Pervin Töre, eğitime anne şefkati kattı

RÖPORTAJ: İHSAN KARATAŞ
İzmir'de Kız Lisesi Müdürlüğü görevini yürütürken başlattığı kampanyayla obeziteye karşı mücadele eden Pervin Töre, İzmir Kız Lisesi'nde yaptığı denetimlerde sigara içtiği anlaşılan ikisi kız yedi öğrenciye, kanserli hastaları konu alan bir belgesel hazırlama cezası vermiş ve verdiği bu örnek cezayla Türkiye gündemine gelmişti. İzmir'deki başarılı çalışmalarının ardından Töre, Ocak 2012'de Aydın'a atanarak kentin ilk kadın milli eğitim müdürü olarak tarihe geçti. Aydın'ı eğitimde marka şehir yapmak amacıyla Türkiye'de ilk olan birçok proje ve uygulamaya imza atan Töre, 'Anne eli' projesiyle tüm okulları sıcak bir yuvaya dönüştürdü. Başarı bir idareci, çalışan örnek bir kadın olan Aydın Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre, makamının kapılarını Yeni Asır'a açtı. Töre ile günlük yaşamından ailesine, yöneticilikten kentin eğitimdeki durumu konularında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
- Kimdir Pervin Töre?
TÖRE: Kimya öğretmeniyim. Öğretmenliği, yani idealimdeki mesleği yapıyorum. Bu sene, meslek hayatımın 31. yılı. Ama ilk günkü heyecanım, isteğim hiç bitmedi. Eğer sevdiğiniz mesleği yaparsanız yılların nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz.
- Çocukluğunuzda nasıl bir öğrenciydiniz? Hedeflerinize ulaşabildiniz mi?
TÖRE: Çocukluğumda çalışkanlığım ve disiplin kurallarına uygun davranışlarımdan dolayı hep örnek bir öğrenci olarak takdir edilirdim. Hep öğretmen olmak arzusuyla okudum. İstiklal Marşı'nı her dinleyişimde hep aynı heyecanı yaşarım. Hayalimdeki bir mesleği icra ederken hiç heyecanımı kaybetmedim.
Türkiye'de tek
- Türkiye'nin tek kadın İl Milli Eğitim Müdürü olarak görev yapmak nasıl bir duygu?
TÖRE: Türkiye büyük bir değişim sürecinden geçiyor. Artık bütün çalışma alanlarında kadın yöneticiler görmek olağan hale geldi. Örneğin Yeni Asır'ın Genel Yayın Yönetmeni Şebnem Bursalı gibi. Onun için kadın bir Milli Eğitim Müdürü olmam bu değişim sürecinde gayet olağan. Tüm öğretmen ve öğrencilerimin sorunlarını kendi sorunum olarak kabul edip çözüm üreterek ve sonuçlandırarak hizmet vermeye çalışıyoruz. Bir de öğrencilerimizi evlerinde ziyaret ederek, aile çevresini tanımak adına güzel faaliyetlerde bulunduk. Bunlar da bizi fazlasıyla mutlu ediyor.
- Aydın'da göreve başlarken belirlediğiniz "Aydın Eğitimde Markalaşıyor" hedefi doğrultusunda hangi projeleri hayata geçirdiniz?
TÖRE: Öncelikle şunu gururla söylemek isterim ki Aydın ili, YGS'de Türkiye dördüncüsü, LYS'de de bir çok puan türünde ilk 10'da yer alıyor. Sürekli yeni projeler geliştirerek eğitim ve öğretimin kalitesini artırarak ve öğretmenlerimizin de sorunlarına çözüm üreterek onların verimliliğini artırmak suretiyle bu başarıyı yakaladık. 'Toplam Kalite'de Türkiye birinciliği ve Türkiye ikinciliği, 'MESKEP projesinde' Türkiye ikinciliği, 'Okullar Hayat Olsun'da Türkiye beşincisi olduk. AB projesinde de bölge ikincisiyiz. Yatırım ve onarımlarda, ilk defa ilimizdeki diğer müdürlüklerin önüne geçerek il birincisi olduk. Türkiye'de bir ilk olan 'e-istatistik' projesini hayata geçirdik. Ayrıca Valimizin eşleri Dr. Didem Ayyıldız ile başlattığımız 'Aile Akademisi' projesiyle Aydın'ın merkezinde ve tüm ilçelerinde okul okul veli ve öğrencileri çeşitli hastalıklar konusunda, özellikle kadınlarda görülen kanser ve erken teşhis konusunda bilgilendirme ve bilinçlendirme seminerleri düzenliyoruz.
Okullarda anne şefkati
- Kadınları temsil eden bir yönetici olarak hayata geçirdiğiniz "Kadın Eli" projesinin önemi nedir?
TÖRE: En önemli projemiz 'Anne Eli Projesi'dir. Bu projede birçok okulumuza Sayın Valimizin de vermiş olduğu destekle bayan idareciler atayarak eğitime bir anne şefkati kattık. Kentimizde 6.545 bayan öğretmen, 86.201 kız öğrenci sayımız mevcuttur. Bu nedenle biz bu proje ile bayan idarecilerin sayısını arttırdık. Bu yıl da hedefimiz, her okula en az bir bayan idarecinin atanmasına imkan sağlamaktır.

Velilere altın uyarılar
- Öğrencilerin eğitiminde velilere düşen görev nedir?
TÖRE: Bilgi çağında yaşıyoruz. Bir çok çocuk 1.5 - 2 yaşında cep telefonu, bilgisayar ve internetle tanışıyor. Daha okuma yazma bilmeden internette sörf yapıyor. Bu nedenle öğrencilerin eğitiminde velilere tabii ki çok görevler düşmektedir. Bir ailenin, ister ilk çocukları isterse beşinci çocukları olsun çocuklarına daha küçük yaşlarda psikolog ve bazı akademisyenlerden çocuk psikolojisi ve çocuk eğitimi konusunda destek alıp çocuklarının eğitimine o yaşlarda başlamaları gerekir. Ailelerde, aile içi eğitime ne kadar erken yaşlarda başlanırsa o kadar iyi sonuçlar elde edilmiş olunur. Ailelerin çocuklarının başarısız olması durumunda onlara asla şiddet uygulamamaları ve aşağılamamaları gerekir. Okullarımızda rehberlik uzmanı öğretmenlerimizle görüşüp sorunu birlikte çözme yoluna gitmelidirler.
Ailemi ihmal etmiyorum
- Yönetici olmak aile hayatınızı nasıl etkiliyor?
TÖRE: Tabii yönetici olmak fedakarlık ister. Nihayetinde aynı zamanda bir ev kadınısınız. Evde de bazı sorumluluklarınız var. Eğer sizi anlayan ve yardımcı olan bir eşiniş ve evladınız varsa fazla bir sıkıntı yaşamıyorsunuz. Zaten arkanda bu anlamda bir desteğiniz yoksa hem işinizi hem de evinizi sağlıklı bir şekilde yürütemezsiniz. Eşimin evdeki desteğinin yanında kendisinin de eğitimci olması ve özel sektörde yöneticilik yapmış olması işimi kolaylaştıran önemli etkenlerden biri. Tek evladıma da annelik görevimi eksiksiz yerine getirmeye çalışıyorum.