Minik Öykü Arin zamanla yarışıyor

İzmir'de uzun testler sonucu nadir görülen Juvenil Myelomonositik Lösemi (JMML) tanısı konulan 3.5 yaşındaki Öykü Arin Yazıcı'ya uygun kök hücre bulunması için zaman daralıyor. Minik kızının acil genetik ikizinin bulunmasının şart olduğunu dile getiren anne Eylem Yazıcı, "JMML'nin tedavisi kök hücre nakliyle mümkün. Maalesef dünyada kemik iliği bilgi bankalarında kayıtlı 32 milyon insandan hiç biri, kızımın dokusuna uymadı.
'Öykü Arin'e Umut Ol' adı altında kampanyamız dünyanın dört bir yanına yayıldı. Başlatılan kampanyalarda da kızım için uygun kök hücre bulunamadı. Şu an kızım kemoterapi görüyor. Bu iki ay daha sürecek. Sonra kök hücre nakli yapılmak zorunda. Eğer uygun kök hücre bulunmazsa yüzde elli uyma ihtimali bulunan anne ve baba donör olacak. Bu riskli ameliyatı görmek istemiyorum" dedi.
UYGUN DOKU BULUNAMADI
İzmir Karşıyaka'da yaşayan Çağdaş Eylem Yazıcı'nın henüz 3.5 yaşında olan Öykü Arin Yazıcı, uzun testler sonucu nadir görülen Juvenil Myelomonositik Lösemi (JMML) tanısı konuldu. Apar topar İzmir Dokuz Eylül Hastanesi'nde tedavi altına alınan minik kızın çoğunlukla 2-6 yaş arasında görülen JMML'nin tedavisinin kök hücre nakliyle mümkün olduğu belirtildi. Önce yakın akrabaları başta olmak üzere dünyada kemik iliği bilgi bankalarında kayıtlı 32 milyon insanın hiç birinin dokusu Öykü Arin'e uymazken, Yazıcı ailesi uygun dokunun bulunması için büyük bir kampanya başlattı.
"Öykü Arin'e Umut Ol" adlı kampanya Türkiye ve yurt dışına sıçradı. Birçok yerde kamu ve özel kurumlarında çalışan insanlar, Öykü Arin'e donör olmak için kan verdi. Kampanyaya destek veren binlerce kişiye teşekkür eden anne Eylem Yazıcı, Egeli SABAH'a konuştu.
Kızının zamanla yarıştığını ifade eden Eylem Yazıcı, "Kızımın iyileşmesi için tek gereken kök hücre nakli. Şimdiye kadar uygun donör bulunamadı. Öykü tipik lösemi değil. Nadir görülen bir tür. Bu mutasyon agresif ve vücuda hızlı yayılıyor. Kızımın gördüğü kemoterapi iki kez daha uygulanacak ve sonrasında kök hücre nakli yapılmak zorunda. Bunun için sadece iki ayımız kaldı. Eğer uygun donör bulunmazsa benden ve babasından nakil yapılacak.
Bunun uyumlu olma ihtimali yüzde 50. Dolayısıyla hayati risk taşıyan bir şey. Biz de elimizden geldiğinde 'Öykü Arin'e Umut Ol' kampanyasını Türkiye'nin dört bir yanına ve yurtdışına taşıdık.
Kampanya Almanya, İtalya, Fransa, Yunanistan, Kanada, Amerika, Hollanda, İsviçre ve İsveç'te devam ediyor. Bu kampanya destek olmak için çalışma grubuna katılabilirsiniz.
Yurtdışında bir tükürük testi ile bağışçı olunuyor" dedi.
'SADECE 5 DAKIKA AYIRIN'
İnsanların Öykü'yü ya da başka bir lösemi hastasını televizyon, gazete ve sosyal medyada gördüğünde üzülme içgüdüsüyle donör olmayı düşündüğünü ifade eden Yazıcı, "Ama rutin hayata geçince bu unutuluyor. İnsanlardan ricamız gün içinde sadece beş dakikalarını ayırıp donör olmak için Kızılay'a başvurmaları. Hatta özel ve kamu kurumları Kızılay ile irtibata geçip bağış sayısı 70 kişiye ulaştığında bulundukları yere araç çağırabiliyor. Türkiye'de donör sayısı çok az. 3 milyon olması gereken sayı 300 bin kök hücre bağışçısı ile sınırlı. Nüfusumuza göre çok az. Özellikle Türkiye'de kök hücre bağışçılarının yüzde 20'si donör olduğu takdirde vazgeçiyorlar.
Bunlar hastalara daha çok zarar veriyor. Bunu yapmasınlar. Bu o hastalara daha çok zarar veriyor" diye konuştu.
Kampanyayı sadece kendi kızları Öykü Arin'in yanı sıra tüm lösemili çocuklar için desteklediklerini ve büyüttüklerini belirten Eylem Yazıcı, şöyle devam etti:
"İlk etapta donör olmak isteyen kişi Kızılay'da kan veriyor. O kanlar genetip veri tabanına giriyor.
Donör seçildikten sonra ise Sağlık Bakanlığı yol masrafı başta olmak üzere tüm masrafı karşılıyor. Sadece beş gününü ayıracak. İlk beş gün sadece aşı ile kandaki kök hücre sayısı artırılıyor. Beşinci gün ise donörden kan alınıyor. İğne acısı kadar bir acı yaşanıyor. Bir can için sadece beş gün ayırmak bu kadar mı zor. Bir anne olarak hayat kurtarmanızı istiyorum."

Egeli Sabah