Unutulmaz gece

Turkuvaz Medya'nın ana medya sponsoru olduğu 54. Uluslararası Antalya Film Festivali, kırmızı halı ve açılış galasıyla başladı. Sinema dünyasının yerli ve yabancı ünlü isimleri, EXPO 2016 Kongre Merkezi'nde kırmızı halıda yürüyerek gazetecilere poz verdi.
'FESTİVALDE OLMAK ONUR'
Unutulmaz gecede, Osman Sınav, Suzan Avcı, Necla Nazır ve Erkan Aktaş ile ABD'li oyuncu Christopher Walken'e 'Onur Ödülü' verildi. Antalya'nın tarihi Kalekapısı'nın bir kopyası olan ve festivalde ilk kez verilen 'Sinema şehri anahtarı' da Başkan Menderes Türel tarafından ünlü aktris Juliette Lewis'e takdim edildi. Festivalde olmanın büyük bir onur olduğunu ifade eden Lewis, 'Çok güzel filmler göreceğimi umuyorum' dedi.
Festivalde 'Hayat Boyu Onur Ödülü'ne layık görülen Necla Nazır, ödülü; vatanı için gözlerini kırpmadan canlarını feda eden 15 Temmuz ve tüm şehitlerimizin aziz anıları için aldığını belirtti. Nazır, 'Aileleri ve yetim bıraktıkları çocukları adına alıyorum. Onun için bu ödül çok anlamlı. Bu ödülü aslında onlar hak ediyor ve onları temsilen alacağım' şeklinde konuştu.
MUHTEŞEM DESTEK
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel de kültür sanatla dolu bir hafta geçireceklerini belirterek, 'Festivali, devlet ligine yükseltmek için daha da güçlenmesi açısından önemli değişimlere tabi tutuyoruz.
Antalya için ülkemiz için bunu yapıyoruz. Kortejde yenilenen festivalimize Antalyalılar'ın desteği muhteşemdi. Bu da Antalya'da yapmış olduğumuz değişimlerin önemini gösteriyor.
Festivalimizi güçlendirmek ve güçlü şekilde yoluna devam etmesi adına halkın verdiği destek, yapılan değişimlerin anlamlı olduğunun teyidi oldu' dedi.

8 SURİYELİ ÇOCUK SAHNEDE
Gecede festivalin başlangıç filmi olan, Suriye'deki dram ve mülteci çocuklar konusunu işleyen 'Bırakma Beni' isimli film tanıtıldı. Eserin yönetmeni Aida Begiç ve filmde oynayan 8 Suriyeli mülteci çocuk sahneye davet edildi. Görkemli bir açılışla başlayan festival, 27 Ekim'e kadar devam edecek.
'MÜLTECİ ÇOCUKLARI SEVİYORUZ'
Gazetemizden Nil Kuyumcu ve Emirhan Ergen'in de takip ettiği 54. Uluslararası Antalya Film Festivali kapsamında, 'Bırakma Beni' filminin dünyada ilk gösterimi gerçekleştirildi.
Sinemaseverlerin yoğun ilgi gösterdiği filmin Bosna Hersekli yönetmeni Aida Begiç, gazetemize özel açıklamalarda bulundu.
Begiç, Suriyeli mülteci çocuklarla Bosna'da soykırım sonrası yetim kalmış çocuklar arasında güçlü bir bağ ve benzerlik olduğunu söyledi. Begiç, 'Biz Suriyeli mülteci çocuklarla aynı dili konuşmuyoruz belki ama birbirimizi çok seviyoruz' şeklinde konuştu.

'FİLMİ ÇEKMEK KOLAY OLMADI'
Suriyeli mülteci çocukların gerçek yaşam hikayesini konu aldığı 'Bırakma Beni' filminin ödüllü yönetmeni Aida Begic, 'Umarım filmi sevmişsinizdir. Filmi çekmek kolay olmadı, bir bölümünü Suriye'de savaş sırasında çektik.
Şanlıurfa'da da büyük uluslararası bir ekiple çekimleri gerçekleştirdik' dedi. Film Ahmad Husrom, Motaz Faez Basha ve Isa Dwmlakhı isimli üç Suriyeli mülteci çocuğun gerçek yaşam hikayelerini konu alırken, filmde Tuka, Mahran, Luceyn ve Ömer adında Türkiye'de mülteci olarak yaşayan savaş mağduru yetim çocuklar da yer aldı. Filmi yazan ve yöneten Aida Begiç, Yeni Asır'a yaptığı açıklamada Bosna'da yaşanan soykırımın ardından yetim kalan çocuklarla, Suriyeli mülteci çocukların gözlerinde aynı acının olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle noktaladı:
'TÜRKİYE 'NİN ROLÜ BÜYÜK'
Türkiye'de çok sayıda mülteci yaşıyor. Birçok Suriyeli mülteci ülkelerini terk ettikten sonra Türkiye'ye sığındı ve bu çok önemli. Türkiye'nin mülteci krizinin çözümü konusunda rolü büyük. Dünya çok daha güzel bir yer olmalı. Sevgi çok önemli. Biz hiçbirimiz, Suriyeli mülteci çocuklar ve diğerleriyle aynı dili konuşmuyoruz. Ama birbirimizi çok seviyoruz.