok doğru değil esasında.
Şimdi yine olayın felsefesini biraz değiştirmeye çalışıyoruz ve şöyle diyoruz: Bir süre verelim, mesela bir yıl. Bir yıl içinde de bir tedavi sayısı verelim, mesela dört ve bunun başarı oranını verelim... Hasta gelsin, diyelim ki "Size dört kere tüp bebek yapacağız ve yüzde 90'ın üzerinde bir ihtimalle gebe kalacaksınız"... Gerçek rakam bu çünkü. Bu çiftlerden bir kısmı birinci seferde gebelik elde ederken, bir kısmı iki, bir kısmı üç, bir kısmı da dördüncü seferde gebe kalıyor.

DÜNYANIN SONU DEĞİL
Hastayı tek tedaviye odaklandırıp, "Olmadı, ben şimdi ne yapacağım?" noktasına getirmemek gerekiyor. Amerika'da tüp bebek başarısızlığının sebebinin, hastanın tüp bebek tedavisinden vazgeçmesi olduğu ortaya çıkmış. Bu hastaların vazgeçmesi hem o aileyi çocuksuz bırakıyor hem de genel başarıyı düşürüyor. Bir tüp bebek merkezinin amacı hastalarının mümkünse hepsini evlerine bebekle göndermektir. Ama hasta birinci tedavide vazgeçerse bu olmuyor. Dolayısıyla tek tedavi anlayışının değişmesi lazım. Yavaş yavaş bu yönde değişiyoruz ve hastalara diyoruz ki "Bu çözülecek bir konu. Yüzde 90 da başarılı olacağız. Fakat tedavi sayısına odaklanmayın. Bu tamamen şansımıza bağlı. Birinci denemede olursa ne ala ama olmazsa da dünyanın sonu değil. İkide, üçte veya dörtte yapılabilir..."
-Tüp bebekte dört deneme mi öneriyorsunuz o halde?
Onuncu denemede gebe kalıp ikiz doğuran hastam var. Denemenin sınırı yok. Herhangi bir sayıda vazgeçmeniz gerekmiyor. Piyango gibi düşünün. 5 kere bilet aldınız, altıncıyı aldığınızda çıkmayacak diye mi düşünüyorsunuz? Hayır. Peki niye 4 deneme? Hastaların çok büyük bölümü; yüzde 90'ı ilk dört denemede hamile kalıyor zaten. Dört denemeden sonrası ancak yüzde 8-10'luk bir kısmı ilgilendiriyor ki tekrar eden denemeler için umut devam ediyor.

"İzmir'de olmak bizi çok mutlu ediyor"
İstanbul EUROFERTIL Tüp Bebek Merkezi Direktörü Dr. Hakan Özörnek, Su Hospital Tüp Bebek Merkezi'ni kurarak İzmir'e yatırım yapmaktan dolayı çok mutlu olduklarını belirterek şunları söyledi: "İzmir birkaç yıldır düşündüğümüz bir şehirdi. Gaziantep, Konya, Samsun'da kurduğumuz merkezlerden sonra Ege bölgesi için de bir arayışa girdik. Bu yılın başında Su Hospital'den birlikte çalışma teklifi alınca çok sevindik. 28 Haziran tarihinde Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırıldık. İlk hastamızın tedavisi de gebelikle sonuçlandığı için çok mutluyuz."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA