TOLGA TEKİN

İ
zmir'de perde, döşeme ve duvar kağıdı satışıyla perakende sektörünün önde gelen ismi olan Ali Akarsu, başarı öyküsü ve renkli kişiliğiyle dikkat çekiyor. 7 yaşında 5 kardeşi ve anne babasıyla birlikte Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinden İzmir'e gelen Akarsu, Gümüşpala'daki Şehit Nazım Bey İlkokulu'nun en fakir ancak en zeki öğrencisiydi.Birinci sınıftayken 5. sınıftaki öğrencinin çözemediği matematik problemlerini çözebilen Akarsu, henüz 10 yaşındayken anne babası ayrılınca huzursuzluktan dolayı evi terk ederek 3 yıl boyunca sokaklarda yatıp kalktı.
Bu süre içinde ayakkabı boyacılığından mezarlarda su satıcılığına kadar birçok iş yapan Akarsu, 3 yıl sonra yuvasına geri döndü. Hayatının en zor dönemlerinde bile teselliyi alkol ve sigarada aramayan Akarsu, 13 yaşında kendisine bir tabla alarak pazarlara çıkmaya başladı.
Semt pazarlarında iğne iplik satmaya başlayan Akarsu, kazandığı parayla mahallesinde bir de futbol takımı kurdu. Gençlerin kahve alışkanlığından vazgeçip spora yönelmeleri için çabalayan Akarsu'nun kurduğu futbol takımı mahalle maçlarında da hep başarılı sonuçlar elde etti.
Mücadeleci ruhuyla girdiği her işin altından başarıyla kalkan Akarsu, askere gidip geldikten sonra dünya evine girdi.
'GÖMLEK DAYANMAZDI'
Küçükken içki ve sigara kullanmayacağına dair kendi kendine söz verdiğini anlatan Akarsu, "Bu yaşa kadar ne alkol ne de sigarayı ağzıma sürmedim.
Herkes çocuklarına beni örnek gösteriyordu.
Askere gidene kadar babamla tek katlı bir evde yaşadım. Ayakkabı boyacılığı yaparken önce pazara tezgah kurup iğne iplik satmaya ardından da bohçacılık yapmaya başladım. Sağlam, spor çok düzgün kumaşlar satardım. İşimi severek yapıyordum. O zamanlar her hafta kendime gömlek alırdım. Çünkü bohça taşıdığım için gömleğim çabuk eriyip aşınırdı. Hayatımda her zaman temizlik ve düzen vardı" diye konuştu.
Evlendikten sonra 1986 yılında bir kamyonet satın alan Akarsu, bu kez de 10 yıl boyunca Ege illerini karış karış gezdi. Karaburun, Çeşme, Ayrancılar, Davutlar, Didim, Eski Foça, Bağarası'nda mekik dokuyan Akarsu, o günlerini şöyle anlattı:
"Günde 1-2 saatlik uykuyla yetiniyordum. Geceleri ise kamyonette uyuyarak sabahlıyordum. Çünkü köy köy dolaşıyordum." "Ucuzcu Yumakçı Ali" lakabıyla tanınan Ali Akarsu, bu süre içinde kamyonetinin borcunu ödeyip işini büyüttü. Her gideceği yerin günü ve saati belli olduğundan hiçbir zaman sokaklarda çığırtkanlık yapmasına gerek kalmadı, sadece bir kez "Ucuzcu Yumakçı Ali geldi" dedi mi tüm müşterileri kamyonetin etrafını sardı.

SÖZÜNÜ ASLA UNUTMADI
3 çocuk babası olan Akarsu, geride bıraktığı zorlu günleri unutmadan kendisini geliştirerek dünyaya ve insanlığa faydalı bir birey olmak için çalıştığını söylüyor. Askerden geldikten sonra ziyaret ettiği Anıtkabir'de Atatürk'e söz verdiğini belirten Akarsu, "Topluma faydalı bir insan olmak için söz verdim. O günden beri de sözümü unutmuyorum" dedi. İsrafa karşı olduğunu da söyleyen Akarsu, "İş hayatım boyunca hiçbir zaman el ilanı ve broşür bastırmadım.
İnsanlar 5 yıldızlı otelde kalsalar bile ihtiyaçları kadarını yesinler. Çünkü hiçbir dinde israfın yeri yok" dedi.
İmkansızlıklar nedeniyle okuyamadığını da anlatan Akarsu, İzmir'de 100 okula yatırım yaptı. Okulların yanı sıra hastanelere de döşeme, perde ve çeşitli ihtiyaçlar konusunda bağışta bulunan Akarsu, en büyük hayalinin ise bir üniversite kurmak olduğunu söyledi.

KOL SAATİNDEN KEMERE UYUM
Hayatının en zor günlerinde de en rahat günlerinde de titizlik, düzen ve çalışkanlık felsefesinden ödün vermeyen Akarsu, bu özelliğini "Aşk" olarak tek kelimeyle özetliyor. Kol saati, ayakkabısı, cüzdanı ve kemerinin her gün aynı renkte olmasına özen gösteren Akarsu, işyerindeki en küçük detaylara bile dikkat ediyor.
HER YERE SÜPÜRGESİYLE GİDİYOR
Titizliğiyle de herkesin takdirini toplayan Akarsu, her gittiği köyün meydanını süpürdü. Bu alışkanlığını halen sürdüren Akarsu, aracından süpürge ve küreği hiç eksik etmiyor. Gittiği yerlerdeki esnafa da süpürge kürek dağıtan Akarsu, çevre temizliğine çok önem veriyor. Akarsu'nun titizliği yemek yediği tabağa da yansıyor. Yemek ayrımı yapmayan Akarsu, yemek yediği tabakları bile tertemiz bırakmaya özen gösteriyor. Akarsu'nun en çok kızdığı insanlar ise dilenciler. Akarsu, dilencilere olan tepkisini şöyle dile getiriyor:
"Bugün camilerin önünde trafik ışıklarında dilenenlere para vermeseler bir tane dilenci bulamazsınız. Ben sokakta kaldığım günlerde bile hiç böyle bir şeye başvurmadım. Çünkü insan beynini kullanır ve çalışırsa kazandığı paranın da bereketi olur."
