Son dakikalarda Yiğitcanîn golüyle umutlanan siyah-beyazlı takıma gol için kalan süre yemedi
İstanbul'da Bank Asya 1. Lig Terfi randevularının son maçında Altay, final niteliğindeki maçta Konyaspor'la 2-2 berabere kaldı. Bu sonuçla, Karabük ve Bucaspor'un ardından Konyaspor Süper Lig'e çıktı. 9. dakikada Yiğitcan'ın doldurduğu topa Burak Çalık voleyi yapıştırdı, kaleci Haluk kale çizgisinde topu kontrol etti. 15. dakikada Yiğitcan'ın yaklaşık 30 metreden attığı şutta top az farkla dışarıya gitti. 18. dakikada soldan atağa kalkan Yüksel, ceza alanına kesti, iyi yükselen Molina kafayı çaktı, kaleci Haluk'un müdahelesine rağmen top ağlarla buluştu: 1-0. 27. dakikada Eser'in yaklaşık 25 metreden attığı şutta Yiğitcan'a çarpan top yükseldi, kaleci Soner'in üzerinden giden top direk dibinden kornere çıktı. Kornerden sonuç çıkmadı. 37. dakikada Şehmuz'un bıraktığı topa ceza alanı sağından Burak çok sert vurdu, kaleci Haluk güçlükle topu kornere tokatlayabildi. 41. dakikada Musa Çağıran yaklaşık 30 metreden attığı şutta top yan direk dibinden dışarıya gitti. 43. dakikada Yüksel'in ortasında Şehmus topa bastı, Burak iki Konyalı arasından topa vurdu, top kaleci Haluk'ta kaldı. 55. dakikada Yüksel'in arkasına seken topa Ramazan ceza alanı içinden yaptığı kafa vuruşunda top kaleci Soner'de kaldı. 57. dakikada Burak'ın ortasında Molina penaltı noktası üzerinden iyi vuramayınca top kaleci Haluk'ta kaldı. 62. dakikada Erdal'ın sert şutunda Yiğitcan kaleye giden topu diziyle kornere çeldi. Kornerden gelen topta Ramazan ceza alanının dışından Ramazan vurdu, Mehmet Budak'ın ayağından seken top kaleci Soner'i yanılttı: 1-1. 68. dakikada Mehmet Şen-Yiğitcan mücadelesinde boşta kalan topu Ramazan yaklaşık 25 metreden yaptığı aşırtma vuruşla Soner'i avladı: 1-2. 75. dakikada Erdal karşı karşıya pozisyonda sert vurdu, kaleci Soner çıkarttı. Erdal'ın tamamladığı topu kaleci Soner parmaklarının ucuyla kornere çeldi. Kornerden sonuç çıkmadı. 79. dakikada ceza yayı üzerinden Zafer'in kuyllandığı serbest vuruşta kaleci Haluk topu kornere güçlükle çeldi. 82. dakikada Mehmet Şen'in pasıyla ceza alanına giren Erdal, yakın mesafeden topu üstten dışarıya attı. 87. dakikada Onur ortaladı, arka direkte Burak indirdi, Yiğitcan ceza alanı içinde sert vurdu: 2-2. 89. dakikada Eser'e dirsek atan Soner kırmızı kart gördü.
MEHMET DEMİRPOLAT
Hüznün şehri İstanbul
Konyaspor'a Süper Lig biletini kaptıran Altay, yine İstanbul'da hüzne boğuldu. Yedi sezon önce Süper Lig'e veda ettiği siyah beyazlı ekip, dünkü yenilgiyle İstanbul kaderini yine değiştiremedi. Güngören Belediye Stadı'nda 31 Mayıs 2003'te büyük kavgaların yaşandığı İstanbulspor'la 0-0 berabere kalarak Süper Lig'e mendil sağlayan siyah beyazlı ekip, dün Olimpiyat Stadı'ndaki Konyaspor karşılaşması sonrası gözyaşlarına boğuldu.
HALUK GÜNEY İzmir'in kaderi böyle olmamalı
Nereden başlayayım, nasıl anlatayım bilemiyorum ki... Yüreğim daralıyor, içim yanıyor. Üç yıldır aynı senaryoyu yaşamanın sancısı, içimize taş gibi oturdu yine... İnançla geldiğimiz, "Yüzde elli İzmir" hesaplarıyla umutlandığımız bir İstanbul'dan yine kahrolarak dönüyoruz... Bu bizim, bu İzmir'in kaderi olmamalı, olamaz...
Oysa ne kadar yaklaşmıştık çifte bayrama... Bucaspor'dan sonra bir takımı daha futbolun zirvesine uğurlamanın heyecanındaydık... Ama olmadı... Önce Karşıyaka bir hakem faciasına kurban gitti, ardından Altay ayağına gelen fırsatı tepti...
İyi de başlamıştık aslında. Atatürk Olimpiyat Stadı'nda 15 bin Konyasporluyu susturan bir Altay vardı ilk dakikalarda. Ne yaptığını biliyor, kanatlardan ve gökekten rakibinin üzerine yüklenirken, savunma güvenliğini de elden bırakmıyordu. Bu arzulu oyun, 18. dakikada da karşılığını verdi... Altay Molina'nın golüyle öne geçerken, "Süper Lig göründüüüüü" diyorduk... Rakip takım telaşa düşmüş, Altay kısa bir bocalamanın ardından yine eski temposuna da dönmüştü. İşte o noktada Burak ve Şehmus'la kaçan iki net fırsat, maçın kırılma noktası oldu. Çünkü siyah-beyazlılar, Süper Lig'i sigortalayacak, rakibin gardını tamamen düşürecek 2. golü kaçırıyordu.
İkinci yarıda, ilk yarıdaki görüntü yoktu. Dakikalar ilerleyip, İzmir Süper Lig'e yaklaşırken, telaşlanan Konyaspor değil, Altay oldu. İşte bu telaş, 5 Altaylı oyuncunun bakışları arasında ağlara giden Konya golünü getirdi. Ardından daha da büyüdü stres... Ve Konyaspor, aynı oyuncuyla, hemen hemen aynı noktadan ikinci golü buldu.
Süper Lig'in 28 dakika uzağından dönen Altay öyle şey kaybetti ki... İzmir öyle bir darbe aldı ki... İki takımla çıktığımız Play-Off seferinden hüzünle dönerken öyle üzgünüz ki...
İyi ki Bucaspor geldi... O yanan yüreğimizi ferahlatan en büyük teselli...
GÜRKAN ERTAÇ Eğreti hocanın yediği naneler
Altay yönetim kurulu, Güvenç Kurtar'ı göreve getirdiğinde; "Eyvah. Yandılar" demiştim. Tabi ki, Kurtar'ın 3 maçlığına 300 bin lira alması, beni ilgilendirmiyordu. Ama Altay'a vereceği katkı yönünden derin endişelerim vardı ve maalesef hem Adanaspor maçında hem de dünkü maçta yaptığı gaflarla Altay'ı Süper Lig treninden indirdi. Adana maçında 7 defans oyuncusuyla Burak ve Molina'yı kenarda oturtmasında anlam verememiş; "Altay'ın kazanmaktan başka çaresi yok. Ne biçim kadro bu. Kazanmayı istemiyor mu?" diye hayıflanmıştık. Dünkü Konyaspor maçı ise tuzu biberi oldu. Altay ilk yarıda yılın futbolunu oynayarak 1-0 öne geçip pek çok tehlikeler yarattığı halde ikinci yarıda yediği gollerle umuttan kabusa düştü. Satranç masasının öteki tarafında oturan Ziya Doğan, yaptığı isabetli değişikliklerle takımını sırtlarken ve sanki maçı bir orkestra şefi gibi etkilerken Güvenç Kurtar, oyunu bir türlü süzemedi. Musa Sinan'ı çıkarması son derece yanlıştı, Molina golden sonra hiç etkili olamadığı için kenara alınmalıydı. Onu dışarı almakta geç kaldı. Buna karşılık Ziya Doğan, daha 30. dakikada Mehmet Ayaz'ı oyundan çıkarıp gol gücü yüksek Ramazan'ı oyuna aldı ve goller de peş peşe bu gençten geldi. Ayrıca ikinci yarıya eski Altaylı Mehmet Şen'i hırsından yararlanmak için soktu. Bu hamleyi de Kurtar farkedemedi. Neticede Ziya Doğan'ın fendi, Güvenç Kurtar'ı yendi. Altay yönetim kuruluna bir kez daha hayıflanarak soralım; "Zafer Bilgetay'a yapılan Altay'ın etiğine sığıyormuydu. Kurtar'ın kasetlerden tanığı Altay'ı bu futbol emekçisi ondan daha iyi başarıya götüremezmiydi? Bir büyük gaf daha... Soner iyi kaleci olacaktır mutlaka ama bu tip final maçlarının adamı değildi. Kılıçarslan'ı kazansaydık, tecrübesiyle şampiyonluğa gitmezmiydik. Zaten Altay'da yıllardır bir kaleci skandalı yaşanıyor. Daha önce Cenk ardından Ali Uyanık harcanmıştı. Şimdi de Kılıçarslan... Çok yazık oldu. Kahrolduk, Altay ilk yarıda mükemmel futbolunu bir golle daha süsleyebilseydi, şuanda Süper Ligdeydi. Hakem Cüneyt Çakır Türkiye'nin bir numarası olabilir ancak dün Altay'ın ipini çekin isim oldu.
ŞEVKET ÖZÇELİK İzmir'e İzmirli kurşunları
O pankartı hazırlayan taraftar adını çok güzel koymuştu olayın... Altay 7. Lig'den çıkacaktı Süper Lig'e... Kurallar değiştikçe çıkabilecekken çıkamamış, defalarca finalde hüsran yaşamış, 7 yıl boyunca gömülüp kalmıştı 1. Lig batağına.
Dün gece bir ara çıktı. Fakat sonunda bir kez daha battı. Üstelik bu kez 15 milyon TL borçla. Nasıl toparlanır! Soru işareti!!!
Play off'un olayı korkak futboldu. Güvenç Hoca, Burak Çalık'ı 144 dakika yanında oturttu önce. 7 savunmacı ile oynadı. Altay döküldü. Burak oyuna girdiği andan itibaren ise, Bank Asya'da hiçbir rakibinin dayanamadığı tempolu futboluna döndü.
Final gecesinde Tiago yoktu ama sağında Musa Sinan'ın yer aldığı dörtlü forvet fırtına kesildi. Golü, en büyük kusuru asist yapamamak olan sağbek Yüksel'in mükemmel pası ve bu sezon hiç gol atamayan Molina'nın kafasından bulması, Süper Lig'e çıkış işareti gibiydi.
KATI SAVUNMA VE ÇÖKÜŞ
Ancak bunu sahadakiler algılayamadı. Aynen Konyalılar gibi onlar da skor korumaya girdi. Kenar yönetim ise bu fahiş hatayı engelleyemedi. Tersine, körükle üstüne gitti. Bunun faturası da bir kez daha hüsran oldu maalesef.
Hem de bir İzmirlinin, Altay'ın öz evladı, alt yapısından yetişen Bornovalı Ramazan Kahya'nın ayağından yenilen gollerle... Ramazan'ın attığı 2. golden sonra Altay'a bir mucize daha gerekti. Ama bu kez olmadı.
Korku bütün bir sezonun umutlarını 5 dakikada yıktı kısacası.
Dördüncü hüsran öncekiler gibi temelde Altay yönetimi ve futbolcularının değil, İzmir'in eseri(!) Karabük'ü Buca'nın önünde iki İzmirli, Altaylı Yasin ve Bucalı Sertan Süper Lig'e taşımıştı. İzmir'e İzmirli kurşunlarını atan da aslında Ramazan Kahya değil, Ramazan'ların elde tutulmasına yardımcı olmayan imkan sahibi kurum ve kuruluşlardır.
Bu da böyle biline...
METİN GÖKALP Boyunlar eğik, gönüller yorgun
Resmen katlettiler! Resmen, şampiyonluğu kursağından aldılar Antalya'da! Murat Ilgaz'ı, Allah'a havale ettik orada, binbir beddualarla! Sinirden, birşey yapamamanın verdiği öfkeyle çıldırmışız, tansiyon çıkmış otuzdokuza! Döndük... Boyunlar eğik, gönüller yorgun...
Ardından Ankara... Okullarda, ders niteliğinde öğretilecek bir final! İş bilmez, futboldan ne kadar anladığını sabahlara kadar tartışacağım, kerameti kendinden menkul bir teknik direktörün, şampiyonluğu son dakikada altın tepside hediye etmesinden sonra, kalkamadık yerimizden! Döndük... Boyunlar eğik, yine gönüller yorgun...
Geçen yıl, yine Ankara... Bu sefer, hakemlere filan gerek kalmadan, daha ilk maçında Kasımpaşa tarafından derdest edilip, postalandık İzmir'e! Döndük... Boynumuz bükük, yeniden gönlümüz yorgun...
'Yalama' olmuştuk, kaybetmekten! O lanet 'kaybetme duygusu' içimize, artık yerleştiğinden, kazanacağımızı pek aklımıza getiremiyorduk. Gökten zembille takımın başına getirilen 'Çakma' teknik direktör ilk maçında, en çok gol atan adamı kenarda tutarak, inciler dizmeye başlamıştı bile! Üstüne üstlük, sol ayağını sadece yürümek için kullanan Mehmet Budak'ı, sol tarafa monte edişiyle, 'eyvah!' dedik, 'eyvah!'
Burak aklına gelmişti, nedeeen sonra! Attığı golle kurtarmıştı hocasını, takımını...
'Final' dedik... 'Operatör' yanlış yapmasın dedik... 'Fazla kurcalıyor, şanzımanı karıştırıyor, görüyorsunuz ellerle ayakları karıştırıyor! dedik. Maça ne güzel başlamış ve de öne geçmişken... Rakibin gardı düşmüş, kötü kötü oynarken, operatör devreye giriverdi, çok bilmişliğiyle! On dakika içinde yaptığı değişikliklerle, canına ot tıkadı Altay'ın, ot, ot!
Usul usul soyunma odasına gidiyor şu an... Engin futbol bilgisine istinaden operatöre yarın, yine çok bilen yöneticiler telefon edecek, deli paraların pazarlığını yapacaklar, ne yazık ki! Bizim boynumuz, bakıyorum iki büklüm, gönlümüz yorgun mu, yorgun...