KORT GÜNLÜKLERİ
Ekrem Durul yazdı...
Tenis, bedenle oynanan ama zihinle kazanılan bir oyundur. Her ace'in ardında kararlılık, her geri dönüşün ardında ise mental direnç yatar. Sakatlık da hem fiziksel hem de duygusal olarak bir tenisçinin en büyük düşmanlarından biridir. Çünkü geri adım attığında biri yerini hemen doldurur, bu da anksiyeteyi ve hatta depresyonu tetikleyebilir. Geri dönüş için verilen duygusal mücadele, bir tenisçinin kort dışında da savaşmak zorunda olduğunu gösterir. Nadal'ın yıllar içinde yaşadığı birçok sakatlık sorunundan sonra, teşhis konamayan gizemli sakatlığının kitabını yazması gibi.. Günümüzde de birçok tenisçi sakatlık veya psikolojik sorunlarla kariyerlerini devam ettirmeye çalışıyor. Badosa ve Raducanu yaşadıkları sakatlıklardan, Anisimova ise depresyon sebepli mental çöküşten sonra tam anlamıyla bir türlü eski günlerine dönemezken, İga Swiatek'in ise yaklaşımı farklıydı. Zihinsel sağlığa yatırım yapan tenisçi, Spor psikoloğu Daria Abramowicz ile çalışarak sadece kortta değil kuliste de güçlü kaldı. Şu an ise bunların meyvesini topluyor. Geçtiğimiz günlerde bu isimlere biri daha eklendi. 3 grand slam finalisti, Dünya eski 2 numarası Ons Jabeur, kortlardaki mücadelesine ara verdiğini duyurdu. 30 yaşındaki tenisçi, son 2 yıldır sakatlıklar ve başka sıkıntılarla mücadele ederken kendisine çok yüklendiğini, kortlarda bir süredir mutlu hissetmediğini söylüyor. "Artık bir adım geri atıp kendimi ilk kez önceliğe koymanın vakti geldi; nefes almak, iyileşmek ve sadece yaşamanın keyfini yeniden keşfetmek için." diyen Jabeur'un kurtuluş reçetelerinden biri onun kadar büyük sakatlıklar yaşamasa da Swiatek ve onun başardığı kendi zihniyle barışma ve duygusal yüklerden arınma için uzmanlarla ortak bir çalışma olabilir.
BOİSSON'UN RÜYA SEZONU
Fransa'nın yükselen yıldızı Lois Boisson, Hamburg finalinde Anna Bondar'ı geçerek kariyerinin ilk WTA şampiyonluğunu kazandı. Haziran ayında 361. sıradayken, an itibariyle Dünya 44 numarası olan tenisçi, adeta peri masalı gibi bir yaz geçiriyor. Geçtiğimiz ay Roland Garros'ta turları bir bir geçerek ev sahibi Fransızları hem şaşırtan hem de kendine hayran bırakan Boisson'un, finali göremese de bu sıra dışı performansı tenis tarihine geçti. 2024 Roland Garros'undan bir hafta önce ön çapraz bağını kopartıp turnuvayı kaçıran ve böyle bir hayal kırıklığından sonra geri dönüp bu sıçramayı gerçekleştiren 23 yaşındaki raket, Hamburg'taki şampiyonluğuyla tek turnuvalık bir tenisçi olmadığını kanıtladı. Sakin, soğukkanlı ve ısrarlı yapısıyla önümüzdeki turnuvalarda da adını duyabileceğimiz isimlerden biri.
BUBLİK BOŞ GEÇMİYOR
Geçen ay Terra Wortman'da şampiyon olan Alexander Bublik, Gstaad 250'de de Juan Manuel Cerundolo'yu finalde yenerek kariyerinin 6. ATP kupasına ulaştı. Kazak tenisçi, toprakta tur seviyesinde ilk kez şampiyonluk yaşıyor. Zaman zaman ciddiyetsiz hallerinin kurbanı olan ve Wimbledon'da hayal kırıklığı yaşayan Bublik için bu sezon fena geçmiyor diyebiliriz. Keza bu yıl Sinner'i Alcaraz dışında yenebilen tek tenisçi şu an kendisi. Diğer ATP ve WTA turnuvalarından söz edecek olursak, ATP 250 Los Cabos'ta finalde A.Kovacevic'i mağlup eden Shapovalov ise bu yıl ikinci, kariyerinin ise dördüncü şampiyonluğuna Meksika'da ulaşmayı başardı. ATP 250 Bastad'da Finalde J. De Jong'u mağlup eden Darderi, kariyerinin 3.şampiyonluğunu elde ederken, WTA 250 Iasi'de ise Finalde J.Teichmann'ı yenen Begu, kariyerinin 6.şampiyonluğuna ülkesi Romanya'da ulaştı.

