İzmir TCDD’de vefa ve tecrübeye verilen değer
Sevgili dostum, TCDD İzmir Loko Bakım ve Atölye Müdürü Hasan Ali Çakır, yazdığı kitap Söğüt'ü ilk kez çalışma arkadaşlarına tanıttı, bu amaçla iş yerinde sevimli bir imza günü düzenledi. Beni de davet etti bu özel güne...
Orada gördüğüm manzara, çok keyifliydi inanın...
Çünkü ilk kez bir pilav günü düzenlenmişti aynı gün...
Demiryolu Makinistler Derneği'nin ev sahipliğinde düzenlenen bu özel günde, mesleğine 30-40 yıl verip emekli olmuş demiryolcularla, genç nesil bir araya gelmişti.
Böylesi bir dayanışmayı son günlerde çok az görüyorum iş yerlerinde...
Orada ise vardı, özeldi.
TCDD 3. Bölge Müdürü Selim Koçbay başta olmak üzere, müdür yardımcısı Nizamettin Çiçek, Ulaştırma Memur Sen Şube Başkanı Ahmet Özdemir, Cer Servis Müdürü Ahmet Doğanyiğit, DEKAD Şube Başkanı Kazım Sayın, Aziz Dağlı ve daha bir çok yetkili isim, çalışanların arasında pilav yedi, ayran içti, sohbet etti.
Emekli personelin yeni personelle kaynaştığı, bilgi ve birikimlerini aktardığı, gençlerin ağabeylerinin tecrübelerini dinlediği bu özel an, futbol sahasında çekilen bir fotoğrafla geleceğe aktarıldı.
Şirketlerin, kurumların sağlıklı yaşaması için en önemli gösterge, kurum aidiyetidir.
Çalıştığı kuruma sevgiyle, saygıyla bağlanan her insan, bunu gelecek kuşaklara da aktarır.
Çalışanın bir meta değil, değer olduğu önemli bir etkinliktir, yılın belirli günlerinde bir araya gelmek, gelebilmek...
Yıllarca emek verenlerle yeni başlayanlar bir arada...
Anılar tazelenir, tecrübeler paylaşılır, yeni dostluklar oluşur...
Orada bulunduğum sürece, yaptığım kısa sohbetlerde şunu gördüm; hepsi de mesleğine bağlıydı, anlatacakları çok şey vardı, "trenler hayatlarıydı"...
Ellerinde anı defterleri vardı, anı.. Şiir de yazmışlardı...
Çünkü tren demek sevgi demekti, hasret demekti.
Orada kendimi yalnız hissedeceğimi düşündüm giderken...
Ama hiç öyle değildi, sıcacık bir gülümseme, sıcacık bir sevgi ortamı çok şey anlatıyordu insana...
1940 model trenlere binebiliyorsak bugün hala, bu birlikteliğin, bu sevginin eseridir.
Çıkarken; bu özel günleri, senede iki ya da üçe çıkaracaklarını söylediler...
Çok mutlu oldum. Hasan Ali Çakır kitaplarını imzalarken, ben bu özel insanların, "birlikteliğiyle" mutlu olduğumu hissettim.
Çünkü emek bir değerdi.
Değere saygı ise insanca yaşamak...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.