SAVUNMA MELEKLERİ - METİN BURMALI
Avukat Burçak Tuğcu, mesleğini çok sevdiğini ancak gittiği yerlerde zorunlu olmadıkça avukat olduğunu söylememeye özen gösterdiğini söyledi. Lise yıllarından beri hedefinin Cumhuriyet Savcılığı olduğunu belirten Tuğcu, "Girdiğim bir ortamda eğer çok ısrar ederseler mesleğimi söylüyorum.
Söyleyince bu sefer de 'Aaa ben kocamla boşanmıştım. Şöyle olmuştu, böyle olmuştu' diye iş karşımıza çıkabiliyor" diye konuştu.
SAVCILIK HEDEFİ
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olan, daha sonra memleketi Erzurum'un Hınıs ilçesine yerleşerek burada kendi ofisini açıp, çalışmaya başladığını anlatan Burçak Tuğcu, "Mesleği seçerken ailemin desteği oldu ancak ben lise yıllarımda Cumhuriyet Savcısı olmak istiyordum.
Savcı olabilmek için Hukuk Fakültesi'ni yazmıştım. Mezun olur olmaz da bu hedefim doğrultusunda sınavlara girdim ancak olmadı. Hala gönlümde var ama sınavlara tekrar hazırlanırsam avukatlık mesleğini yapamayacağım. Çünkü avukatlık yoğun bir meslek. Mesleğimi ve hukuku çok seviyorum ama savcılık gönlümün bir köşesinde kalacak sanırım" diye konuştu.
HOCAMIZ ANLATMIŞTI
Üniversite yıllarında derslerine giren Prof. Dr. Muhammet Özekes'in, "Arkadaşlar adliyedeki yargılamalar Amerikan filmlerindeki gibi olmayacak" dediğini ifade eden Burçak Tuğcu, "Baştan bizi uyarmıştı ama yine de ben ilk şokumu staj dönemimde yaşamıştım. Tamam bizde yargılama sistemi çok farklı. Avukatlar ellerini ceplerine koyup dolaşmıyorlar ama kalkıyoruz, savunma yapıyoruz diye düşünüyordum. Staj dönemimde duruşma izlemeye gittim. Avukat kalktı hakime, 'Sanık beyanlarını tekrar ediyoruz' dedi ve oturdu. 'Bu kadar mıydı?' diye biraz şoke olmuştum. Tamam başta hocamız bizim gözümüzü açtı ama o anı görünce bizde davaların daha çok yazılı ilerlediğini gördüm" diye konuştu.
PARA İÇİN YAPILMAZ
Burçak Tuğcu, "Tek başına hukuk bilmek yetmiyor. Bu hukuk bilgisini pazarlayabilmek için iletişimde olabilmek de çok önemli. Müvekkiller açısından gecemiz gündüzümüz olmuyor. İstedikleri saatte arayabiliyorlar. Davamızla ilgili olsun ya da olmasın bize her şeyi anlatmak istiyorlar. Sırf maddi açıdan tercih edilecek bir meslek değil bence" diye konuştu.

'PARAGÖZ DEĞİLİZ'
Bazı müvekkillerin avukatları paragöz gibi gördüğüne değinen Burçak Tuğcu, "Avukat hanım ne yaptınız ki? Geldiniz iki tane duruşmaya girdiniz. Bu kadar para istiyorsunuz bizden insaf' diye sözlerle de karşılaşabiliyoruz. Ben de onlara, 'Sizin için toplamda 2-3 saat çalışmışımdır. Belki sizin gördüğünüz odur. Ama bunun arka planında 4 yıllık eğitim, 1 yıl staj artı 2-3 saat çalışma var. Siz de onu görmüyorsunuz' diyorum. Ondan sonra 'Haklısınız' diye cevap veriyorlar" diye konuştu.
'MESLEĞİMİZ ESNAFLIK MANTIĞINA DÖNÜŞTÜ'
Her geçen gün avukat olarak mesleğe katılanların sayısının arttığını dile getiren Burçak Tuğcu, "Avukatlık kamu görevidir ancak artan sayı ile birlikte mesleğimiz maalesef esnaflık mantığına da dönmüş durumda. Avukata her zaman ihtiyaç var ama tam layığıyla yapılabiliyor mu? Bence hayır" dedi. Meslekte tecrübenin yanında analitik zekanın da önemli olduğuna dikkat çeken Tuğcu, "5 yıldır meslekte olmama rağmen, benden daha tecrübeli avukatların 'Bunu nasıl göremediler acaba' dediğim çok fazla dava oluyor" diye konuştu.
'KOCASIYLA BOŞANMA DAVASINI ANLATIYOR'
Burçak Tuğcu, "Zorunlu olmadıkça avukat olduğumu söylemiyorum. Çünkü kuaföre gidiyorum mesela. 'Ne iş yapıyorsun?' diye soruyor fön çekerken.
'Serbest meslek' diyorum. Eğer çok ısrar ederseler söylüyorum. Söyleyince bu sefer de 'Aaa ben kocamla boşanmıştım. Şöyle olmuştu, böyle olmuştu' diye iş karşımıza çıkabiliyor. Yani biz işten uzaklaşıp, sosyalleşmeye çalıştıkça bu tür olaylarla sıkça karşılaşıyoruz" dedi. '
'STAJYERLİK DÖNEMİ MESLEĞE YÖN VERİYOR'
İzmirli avukat Seda Mengeş, avukatlık stajının mesleğe büyük katkısının olduğunu ve o 1 yıllık staj döneminin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. 'Sizi ucuz iş gücü gibi gören değil, mesleğe dair gerçekten bir şeyler öğrenebileceğiniz avukatların yanında staj yapın' uyarısında bulunan Mengeş, "Özellikle staj döneminde avukat mı, hakim-savcı mı olacağız, kendi özel büromuzu mu açacağız yoksa birinin yanında mı çalışmalıyız kararını çok net bir şekilde görebiliyor ve hayatınıza bu doğrultuda yön verebiliyorsunuz" dedi.

ÇOCUKLUK HAYALİ
İstanbul Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olan avukat Mengeş, küçük yaşlardan beri mütercim-tercümanlık yapmak istediğini belirterek, "Benim ailemde hukukla alakalı hiç kimse yoktu. Annem 'Acaba hukuk mu okusan' dedi.
Benim de aklıma yattı. Belki ileride tecrübe kazanınca yine gönlümde yatan tercümanlık işi yapabilirim diye düşündüm ama sonra avukatlık mesleğine başlayınca iyi ki avukat olmuşum dedim. Dünyaya bir daha gelsem yine avukatlığı seçerdim" diye konuştu.
BRANŞLAŞMA OLACAK
Eskiden avukatların her davaya baktığını ancak 5-10 yıl sonra avukatların da doktorlar gibi hukukun çeşitli alanlarında branşlaşabileceğini anlatan Mengeş, "Mesela bazıları iş hukuku, bazıları ticaret hukuku alanı yönelecek. Yani ilerleyen süreçte meslekte herkesin bir yönde branşlaşacağını düşünüyorum" dedi.
Mengeş, iyi yabancı dil bildiğini, özellikle uluslar arası hukuk, iş hukuku ve ticaret hukuku alanındaki davalara baktığını söyledi.
TEORİ VE PRATİK FARKLI
Avukatlık stajının mesleğe büyük katkısının olduğunu söyleyen Mengeş, "Üniversitedeki teorik eğitim ile iş hayatındaki pratik çok farklı. Derslerden iyi notlar almanız sizin meslekte de çok başarılı olacağınız anlamına gelmiyor. İnsan ilişkileri çok önemli burada. Müvekkille nasıl iletişim kuruyorsunuz, onları gerçekten bilgi anlamında tatmin edebiliyor musunuz, çözüm üretebiliyor musunuz bu çok önemli. Bir şeyi bilirsiniz ama bunu karşı tarafa aktaramadığınız da bir işe yaramaz. Özellikle staj döneminde avukat mı, hakim-savcı mı olacağız, kendi özel büromuzu mu açacağız yoksa birinin yanında mı çalışmalıyız kararını çok net bir şekilde görebiliyor ve hayatınıza bu doğrultuda yön verebiliyorsunuz. Verimli bir staj döneminiz olmazsa, hangi alana yöneleceğinizin kararını veremezseniz, savrulursunuz" diye konuştu.

İNTERNETTEN ÖĞRENİYORLAR
Mahkemelik olan tarafların bazen avukata gitmek yerine internetten bilgi edinmeye çalıştığını anlatan Mengeş, "İnternete yazılan her bilgi doğru bilgi demek değildir. Forum, blog tarzı yerlerden bazen müvekkil okuyup bize geliyor ve 'Ama ben böyle okumuştum' diyor. Bu sefer size bilmiyor gibi davranmaya çalışıyor. Bu çok yanlış. Doğru bilgiye ulaşmak için bir avukat ya da hukukçuya danışmaları gerekiyor" dedi.
ÖNYARGILARIM BİTTİ
Mengeş, "Okul döneminde ben şu sanığı savunmam, bu sanığı savunmam heralde diye ön yargılarım vardı. Ama mesleğe atıldıktan sonra bu fikrimin yanlış olduğunu anladım. Artık suçlu ya da suçsuz herkesin adil şekilde yargılanma ve savunma hakkı olduğuna inanıyorum. İnsanlara karşı eşit ve objektif olmak bizim mesleğin ana kuralı. Sadece çocuğa karşı işlenen cinsel suçlarda sanık müdafisi olmak istemem" dedi.
Avukatlığın büyük sorumluluk isteyen bir meslek olduğunu belirten Mengeş, "Dava sürecinde yanlış yaptığınız bir nitelendirmede, yanlış yaptığınız bir işlemde direk müvekkiliniz mağdur olabiliyor" diye konuştu.
