Şampiyonluğa en yakın adaylardan biri Beşiktaş'tır!' dedik, tamam...
İnatla 'Ligin en kaliteli futbolcularına sahip olan Beşiktaş'tır!' dedik o da tamam... HE MAN misali, rakiplerine karşı bir korku oluşturduğu konusunu, tartışmam bile... Tamam da bilader, karşına çıkan takımların senden bu denli korktuğunu bilirken, neydi o koca ilk yarıdaki pısırıklık? Malatyaspor, Beşiktaş'ın bu heybetinden korktuğu için, geriye yaslandıkça yaslandı. Normaldir, hadlerini bilerek direndiler ama, geçmiş maçlarda izlediğimiz fişek gibi iki bek Rosier ile N'Sakala, topla oynamaktan, ondan ayrılamamaktan öte, ne yaptılar Allah aşkına (!) Josef'in oyun alanında olduğunu, inanın ilk çeyrek geçilirken öğrendim. Necip'in de öfkesi, aklının önüne geçince, ne yapsındı Atiba?
İstatistikler, Beşiktaş'ın topa sahip olma oranındaki 'fahiş!' farkından bahsediyor.
Traşşş! Utku, Bekir'in şutunda, kalesine girebilecek o topu, ayakkabısının burnuyla ittirmeseydi!
Malatyalı Mustafa o şutunu, iki santim daha sola vurabilseydi, hep birlikte buyuracaklardı 'cenaze namazına(!)'
KARTAL DUA ETSİN
Nitekim Sergen Hoca ikinci yarı değiştirdi Mensah'la. Üç-dört günde bir maç oynamak, kolay değil elbette. Ancak son zamanlarda izlediğimiz Beşiktaş, zirveye yaklaştıkça, pır-pır atmaya başladı yüreği!
Kendinden çok düşük kalibredeki rakiplerine karşı bile, sürekli 'korkar hali! Uykumuzu getiren 'uyuşuk! 'pasları! Risk almaktan korkar olan futbolcuların, fazlalığı (!) Hep bu saydıklarım, Beşiktaş için gelecek birkaç haftada, çalacak olan tehlike çanları! Kara Kartal, dua etsin, dua etsin ki, dün akşam izlediğimiz kahramanlık öyküsü yazan....
İleriye çıkarak tabelayı değiştiren, geriye gelerek golü önleyen... Bir 'Mücahiti', kırk yaşına merdiven dayamış, bir Atiba'sı var...