"Yürüyorum, yüzüyorum hayallerim gerçek oldu"

NİHAN YARKENT
Makine Mühendisi 58 yaşındaki Ergun Güven de, çok değil 2 yıl önce aşırı kiloları nedeniyle hayata küsenler arasındaydı. Ancak bir gün "Bu böyle gitmez" dedi ve başladığı sağlıklı beslenme programı ile kendinden yepyeni bir insan yaratmayı başardı. Kendi deyimiyle "Bir oturuşta bir kuzu yiyen" 197 kiloluk Ergun Güven gitti, yerine 63 kilo verip kendisiyle barışan bir başka Ergun Güven geldi. Hedefinin 100 kiloya düşmek olduğunu söyleyen Güven, "Yürüyorum, yüzüyorum. Hayallerim gerçek oldu" diyor.

Mangal üç kere yanardı
İzmirli Ergun Güven'in kilo alma hikayesi çocukluğuna kadar uzanıyor. Eskiden et yemeğinin olmadığı sofraya oturmadığını söyleyen Güven, o günleri "Elimden gelse kahvaltıyı bile etle yapardım. Et harici hiçbir şey yemezdim, çünkü sevmiyordum. Akşam yemeklerinde 7-8 kilo et yerdim. Mangal yapardık. Üç kere daha yakardık. Çünkü o kadar çok yiyordum ki mangal bile dayanamıyor, sönüyordu" diye anlatıyor.

"Yürüyen filler geliyor!"
Aldığı kilolar hayatını çekilmez hale getirince Ergun Güven'in Türkiye'de kapısını çalmadığı zayıflama kampı da kalmamış. "Biz giderken, 'yürüyen filler geliyor' diye bağırırlardı. Çok acı şeyler yaşıyorsunuz" diyen Güven, her seferinde 5-10 kilo verip, kısa sürede bu kiloları geri almış. Gerçekten kilo vermek isteyen herkesin yaşam biçimini değiştirmesi gerektiğinin altını çizen Güven, "Zayıflama kamplarına gidiyorsunuz; yürüyüş, detoks, her şey çok özel hazırlanıyor. Evet çok güzel de bizim yaşam biçimimiz öyle değil ki. Eve dönünce yine aynı süreç, aynı tempo. Tüm kilolar geri dönüyordu" diyor.
"Umut tacirlerine inanmayın"
Aldığı kilolarla hareketlerinin sınırlandığını, seyahat etmeyi özler hale geldiğini söyleyen Güven, "197 kiloysanız bir yere gidemezsiniz, çünkü kımıldayamıyorsunuz. Bırakın seyahata çıkmayı, çantanızı taşımayı, kendinizi zaptedemiyorsunuz. Çok kötü günlerdi. Ama bir kez daha denemeye karar verdim" diyerek kilolarla mücadele kararı aldığını söylüyor. Bunun için "umut tacirlerine" değil, uzmanlara danıştığını ifade eden Güven, "Ben dana önce hepsine inandım, sonu hüsran oldu. Bu işin eğitimini almış uzman eşliğinde ise yemek yiyerek zayıfladım. 197 kilodan 134 kiloya düştüm. Tam 63 kilo verdim. Kendime olan inancımı yitirmiştim. Şimdi hayallerimi gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyorum" diyor.
Aç kalarak kilo verilmez
Diyetisyen Mehlika Öktem Boz da, aç kalınarak kilo verilemeyeceğine dikkat çekerek, "Aç insanın aklı devamlı yemektedir. Tok insan ise, zararlı olan besinlere karşı daha kolay 'hayır' diyebilir. Ergün bey de nice yöntemler denemiş, kilo vermiş ancak daha fazlası hep geri alınmış. Dolayısıyla inanç ve isteği tükenmiş. 197 kilo ile başladığımız yolculuğumuza 134 kg ile ara verdik. Son 1 yıldır 134 kiloyu koruyoruz. Bu arada şeker, ürik asit, kolesterol gibi tüm kan değerleri oldukça düzeldi. Bir süre sonra 2. sezona başlayıp biraz daha kilo vereceğiz" diyor.

Sinsi hastalık
obezitenin sinsi bir hastalık olduğunu belirten Boz, "Kimse bir haftada ya da bir ayda 40 kilogram almaz. Obezite, yavaş yavaş, sinsice gelişir. Kilo hep verilir ama fazlasıyla geri alınır. İşte umudun tükendiği andır o. Genelde de o kiloları vermek için en kolayı, en hızlısı denenir. Bu işin üç kağıdı hep cazip olandır, ancak sonuç hep hüsran olur" diye konuştu.
YARIN: DÜNYANIN EN GÜZEL DUYGUSU ANNELİK. YA HAMİLELİKTE ALINAN KİLOLAR?