SIRADIŞI BAKICI

25 lüks villanın bulunduğu tesisi büyük uğraşlar sonucu kiraladığını söyleyen işkadını Oya Akgün, "Onların mutluluğu için her şeyi göze aldım" diyor
İşkadını Oya Akgün, ruhsal bozukluğu ve zihinsel engeli nedeniyle toplumdan kopmuş ve hepimizin dışladığı insanlarla çocuğu gibi ilgileniyor. Onlara bir tatil köyü kiralayarak apartman katından kurtaran Akgün, denize sıfır tatil köyünde 74 çocuğuyla birlikte mutlu bir yaşam sürmeye başladı. 2 yıl önce açtığı İzmir'in ilk yatılı bakım merkeziyle tüm dünyası değişen Oya Akgün, "Onların tüm vebali benim boynumda. Ömürlerinin sonuna kadar bana aitler. Bu nedenle çok katlı binalarda odalara hapsederek bu insanlara bakmak istemiyorum. Bunun için yıllarca mücadele ettim ve burayı buldum. Kiralamak için çok uğraştım ve başardım. Onlar savunmasız, itilmiş insanlar. Çok farklı bir dünyaları var. Hepsi benim çocuğum. Onların mutluluğu için her şeyi göze aldım" dedi.
Merkez model oldu
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın ilk kez 2006 yılında uygulamaya koyduğu engelli bakım merkezlerinin sayısı aradan geçen zamanda 150'yi aştı. Bakanlığın çok katlı binalar yerine hastaların rehabilitasyonuna da destek sağlayabilecek yeni engelli bakım merkezleri için arayış içinde olduğu bir dönemde Oya Akgün'ün Seferihisar'ın Ömür beldesinde hayata geçirdiği merkez bir model oldu.
Daha önce 5 yıldızlı tatil sitesi olarak hizmet veren, denize sıfır, 25 dönüm arazi içinde 25 lüks villanın bulunduğu bir tesisi kiralayan işkadını Oya Akgün, burayı Kumrular Konakları Özel Bakım Merkezi olarak hizmete açtı. Daha önce de Gümüldür merkezinde yaklaşık 100 engelliye bakım merkezi hizmeti verdiklerini belirten Kumrular Konakları Kurucusu Oya Akgün, "Onlarla birlikte yaşamamdan dolayı yaşamın farklı bir boyutunu gördüm. Bu durum bugüne kadar yaptıklarımın ne kadar yetersiz olduğunu anlamama yardımcı oldu. Bu işin bu şartlarda ve bu şekilde yapılamayacağına karar verdim. 1 Ocak 2013 tarihinde bir karar alarak işe giriştim. Bu işin daha geniş alanlarda, daha donanımlı binalarda yapılacağına inandım ve bununla ilgili çalışmalarıma başladım. Bu süreçte Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile İzmir İl Müdürlüğü'nün büyük desteklerini gördüm" dedi.

'Tam hayal ettiğim yer'
İzmir'deki ilk engelli bakım merkezini kurmadan önce Türkiye'deki mevcut örnekleri incelediğini hatırlatan Akgün, "Çoğu otelden ya da apartmandan bozma yerlerdi. Gümüldür'deki ilk engelli bakım merkezini açtığımda da 'bu işin en iyisini ben yapıyorum' diye düşünmüştüm. Türkiye'nin en güzel tatil beldelerinden birinde hastalarımıza bakıyorduk. Ancak 6-7 ay içinde bu insanları daracık bir alanda depolar gibi, karnını doyurup, ilaçlarını içirip, hijyenlerini sağlamakla mutlu edemeyeceğimizi gördüm. İşte bu gerekçelerle yola çıktım. Bu arayış içindeyken Ömür beldesindeki bu yeri gördüm. Tam hayal ettiğim yerdi" dedi. KADİR KEMALOĞU
Serada çalışacaklar
Kuaförü, kütüphanesi, kafeteryası, kapalı spor salonu, revir ve acil müdahale birimi, spor alanları, yürüyüş alanları, ibadethane gibi her türlü sosyal donanıma sahip olan bakım merkezinde hedefi biraz daha ileriye taşıyan Akgün, "Bakanlığın bu amaçla hazırladığı Korumalı İşyeri Projesi vardı. Hemen hazırlıklarımızı tamamlayıp başvurduk. İlk etapta 2 dönüm sera ve 30 engelli bireyin katılımıyla korumalı işyerimizi açacağız. Hastalarımız bu serada üretim yapacak ve ürettikleri ürünleri satacak. Çalışan hastalarımıza her ay birer asgari ücret maaş ödeyeceğiz" diye konuştu.