TÜRKİYE'DE koronavirüse ilk yakalanan hastalardan 73 yaşındaki Oğuz Peker, 4 ay boyunca kesintisiz kaldığı yoğun bakımdaki yaşam mücadelesini kazandı. Peker'in kendine geldikten sonraki ilk sorusu, "Kaza mı geçirdim? Neden herkes maskeli?" oldu.
ÇOK SANCILI BİR SÜREÇTİ
MART ayında korona vakalarının yeni yeni görüldüğü günlerde, İstanbul'da yaşayan Oğuz Peker yeni check-up olmuş, hafif bir KOAH başlangıcına rağmen aldığı güzel sonuçlarla yüzü gülmüştü. Ancak Türkiye'de ilk kez 11 Mart'ta koronavirüs vakasıyla ilgili yapılan resmi açıklamadan bir gün sonra Peker'in sağlık durumu bozulmaya başladı. Yaşlı adam özel bir hastaneye kaldırıldı.
1 AYDIR SERVİS ODASINDA
125 gün yoğun bakımda kalan Peker'in kızı Özge Peker, "Babamı hastaneye getirirken bu kadar uzun ve sancılı bir sürecin bizi beklediğinden habersizdik. Babamla bir anda iletişimimiz kesilmişti. Korkunç bir belirsizlik içindeydik. Bu arada annemde halsizlik, bende de boğaz ve eklem ağrıları oldu, tat koku hissim gitti. Ama çok korktuğumuz için hastaneye gitmeyip kendimizi ayrı evlerde karantinaya aldık. Yoğun bakımda 2 ay babamı hiç göremedik. Sadece telefonla doktorlarından bilgi alabiliyorduk. Son derece inişli-çıkışlı bir süreçti" dedi. 11 Ağustos'tan itibaren servis odasında tedavisi süren ve durumu iyiye giden, diyaliz ihtiyacı da kalmayan Peker'in nöroloji, nefroloji, enfeksiyon ve yoğun bakım hekimlerinin takibinde tedavisi sürdü. Peker'e doktorları 'survivor' diyor.
BAMBAŞKA BİR DÜNYA
YENİDEN dünyaya gelmiş gibi hissettiğini söyleyen 73 yaşındaki Peker ise gözlerini 'bambaşka' bir dünyaya açmanın şaşkınlığı içinde. 4 ay sonra uyanan Oğuz Peker'in ilk sorusu, "Trafik kazası mı geçirdim, bana ne oldu? Neden herkes maskeli?" oldu. Tüm bunların nedeninin koronavirüs enfeksiyonu olduğunu öğrendiğinde inanamadığını söyledi.