• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
İki yabancı FİLİZ ÖZKOL

İki yabancı

filizozkol@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 06.05.2019, 00:00
Birbirimizi ne kadar tanıyoruz? En sevdiklerimizle kucak kucağa yaşıyoruz, konuşuyoruz, gülüyoruz, birbirimize sarılıyoruz hatta kavga ediyoruz ama gerçekten hayatımızdaki en önemli zannettiğimiz kişilerle sahiden tanışıyor muyuz? Aynı çatı altında yıllarca yaşayıp birbirine yabancı ne çok kişi vardır...

Çocukluğumda en çok dinlediğim FRANK SİNATRA'NIN 'Stranger In The Night' şarkısını İngilizce'yi ilk söktüğümde kendi kendime tercüme etmiştim. "Bakışları karşılaşan iki yabancının bir gece vakti, aşkı paylaşma ihtimallerini" konu ediyordu. Yaşanmışlıklar arasında uzun mesafeler kat etseniz bile bazen öyle bir an gelir ki karşınızdaki insanı, sanki ilk defa görüyormuş hissine kapılabilirsiniz. Hayret ne oldu? O kişi mi değişmiş? Siz mi ona yabancısınız?

BİR İZMİR GECESİNDE...
Doğduğumuz anda yaşamı ve kendimizi merak etme içgüdüsü içinde hareket ediyoruz. Çevremiz, bize bir şeyler öğrettiği kadar önemli oluyor. İlk ergen yıllarımız. Hayatımız hızla değişiyor. En yakınlarınız hızla sizden uzaklaşıyorlar. Oysa her gün onları görüyor konuşuyorsunuz.

Okul, evlilik, iş derken kısa süreli paslaşmaların getirdiği dar zamanlarda karşımızdaki kişiyi anlama şansımızı belki de hiç kullanamıyoruz.

Yıllar sonra bir gece vakti... Eskilerden bir şarkı ile yine çok uzaklara daldığım bir İzmir gecesiydi. Annemle geçmişe doğru bir yolculuk yapmaya başladık. Hayret, bana anlattığı anıları ilk defa dinliyordum. Hayata dair ne çok şey kaçırmışım diye düşündüm.. Yaşamın son kıyılarında bazı gerçekleri daha iyi görebiliyorsunuz.

KÖR EDEN EGOLAR!..
Ah o vazgeçmediğimiz egolarımız. Gözümüzü kör ediyor. Kendinizi bile tanıyamaz hale getiriyor. Anlamlı yaşadığımızı zannettiğimiz her şeyin ruhumuza dokunmayan sanallıklar olduğunu bir görebilseydik. 'AN'da kalın sözünün anlamı çok daha iyi anlayabilirdik.. Tanıdığımız tüm insanların bilmediğimiz yönlerini tesadüfen keşfettiğimizde şaşırmak ve kabullenmek arasında bocalayıp kalıyoruz. Yarım kalan ilişkiler, biten dostluklar, ayrılan eşlerin dudaklarından dökülen kelimeleri defalarca duymuşuzdur. "Maalesef yıllarca birbirimizi tanıyamamışız. Oysa ilk dönemler böyle değildi"... Hayır!.. Karşınızdaki kişi hep öyleydi. Sadece görmek istemiyordunuz. Çünkü tüm ilişkilerimizi bireysel yaşıyoruz. Bencilce kendimizi besliyor, kendimize yatırım yapıyoruz. Dolaysıyla karşımızdaki kişi de aynı durumda oluyor. Peki, 'Ben merkezli' ilişkilerden ne bekliyoruz ki? Asla kaynaşamadığımız dostluklar, arkadaşlıklar, gönül ilişkilerimizden geriye sadece birbirini tanımayan beraberlikler kalıyor.

BİREYSEL YAŞAMLAR
İnsan ömrünün sayılı yıllarından ibaret olduğunu görüyor, biliyor fakat bireysel yaşadığımız sürece anlamamız mümkün olmuyor. Yan yana, kol kola kilometrelerce yürüdüğümüz insanları asla tanımayacağız. Onların gözlerindeki anlamı çözmeden sadece kendi yansımalarımızı izleyeceğiz. Konuştuğumuz konularda kendi payımıza düşeni algılayacağız ve karşımızdaki kişinin ne düşündüğünü umursamayacağız. Doğanın bize sunduğu donanımın ne kadar önemli olduğunu kaybettiklerimiz çoğaldıkça anlayacağız. Gittikçe birbirimizden uzaklaşacağız ve yalnız insanlar haline geleceğiz.

Bizler el ele yürüyen iki yabancılarız. Belki bir başka evrende tekrar karşılaşırsak her şey tersine dönebilir. Aslında olmayacak hiçbir şey yok. Yeter ki isteyelim...

Fark edelim, kaynaşmayı bilelim. Yabancılaşmayalım...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA