HELAL SANA ASLANIM
Schalke 04'ü, İstanbul'da 1-1 biten maçın rövanşında Almanya'da yenen Galatasaray, UEFA Şampiyonlar Ligi'nde adını çeyrek finale yazdırmayı başardı
- Spor
- 13.3.2013 07:53:14
UEFA Şampiyonlar Ligi son 16 Turu 1-1'in rövanşında Galatasaray, deplasmanda Alman ekibi FC Schalke 04'ü 3-2 mağlup etti, tur atladı. Karşılaşmaya sarı kırmızılı ekip hızlı başladı. 6. dakikada sol çaprazdan ceza sahasına giren Drogba'nın rakibinden sıyrılıp yaptığı sert vuruşu kaleci kornere çeldi. 13'te Drogba'nın pasında soldan ceza sahsına giren Selçuk'un plase vuruşunda kaleci gole izin vermedi. 17'de sağdan kullanılan kornerde ceza sahası içinde Höwedes'in kafa vuruşu Semih'in sırtından döndü. Ceza sahası içinde yaşanan karambol sonrasında Neustadter topu filelere gönderdi: 1-0. 35'te Eboue'nin sağdan arka tarafa ortaladığı topa Sneijder sol çaprazda gelişine sert vurdu, meşin yuvarlak uzak direğin yanından auta çıktı. 37'de Hamit'ten müthiş bir gol geldi. Selçuk, serbest vuruşu paslaşarak kullandı. Ceza sahası dışında topla buluşan Hamit'in sert şutunda sağ direğe çarpan top filelere gitti: 1-1. 42'de Riera'nın yatarak uzaklaştırdığı top Burak için pas oldu. Rakibinden kurtulup ceza sahasına giren Burak kalecinin üzerinden aşırtarak topu ağlara yolladı: 2-1. 45'te sağdan uzun kullanılan taç atışında arka tarafta kendini unutturan Bastos'un vuruşunu kaleci Muslera iki hamlede kontrol etti.
49'da Fuchs'un azaktan sert şutu farklı şekilde dışarı gitti. 53'de Hamit'in pasında Burak'ın sağ çaprazdan sert şutunu kaleci Hildebrand kornere gönderdi. 56'da Pukki'nin ceza alanı içinde vuruşunda son anda uzanan kaleci Muslera topu kornere çeldi. 63'te Pukki sağdan ceza alanına girdi, kaleci Muslera'nın müdahelesine rağmen top Schalkeli oyuncularda kaldı. Bostos düzgün bir vuruşla topu ağlara gönderdi: 2-2. 77'de Semih'ten sıyyrılan Draxler, kaleci Muslera ile sağ çaprazda karşı karşı kaldı, vuruşunde Muslera başarılıydı. 90+5'te hızlı gelişen G.Saray atağında Selçuk'un pasında Umut bulut topu ağlara gönderdi: 2-3. Karşılaşma 3-2 sona erdi.
Muslera binsin sırtımıza!
Çift ayaklı oynanan karşılaşmalarda, rakip sahada atılan gol veya gollerin avantajından bahsedilir, çoğu zaman... Ancak Schalke'nin, GS karşısında deplasmanda yakaladığı 1-1 lik durumun, evinde avantaja dönuşebileceği konusunu tartışırken, kaybedecek bir şeyi kalmayan GS'nin de fazla riskler alabileceğini geçiriyorduk içimizden...
Maç başlamadan, görev verilmiş Hamit'in oynatılması konusunda, ciddi dedikodular yaptım mı? Yaptım... Muslera'nın dışında, bil cümle savunmaya salladım mı? Salladım... Başından beri Burak'a b.k atan oğluma, kızdım mı? Kızdım... Ve o Burak, topu bırakınca ağlara, oğlumla göz göze geldim mi? Geldim, elbet...
İkinci yarı başladığın da... Böylesi fren ve gazların fazlaca pedala basıldığı bir maçta, hele hele GS'nin öne geçmişken bıraktık taktiği-tuktiğini, zaman zaman oyunda zora düşen orta alana duacıydık, tüm ev halkıyla birlikte... Günü onlar kurtaracaktı çünkü... Çok mücadele ettiler, çok yoruldular.
Fakaaat! Ne orta alandaki mücadele, ne savunmadaki pozisyon alma, çoğu zaman yetmedi, yetemedi bir turlu... Ve o Muslera var ya o Muslera, son anlarda yaşanan tehlikelerin, yılmaz bekçisiydi dün akşam..
Maç, bitmek bilmedi... Son anlara kadar 'yürekler ağıza gelmedi!' Dersem yalan olur. Masaya yumruklar... Bilgisayar tuşlarına, bastığımız inanılmaz şiddet! Televizyona kafa atma girişimleri! O, elimizdeki bardağı kemiren, hemen ardından yere çarpma arzusunun, delirttiğini söyleyelim..
Sevgili Umut, onca sıkıntılar içinde oyuna girmiş, sonucu değiştirmiş ve kendi adına bi'şeyleri ispat etmiştir, doğru...
Herkesin emeğine saygım sonsuz ancak, tüm oyu gönderdim Muslera'ya...
Herkesin emeğini takdir etmeli yalnız, ne taktik ne tuktik hepsi traş!
Varsa yoksa dun akşam için, Mus-le-ra! METİN GÖKALP