İzmir'de yakalanan seri katil Atalay Filiz, işlediği 3 cinayeti de ayrıntılarıyla itiraf etti. Atalay Filiz, son kurbanı Fatma Kayıkçı'yı kendisini tanıyıp "Naber Atalay" diye seslenmesi üzerine öldürdüğünü söyledi.
Yakalandıktan sonra İstanbul'a götürülen Atalay Filiz'in polisteki ifadesi 5 saat sürdü. Galatasaray Lisesi'nden mezun olduktan sonra eğitim için Fransa'ya gittiğini söyleyen Filiz, "Okulu bitiremeden Türkiye'ye döndüm ancak ailem dahil herkese mezun olduğumu söyledim. Bir süre İstanbul'da ailemin yanında kaldım. İş bulmam için ısrar ediyor, diplomamı soruyorlardı. Baskıdan bunalarak Ankara'ya gittim. Orada ev kiralayıp, otomobil aldım" dedi.
Şantaj yapmak istedi
Ankara'da, Fransa'daki ev arkadaşı Göktuğ Demirarslan ve sevgilisi Elena Radchikova ile tekrar bir araya geldiklerini anlatan Filiz, şunları söyledi: "Bana hep Olga'yı soruyor, sürekli ona benim bir şey yaptığımı ima ediyorlardı. Ben de karşılık olarak bir şey yapmaya karar verdim. Bir cep telefonunu onların otomobiline yerleştirdim. Amacım onları takip edip bir açıklarını bulmaktı.
Antalya'ya tatile gideceklerini öğrendiğimde planımı uygulamaya koydum. Amacım, kaldıkları otelde bir yolunu bulup odalarına girerek kamera yerleştirmek ve birlikte oluşlarını kameraya çekmekti. Ancak, tatile otomobille değil de otobüsle gidince nereye gittiklerini bulamadım."
Arkadaşlarıyla tatil dönüşü yine buluştuklarını anlatan Filiz, "Onlarla buluştuğumuzda yine Olga konusu açıldı. Daha önceden av tezkeresiyle aldığım pompalı tüfeğim, arabamın bagajındaydı. Sinirlenince tüfeği alıp onları öldürdükten sonra paniğe kapıldım. Otomobilime binerek hızla uzaklaştım" dedi. Ankara'da satın aldığı otomobilin 43 plakalı olduğunu, bu nedenle dikkat çekmemek için gittiği Kütahya'da 2 gün kaldıktan sonra otomobilini burada bırakıp İstanbul'a gittiğini söyleyen Atalay Filiz, iş aramaya başladığını belirtti.
Gazete ilanlarından ulaştığı Tuzla'da Fatma Kayıkçı'nın eşinin işlettiği çay bahçesinde ayda 1250 TL ücret karşılığı çalışmaya başladığını söyleyen Filiz, oturduğu 4 odalı evin bir odasının Fatma Kayıkçı ve ailesi tarafından depo olarak kullandığını belirtti. Filiz, "Evin bir anahtarı onlardaydı. Eşyalarımı karıştırıp, kimliğini gördüklerinden şüpheleniyordum. Zaman zaman eşyalarımın yerinin değiştiğini fark ediyordum" dedi.
"Her taraf kan olmuştu"
Olay günü Fatma Kayıkçı'nın kendisine merdivenin başından "Naber Atalay" diye bağırdığını söyleyen Atalay Filiz, "İsmimi duyunca üzerine yürüyüp evin içine çektim. 5-6 kez bıçakladım. Her taraf kan olmuştu. Cesedi evde bulunan en büyük bavulun içine yerleştirdim. Daha sonra evi temizledim. Gece olunca arka kapıdan bavulla çıkıp cesedi çalıların arasına attım. Geri döndüm, eşyalarımı toplayıp evden ayrıldım" dedi.
İzmir'e otobüsle geldi
Evden ayrıldıktan sonra önce minibüsle Gebze ve Adapazarı'na, sonrasında otobüsle İzmir'e gittiğini söyleyen Filiz, "Otobüs servisiyle Buca'ya giderek bir internet kafede kendime kalacak yer ayarladım. Günlüğü 50 liradan bir odaya yerleştim" diye konuştu.
"O parayı biriktirdim"
Yanında bulunan parayı biriktirdiğini savunan Atalay Filiz, üzerinde bulunan kimlik ve kredi kartlarını ise, çay bahçesinde çalışırken unutulan cüzdanlardan çaldığını söyledi. Filiz'in tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı'yı öldürmekte kullandığı bıçağı ise İzmir'de kaybettiğini söylediği öğrenildi.
Ailesini görmek istemedi
Sorgusu sırasında polisin "Ailenle görüşmek ister misin" sorusuna olumsuz yanıt veren Atalay Filiz, ifadesinin ardından çelik yelek giydirilerek "tasarlayarak adam öldürme" ve "nitelikli yağma" suçlarından tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi.
Arandığını televizyondan öğrendi
Polis tarafından kimliğinin tespit edildiğini ve her yerde arandığını cinayetten 4 gün sonra öğrendiğini söyleyen Filiz, "Odasını kiraladığım evde otururken televizyonu açtığımda, bir anda herkesin beni aradığını öğrendim. Bunun üzerine tekrar kaçmaya karar verdim. Bavullarımı iç içe koyarak bir tek bavul haline getirdim. Özdere kamplar mevkiine geldim. Burada bulunan milli parkın içine girerek saklanmaya karar verdim" dedi.
"Her yerimi böcekler soktu"
Özdere'de ormanlık alanda yaklaşık bir hafta kaldığını anlatan Filiz, "Ancak burada her yerimi böcekler soktu. Günlerdir yıkanmıyordum" dedi. İstanbul'a gitmeye karar verdiğini ve bu nedenle önce İzmir'e gelip oradan bir kamyon veya TIR'a otostop yapmayı planladığı ifade eden Filiz, "Daha az insanın dışarıda olacağını düşünerek pazar sabahı yola çıktım. Ancak, Gaziemir'e gelmek için bindiğim minibüste tanınınca indim.
Bindiğim diğer minibüste ise, polis beni yakaladı. İstanbul'a gidebilseydim bir süre kendimi unutturup daha sonra bir kampa gidip orada bir yıl kalacaktım ve Ankara'daki cinayetlerden sonra olduğu gibi tamamen unutulacaktım" dedi.
"Zeki değil geri zekalı!"
Cinayete kurban giden Fatma öğretmenin üvey oğlu Cengiz Kayıkçı, Atalay Filiz'in ifadesinde yalan söylediğini öne sürdü. Kayıkçı, "Böyle bir şey imkansız. Böyle bir şeyden şüphelense ilk bize söylerdi. Bu şahıs medyada çok zeki olarak tanıtıldı ancak, aksine geri zekalı... O kadar marifetli biri değil. Ailesi buna yardım etti. Onun için bu kadar kaçabildi, saklanabildi. Bu kez ailesi yardım etmeyince yakayı ele verdi" diye konuştu.
Avcı gibi dolaşmış
Gümüldür'deki pansiyonda ve sahilde birkaç gün geçiren Atalay Filiz'in, uzun süre kaçma düşüncesiyle parasının bitmemesi için dağlık alanda da kaldığı ortaya çıktı. Atalay Filiz'in, arıcıların barakası dışında Gümüldür Devlet Avlağı'nda saklandığı saptandı. Avcı gibi av sahasında dolaşan Filiz'in, bazı geceleri de bu bölgedeki menfezde geçirdiği tespit edildi. Menfezde Atalay Filiz'den kalma, kuru pasta fırınına ait kutu, plastik su şişeleri ile kraker ambalajları bulundu. İzmir'den 31 Mayıs günü ayrılan Atalay Filiz'in doğrudan Gümüldür'e geldiği ve yol üzerindeki bir pansiyona yerleştiği saptandı. Burada günlüğü 40 TL'den iki gün kalan Atalay Filiz, 2 Haziran sabahı erken saatlerde pansiyondan ayrıldı. Pansiyon sahibi Elmas Ademci, kendisini Ömer olarak tanıtan Atalay Filiz'in kaldığı süre içerisinde odadan hiç çıkmadığını belirtti.
"Bir baktım karşımda!"
Menderes'te bir kahvehanede çaycı olarak çalışan ve Atalay Filiz'in görüldüğü yeri ve bindiği son minibüsün plakasını polise bildiren Mustafa Alsu da yaşadıklarını şöyle anlattı: "Sabah kahveyi açtıktan sonra gazetede Atalay Filiz'le ilgili haberlere bakıyordum. Bir baktım karşımda duruyor adam. Yanımda 3 kişi vardı, gazetedeki fotoğrafı gösterdim 'bakın bakalım bu o değil mi?' diye onlara da sordum. Fotoğrafa baktılar, yolun karşısındaki durakta bekleyen kişiye baktılar, 'o' dediler. Bizim baktığımızı görünce arkasını döndü. Hemen 155'i aradım. Sonra dolmuşa bindi.
Tekrar 155'i aradım, dolmuşun plakasını verdim. Sonra öğrendim ki yakalanmış"
"Göz göze geldik"
Zanlı Atalay Filiz'i Menderes'te bindiği minibüste tanıyarak ihbarda bulunan ilk kişi olan Taha Gürses, yaşadıklarını anlattı. Gürses, "Yol boyunca göz göze geldiğimiz anlar oldu. Sürekli dönüp baktım. Ben bakınca tepkileri değişmeye başladı. Ayağa kalkıp inecek bir yer var mı diye baktı, bulamayınca yerine oturdu, bir iki dakika sonra da indi. O esnada internetten fotoğraflarına bakıp dolmuştakilere 'seri katil bu adam değil miydi?' diye sordum, muavin de 'evet bu adamdı, ben de fark ettim' dedi. Hemen emniyet müdürlüğünü aradım" dedi.
"Kendisini Urfalı olarak tanıttı"
Atalay Filiz, iddialara göre geçtiğimiz cuma gecesi saat 23.00 sıralarında, Menderes'in Karadayı Mahallesi'nde oduncu Hüseyin Aşıcı ile karşılaştı. Elinde bavulu olan Filiz'in kendisine kiralık ev sorduğunu belirten Aşıcı, "İşlerimden dolayı haberleri takip edemiyordum. Seri katilin İzmir'de olduğundan da haberdar değildim. Ben çalışırken yanıma gelen genç biri benden kiralık ev aradığını söyledi. Ben de eniştemin evini gösterdim. Ev iki odalı, gördü ve beğendi. 'Ben burada kalacağım, ne iş olursa çalışırım' dedi. Ben de 'Benim yanımda çalışabilirsin' dedim.
Bana Urfalı olduğunu söyledi. Daha sonra, 'Benim burada olduğumu jandarma dahil kimse bilmeyecek' dedi. Şüphelenip kimlik istedim. Kimliğinin Urfa'da kaldığını söyledi. Evi beğendiğini, tekrar geleceğini söyleyip ayrıldı, bir daha gelmedi" dedi.
"Fındıklarımı çalmış!"
Atalay Filiz'in yakalandığı gün dolmuşa bindiği Şaşal Köyü yakınlarındaki barakalarda da birkaç gece konakladığı öğrenildi. Barakaların yakınında fındık ve ceviz satan Elif Oğuz "Burada satış yapıyorum. Geceleri burada değilim. Geçtiğimiz hafta fındık poşetlerimden biri çalındı. Daha önce başıma hiç hırsızlık olayı gelmemişti. Benden çalan kişinin seri katil Atalay Filiz olduğu söyleniyor. Aldığı fındığı da ormanlık alanda yemiş, kabuklarını görmüşler" dedi.
FATİH ŞENDİL
