Kadınlarda cinsel isteği olumsuz etkileyen bedensel veya ruhsal çok çeşitli nedenler olabilir. Bedensel bakımdan ciddi bir rahatsızlık içinde olan bir kadının cinsel istekliliğini koruması çok zordur. Aynı şekilde ruhsal bakımdan da bir rahatsızlık varsa cinsel arzu söz konusu olamaz. Örneğin ağır bir depresyon veya panik bozukluğu içindeyken doğal olarak kadın kendi canının derdindedir. Bütün erkekler değil ama birçoğu kadınların böylesi cinsel isteksizliklerine genellikle anlayışlı olamaz.
Erkeklerin çoğunda ortak olan bir değer yargısı vardır. Kadınların gösterdiği cinsel isteksizliği sevgisizlik olarak değerlendirirler. Kocasını sevmediği için sevişmek istemiyor diye kabul edilir. Birçok erkek tarafından benimsenen bu hatalı görüş evlilik ilişkilerinin daha da bozulmasına neden olur.
Birçok zaman da kadınlardaki cinsel istek azlığının güncel nedenleri vardır. Kocası ile kavga etmiş veya dayak yemiş olabilir.
Gündüz kocasından dayak yiyen bir kadının gece kocasına karşı cinsel istekli olması zaten mümkün değildir. Ancak gece kocasına hayır demesi yeni bir kavgaya- dayağa neden olabilir.
Mecburen cinsel ilişkiye evet diyen bir kadının hissedebileceği duyguları tahmin edebilirsiniz. Sonuç olarak kadın ile erkek arasındaki genel iletişim iyi ise cinsel ilişki için de daha pozitif olabiliriz. Ancak genel olarak cinsel ilişki ile genel ilişki, arasında bir karşılıklı etkileşim vardır. Yani bazen de cinsel ilişkideki olumsuzluklar genel iletişimi bozabilir.
Kimi kadınlarda çocukluk çağlarından gelen çeşitli etkenler cinsel yaşamı olumsuz etkileyebilir. Örneğin çocukluk veya ergenlik döneminde yaşanan bir taciz veya tecavüz olayı çok önemlidir. Bazen tüm yaşamında bazen de cinsel yaşamında olumsuzluklar olabilir. Hatta sevdiği bir erkek ile de olsa cinsel ilişkiye karşı hissettiği korku ve isteksizliği kolayca aşamayabilir.
Günümüzde birçok aile, çifte ahlak standartlarından dolayı kız çocuklarını yetiştirirken cinselliğe karşı olumsuz değer yargıları vermeye çalışır.
İyi ve namuslu bir kızın asla öylesine ayıp şeyler yapmaması gerektiğini öğretirler. Veya erkeklerin tehlikeli olduğunu ve uzak durulması gerektiğini telkin ederler.
"Erkek milletine güven olmaz... Babana bile güvenmeyeceksin" nasihatlarını benimseyen bir kadının cinsel yaşamı ne kadar güzel olabilir (?) Annesi ve babası evleninceye kadar sakınmayı, kaçınmayı ve uzak durmasını söylemişlerdir. Ancak nikâhta imza attıktan sonra her şey serbest diyorlar. Fakat birçok zaman serbest ol demekle serbest olunamıyor. Çocukluk çağında alınan olumsuz telkinler tüm yaşamı etkileyebiliyor.
Kadınlarda cinsel istek azlığı bir ruhsal rahatsızlıktır. Psikiyatristlerin çalışma alanına giren bir sorundur. Çok çeşitli nedenlerden ileri gelebildiği için çok çeşitli tedavileri vardır.