İnsanoğlu zordur... Ne yaptığını unutur ne de kendisine yapılanı... Onun için bir gün elbet gelir, intikam alınır, ya yıkarak ya da yakarak...
İşte bu yüzden, bizim gibi, duygusallığı zirvede olan toplumlarda affetmek, en gereksiz girişimdir. Vakit kaybıdır, anlamsızdır, kişisel egoyu zedelemektir.
Konuşmak, olanları telafi etmek, empati yapmak, yüzleşmek zarar verici girişimlerdir.
Sözün özü, "affetmeyi" sevmiyor, önemsemiyoruz. Kinci ve intikamcı yanımız tavan yapıyor.
İşte bu yüzden her toplumsal olayda intikamcı ruh harekete geçiyor. İşte bu yüzden cinayetlerin, kadın ölümlerinin en fazla yaşandığı ülke Türkiye oluyor.
Oysa karşımızdaki insanı anlamak kadar, olanları affetmek kadar, insan ruhunu arındıran, rahatlatan başka bir davranış biçimi yoktur.
***
Tanıdığım, takdir ettiğim bir meditasyon uzmanı var, yıllardır Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi'nde "Kişisel Gelişim" dersinde, üniversite öğrencilerine meditasyon uygulamaları yaptırıyor. Onların kendilerini daha iyi tanımalarını sağlıyor, sorunlarını aşmalarında yardımcı oluyor.
Etkin ve başarılı olduğu aldığı övgülerden belli... Bu nedenle halkla yüzyüze geldiği toplantıların konuğu da kendisidir bir süredir...
Bu isim, İkbal Kaya...
Anadolu Üniversitesi İktisat mezunu olan, E.Ü. Hemşirelik Fakültesi'nde çalışan, 15 yıldır kişisel gelişim ve enerjilerle ilgilenen, 7 yıldır da profesyonel olarak bu işe odaklanan Kaya, aynı zamanda NLP uzmanı, "Reiki Master Teacher"ı ve bireysel danışman...
İkbal Kaya, yazının girişinde sözünü ettiğim "affetmek" duygusuyla ilgili şunları söylüyor:
***
- Affederek, kendinizi gelecekte karşılaşılması muhtemel onlarca sağlık probleminden kurtarmış olursunuz. Kanser, ülser, reflü, sinirsel rahatsızlıklar, mide ve sindirim problemleri, hafıza ile ilgili sorunlar, cilt sorunları ve daha birçok sağlık sorununa "Dur!" demiş olursunuz.
- Affettiğinizde, insanların acıdığı, üzüldüğü, güçsüz ve zavallı birisi olma imajını yıkmış olursunuz. Affettiğinizde, hayatınızda yepyeni bir sayfa açarsınız, insanlar sizin yıkılmadığınızı, dimdik ayakta durduğunuzu görürler.
- Affetmiş olmakla, kendinize çok büyük bir değer vermiş olursunuz. Geçmişin kırıntılarıyla yaşayan biri değil, geleceğe umutla bakan birisi olursunuz. Bu da, kendinize verebileceğiniz en büyük hediyedir.
- Affetmekle, size zarar verdiğini düşündüğünüz insanlara karşı küçülmeyerek, kendi gücünüzü farkında olursunuz.
***
İncir çekirdeğini doldurmayan, sudan gerekçelerle insanların silaha sarıldığı, kavgaya giriştiği, öldürdüğü bir toplumsal çerçevede yaşıyoruz.
İnsanımız öfkeli ve tahammülsüz...
Oysa yeni dünya düzeninin sloganı, "insanca, dostça bir yaşam"... Çünkü bilgisayarların hakim olduğu gelecekte, insan artık daha da yalnızlaşacak ve en yakın dostunu bile yanında göremeyecek.
Bu yüzden, kişisel gelişimin öncelikli eğitim olduğu tartışılmaz bir gerçek... Çünkü güçlü bir kişiliğin, ne kendisiyle ne de karşısındaki insanla bir alıp veremediği yoktur, o sadece toplumu dinler, fikir verir, empati yapar, kırıcı olmaz ve affeder...
İkbal Kaya, işte bunun ipuçlarını vermek için yarın Balçova'daki Agora Alışveriş Merkezi'nde, saat 16.00 ile 17.00 arasında halkla buluşuyor.
Affetmenin iyileştirici gücüne tanık olmak için bu sohbete katılın istedim.
Çünkü bu ülkede artık intikamın değil, uzlaşmacı bir kimliğin yaralarını saracağı bir toplumsal bilinç geliştirilmeli.
Çok daha geç olmadan.
GÜNÜN SÖZÜ
Dostların sıkıntıda iken onları mutlu oldukları zamankinden daha çok ara.
Chilon
