Dansla gelen mutluluk

UFUK SOYHAN
Lise yıllarında arkadaşlarının zoruyla halkoyunları kursuna başlayan Dilek Semerci(41), yepyeni bir yaşama başladığını bilmiyordu. Halkoyunları öğretmenine aşık olan Semerci'nin hayatını tamamen değiştirecek dans tutukusu da başladı. Halkoyunu öğretmeni Deniz Semerci (51) ile 23 yıl önce evlenen Dilek Semerci, Denizli'nin ilk dans öğretmeni unvanını aldı. Bir ömür boyu birlikte dans etmenin mutluluğunu yaşayan Semerci çifti, bugüne kadar binlerce kişiye dans etmeyi öğretti. Eşinin ilk öğrencisi olan Türkiye Halk Oyunları Federasyonu Denizli İl Temsilcisi Dilek Semerci ve Halk Oyunları Federasyonu Uluslararası Festivaller Komitesi Üyesi Deniz Semerci, "Mutluluğumuzu dansa borçluyuz" diyerek, bir ömür dans etmelerinin hikayesini Yeni Asır için anlattı.
- Dansa nasıl başladınız ve tanışma hikayenizi anlatır mısınız?
Deniz Semerci: Liseden beri halkoyunları yapıyordum. Üniversitede biraz daha profesyonelleştim. Bursa Uludağ Üniversitesi halkoyunları ekibinin kuruculuğunu yaptım. Bir dönem İstanbul'a gittim ve oradaki halkoyunları dernekleri ile tanıştım. O zaman Denizli'de böyle bir eksiklik olduğunu hissettim. 1986 yılında üniversiteden mezun olunca ilk işim Denizli'ye dönüp Pamukkale Halk Oyunları Derneği'ni (PAHOY) kurmak oldu. PAHOY'un ilk kursiyerlerin arasında olan eşim Dilek Semerci ile 1987 yılında tanıştım. Üç yıl sonra da evlendik. 26 yıldır da birlikte dans ediyoruz.
Dilek Semerci: Denizli Lisesi'ne halkoyunları kursu ilanı asılmıştı. Aslında halk oyunlarını pek sevmezdim. Ama birkaç arkadaşım, PAHOY'un yurtdışında düzenlenen festivallere gideceğini söyleyip beni zorla kursa kayıt ettirdi. Böylece halkoyunları ile tanışmış oldum. Daha sonra halkoyunları öğretmenim Deniz'e aşık oldum ve liseden beri eşimle dans etmenin mutluluğunu yaşıyoruz.
- Dansın mesleğiniz olacağı hiç aklınızdan geçti mi? Denizli'nin dansa bakış açısı nasıl?
Dilek Semerci: Kesinlikle hayır. Bu bizim için bir hobi idi. Bir butiğimiz vardı. Ama ben hep bir dans okulu açalım diye hayal ettim. Çünkü 80'lerin sonundan bahsediyoruz. O dönem Denizli'de bir dans okulu açmak kolay değil. Ancak aklıma dans okulu açmayı koydum bir kere. Ankara'da Hacettepe Üniversitesi Konservatuvarı'na gittik. Durumu anlattık ve oradan bir dans öğretmeni ile Denizli'ye döndük. Onunla birlikte bale, salsa, tango gibi salon danslarına yoğunlaştım. Eşimle birlikte halkoyunlarından sonra dans öğrenmeye de başladık. 1997 yılında ise hayalim gerçek oldu. Kızım Tuana'nın ismini taşıyan dans okulunu açtım.
Deniz Semerci: Halk oyunları ve dans bizim için para kazanma değil, artık bir yaşam biçimi oldu. Hayatımız bunun üzerine kuruldu. Bu aşamaya geleceğimizi tabii ki tahmin edemezdik. 80'li yıllarda danstan para kazanacağı insanın aklına gelmez. Denizli'de ilk halkoyunlarına başladığımızda çalışma salonumuz bir işhanı koridoruydu. O dönem halkoyunlarını elit kesimin değil, daha çok köylülerin yaptığı düşünülüyordu. Ama biz Denizli'de bu düşünceyi yıktık. İnsanların kafalarındaki yapıyı geliştirdiğimize inanıyoruz.
- Denizli'nin ilk dans öğretmeni nasıl oldunuz?
Dilek Semerci: Dansa tutkuyla bağlandım, çok iyi öğretmenlerden ders aldım. Ancak dansın tam olarak mesleğim olması için işi resmiyete dökmeliydim. Türkiye Dans Federasyonu'nun kurulduğu yıl sertifikamı alarak Denizli'nin ilk dans öğretmeni olmaya hak kazandım. Aynı yıl federasyonun Denizli il temsilcisi oldum. Ben modern dans kısmını üstlendim eşim ise halk oyunlarını. Aramızda böyle bir işbirliği yaptık. Bir çok profesyonel öğretmenle de çalıştık.
'Yılda 15-20 ülke geziyoruz ülkemizin kültür elçileriyiz'
- Bugüne kadar kaç öğrenciniz oldu?
Deniz Semerci: Bunun için tam bir rakam veremem. Çünkü PAHOY'u kurduğumuz 1987 yılından bugüne kadar binlerce hatta onbinlerce öğrencimiz oldu. İlk öğrencilerimden biri de eşim Dilek. 4 yıl önce Denizli Belediyesi ve PAHOY'un yaptığı işbirliği ile özellikle halkoyunlarında her yıl binlerce öğrenciye halkoyunlarını öğretiyoruz. Denizli'ye halkoyunlarını öğrettik desek yanlış olmaz. Ayrıca bir çok öğretmen de yetiştirdik. Bugüne kadar 100'ün üzerinde ulusal ve uluslararası dans festivalinde plaket ve ödül aldık. Yılda ortalama 3 festival düzenleyip 15-20 ülke geziyoruz. Sadece dans yapmıyoruz aynı zamanda Denizli ve Türkiye'nin birer kültür elçisiyiz.
- Sadece eğitim verirken mi dans ediyorsunuz ?
Dilek Semerci: Dans etmek her kesimden insanın kolaylıkla, fazla maliyet getirmeden yapabileceği eğlenceli bir hobi. Biz eşimle 26 yıldır dans ediyoruz. Dans etmek kiminin hobisi kiminin mesleği. Biz her ikisini de yapıyoruz. Sadece derste değil gecenin bir yarısı evde, gittiğimiz düğün veya farklı bir etkinlikte de dans ediyoruz. Şunu herkesin bilmesi gerekir. Dans eden insan zinde olur, olaylara pozitif yaklaşır ve her şeyden önce formunu korur. Sosyal hayatınız gelişir, kendinize güven duyarsınız... Bunun gibi bir çok fayda sayabiliriz. Biz mutluluğumuzu dansa borçluyuz.