Hürol Dağdelen

Makedon gecesinde bir trompet sihirbazı

Kimi zaman gazeteciler de zaman bulur sosyal hayata karışmaya, gecelere akmaya...
Benim için de geçen akşam öyle oldu. Hafta içinde bir davet aldım, Makedonyalı Göçmenleri Birleştirme, Dayanışma ve Kültür Derneği Başkanı Şaban Yaprak'tan...
"Hürol bey, gecemize bekliyoruz. Hem hemşehrilerinle birlikte olursun, hem de Makedonya'dan konuk bir sanatçımız var, dinle bak hayran kalırsın..." Merak etmedim değil hani, hele son söz daha çok ateşledi beni...
Ne de olsa serde Makedonluk var...

Aslında gelenekseldir derneğin her yıl düzenlediği yemek...
17 yıllık bir geçmişi olan derneğin, 5 yıl önce de gecesine katılmış ve hoş duygularla ayrılmıştım.
İzmir'de yaşayan Makedonya göçmeni ailelerin hayata çağdaş bakışına, modern giyimlerine, dayanışma ve kardeşlik ruhuna...
Her şeyin ötesinde asil duruşlarına...
Bu kez de aynı sahneleri yaşarım; kare kare... Giyimlerine özen göstermiş güleç yüzlü hanımlar, beyler... Herkes mutlu, kardeş, dost, Atatürkçü, Cumhuriyetçi...
Sahnedeki konuşmacının, hemşehrileri olan Atatürk'ün adını söylediği an, tüm salon ayağa kalktı ve dakikalarca alkışladı.
Bu çok duygusal bir andı...

Gece çok hareketliydi, birbirinden hoş Makedon havaları çalındı, söylendi... Ancak, Şaban Yaprak'ın bana merak ettirdiği sanatçı sahneye çıktığı an, salon yıkılıyordu. Elindeki trompetle önce sahnede çalan, sonra konukların arasına karışan genç Makedon, sanki müzikle dans ediyordu.
Elindeki trompetle konuşuyordu adeta, inanın hiç abartmıyorum...
Ben müziğin o çalgıdan bu kadar duygusal çıktığına hiç tanık olmamıştım.
Pek çok sanatçıdan trompet dinledim ama bu başkaydı. O bitmek bilmeyen savaşları yaşamış, yıkımları görmüş, bölünmenin acısıyla başbaşa kalmış neslin çocuğuydu...
Yüreğindeki duygusallık trompete geçmişti sanki...
Gece boyunda çalmadık Makedon havası bırakmadı.
Konuklarla bütünleştiği an, yüzüne "gülümsemek" olarak yansıyordu... Sanki, "biriz", "hepimiziz" diyordu.

Bu isim Makedon sanatçı Cambo Agusev'di. Trompetiyle beni alıp Makedonya'nın dağlarına, ovalarına, görmediğim ve başarılarını babamdan dinlediğim dedeme, büyükanneme tarlalarına götürdü...
Bir Makedon gecesinde, "kardeşliği" yaşadım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.