Gülşah ve Sedat haklarında çıkan aşk dedikodularına cevap verdi!

Katıldıkları yemek yarışmasından ilk haftalarda elenmelerine rağmen geniş kitlelerce sevilen uçan şef Sedat Tunçer ile at antrenörü Gülşah Suna Bi’ Başka’da İrem Erbaş’ın konuğu oldu. İkili gelecek hayallerinden haklarında çıkan aşk dedikodularına kadar birçok farklı konuda samimi açıklamalarda bulundu.

Sedat ve Gülşah, Bi' Başka YouTube kanalına sosyal medyadan aldıkları en saçma yorumları anlattı. Sedat ile çok iyi arkadaş olduklarını söyleyen Gülşah, haklarında çıkan aşk haberleri için "Bir kadınla bir erkek arkadaş olabilir. Ben Sedat'a dokunduğumda midemde kelebekler uçmuyor. Neden sevgili olalım ki?" dedi.

MasterChef'ten elendikten sonra hayatınızda neler değişti? Tepkiler nasıl?
Gülşah: Yeni insanlar tanıdım. Dışarı çıktığımda insanların sevgisini kazandığımı gördüm. Oradayken de güzel mesajlar geliyordu. İnsanlara dokunabilme hissi çok güzel. Çok güzel dostluklar edindim. Başta Sedat geliyor. Güzel iş teklifleri aldım. Elendikten sonra Müjdat Gezen aradı beni. Hem yemekli tiyatro projesi için beni istedi hem de bana oyunculuk eğitimi vermeye başladı. Direkt kendi araması beni çok onurlandırdı. MasterChef sayesinde birçok insanın sevgisini kazandım ve hep tanışmak istediğim duayen bir isimle tanıştım. İyi ki katılmışım.
Sedat: İlk hafta elenmeme rağmen çoğu insandan çok güzel geri dönüşler aldım. Yarışma biteli kaç ay oldu ama hala tanınıp seviliyorum. Yarışmaya başladığımda annem rahatsızdı. Yarışa kendimi adapte edemedim ve elendim. Elendiğimde üzülmedim çünkü annemle vakit geçirmek istiyordum. Elendikten 4 hafta sonra annem vefat etti. O dönem hiçbir şey yapamadım. Sağ olsunlar o süreçte dostlarım yanımdaydı. Beni arkadaşlarım ayakta tuttu. Gerçek hayata döndüğümde de gelen iş tekliflerini değerlendirmeye başladım. İlk hafta elenmeme rağmen bende bir enerji görmüşler ki ilgi üzerimden eksik olmadı, sağ olsunlar.
MasterChef'e erken veda edenlerdensiniz. Ama erken ayrılmanıza rağmen çok sevildiniz. Nedeni nedir sizce?
Gülşah: Doğal ve dürüst bir insanım. Ne düşünüyorsam onu sergiliyorum dışarıya. Ben ünlü değilim, ben şöhret olmadım. Ben sadece bir yarışmaya katıldım, yemek yaptım. Yarışmadan çıktıktan sonra da Gülşah olarak hayatıma devam ettim. O yüzden hâlâ seviliyorum.
Sedat: Ben Paris'e gidince şıkır şıkır giyinirim. Anadolu'da bir köyde masada oturup soğan kırar yerim. İnsanlar bunu görünce şaşırdı. Benim rahmetli dedem "Bu çocuklar çiftçiliği de öğrenecek, okuyacaklar da" derdi. Her şeyi öğrettiler bana. Köyde yeğenimle odun keserken Instagramdan paylaştım. İstanbul'dan bir doktor Kastamonu'ya ziyarete geldiğinde benim storymi görüp evimize geldi eşiyle birlikte. Başka bir dönem de zengin bir iş insanı çocuklarıyla evimize geldi. Pandemiden dolayı bahçemize güzel bir sofra kurduk, onları ağırladık. Çok mutlu etmişti beni ziyaret etmeleri.


"3 yaşımdan beri yemek yapıyorum" Sizde yemek yapma tutkusu ne zaman ve nasıl başladı? Biraz hikâyenizi dinleyebilir miyiz?
Gülşah: Ben 3 yaşımda yemek yapmaya başladım. Evcilik oynadığımız dönemde yoğurtların içine reçel, çikolata, peynir katardım. Kuzenlerime yedirirdim. Çocuklar çizgi film izlerken ben yemek programları izliyordum televizyonda. Ama hiç eğitimini almadım. O da biraz ailenin yönlendirmesiyle, yeteneklerini keşfetmekle ilgili tabii. Bende bu olmadı. Başka alanlara yöneldim. Ama ailem hep çalıştığı için evde kendi kendimi doyurmak için yemekler yapıyordum. Yapa yapa alıştım, sevdim. Yeni videolar izledim. Yarışmaya katılırken teknik bilgimden ziyade el lezzetime güvenerek katıldım. Daha da ileriye giderdim ama psikolojim el vermedi. Hayalim, Safranbolu konaklarından birine restoran açmak. Bana özel ürünler yemekler yaparak insanlarla paylaşmak istiyorum. İnşallah param olursa bir gün yapacağım.
Sedat: Annem ve teyzem çok güzel yemekler yaparlardı. Hep onları izler öğrenirdim. Çocukluk arkadaşım Jale ile ilkokuldayken ilk yemeğimiz olan patatesli böreği yaptık. Yaz tatillerinde köye giderdik. Babaannemler tarlaya giderdi, ben de gizlice yemek yapardım onlara. Çok beğenip şaşırırlardı. Turizm otelcilik mezunuyum. Sonrasında İTÜ'den Yiyecek İçecek İşletmeciliğinden mezun oldum. Ardından Fransa'da çalıştım. Amerika'da çalıştım. Böyle böyle geliştim. Uçan aşçıyım. Şirketimi çok seviyorum. Hem geziyorum hem yemek yapıyorum. İleride eko turizme dayalı bir proje geliştirmek istiyorum. Eski bir evi restore edip güzel kahvaltılar yemekler yapıp sunmak istiyorum.
Kendinizi hangi noktalarda eleştiriyorsunuz? Yarışmada keşke yaşanmasaydı dediğiniz bir an var mı?
Gülşah: Ben kendimi çok eleştirdim. Çünkü kendim olmaya çalıştım. Yarışmaya birinci olmak gitmedim, bir şeyler öğrenmek için gittim. Karşımdakiler kazanma hırsıyla yarışmaya girdikleri için benim iyi niyetim onlar tarafından oynuyormuşum gibi algılandı. Bunu değiştirirdim geriye dönsem. Hırsla yarışırdım. Kazanma hedefiyle giderdim. Ve kesinlikle o zaman son dörde beşe girerdim. Benim bildiğimden fazla bir şey yapmadı kimse, izledim. Benim bilmediğim yemekler çıkmadı ortaya. Ben de yapabilirdim. Bu konuda kendimi suçluyorum. Keşke hırsla yarışıp savaşsaydım.
Emir ile bir tartışman olmuştu elenmeden önce. "Keşke yaşanmasaydı" dedin mi?
Gülşah: Ben Emir'e karşı hiçbir tutumum hakkında "Keşke yapmasaydım" demiyorum. Keşke daha fazlasını yapsaydım. Emir'i karakter olarak tanımıyorum. Sevmiyorum ya da seviyorum da diyemem. Dışarıda bir arkadaşlığım olmadı. Ama yarışmada dokunulmazlığı alıp onu potaya gönderdiğim için bana karşı hırs yaptı. Beni potaya gönderdi. "Annen reyting toplamak için beni potaya gönderdiğini söyledi" dedi. Ama işin aslı başkaydı. Aile o platformda ortaya sunulabilecek bir şey değil bence. Ailem söz konusu olduğu için hırslandım ona. Ama sonra herkes kendi yoluna gitti. Allah kalbine göre versin herkesin.
"Keşke daha hırslı yarışsaydım"
Sedat: Heyecanıma yenik düştüm. Kendim oldum ama heyecanım çok yüksekti. Aklım da annemdeydi. Kendimi yarışmaya veremedim. İnsanlara seviyeli davrandım, samimi davrandım. O yüzden çok mutluyum. Yarışmada erkeklerin en büyüğü bendim. "Bunlar gencecik çocuklar" diye düşündüm. Benim yarışmaya girme amacım da farklıydı. Türkiye'de ALS, SMA hastaları var, engelli insanlar var. Bu insanlara okul açmak istiyorum. Biraz daha para kazanıp annem adına okul yaptırmak istiyorum. Ben zaten evimi arabamı aldım. Fazlasını da istemiyorum. Başka hayatlara dokunmak için yarışmaya girdim. Ama keşke biraz daha hırsla yarışsaydım bir süre daha kalıp kendimi gösterseydim.


MasterChef 2020'nin şampiyonu Serhat oldu. Sizin favorileriniz kimdi?
Gülşah: Benim favorim yoktu. Yarışmaya ilk girdiğim zaman Eray'ın çok desteği oldu bana. Eray'ın 1. olmasını isterdim. Onun en çok ihtiyacı vardı. Ama Serhat hak etti. Karakteri oturmuş biri. İstemenin başarmak olduğunu gösterdi. Başkası olmamalıydı. Serhat olmalıydı. Serhat oldu.
Sedat: Ben bu sene erkeklerden birinci çıkacağını hissetmiştim. 16 yarışmacı da birbirinden yetenekliydi. Ama en başından beri Serhat seviyeliydi. Ben Serhat veya Barbaros'un birinci olmasını istiyordum. Nitekim de öyle oldu. Tüm yarışmacılar bana saygılı davrandı sağ olsunlar. Gencecik insanlar ve çok güzel yerlere geleceklerine inanıyorum.
MasterChef'teki enlerinize geçelim MasterChef'in en komiği?
Gülşah: Tanya. Çok güldürüyordu bizi.
Sedat: Tanya.
MasterChef'in en sinirlisi?
Gülşah: Eray.
Sedat: Furkan. Hırslı bir arkadaşımızdı. Hemen her şeye sinirlenebiliyordu. Ama çok saygılı. Duygu da biraz sinirliydi.
"Yarışmada birkaç sinsi isim vardı" MasterChef'in en sinsisi?
Sedat: Sinsi yoktu ya.
Gülşah: Sedat için herkes iyi. Bence birkaç tane var ama isim vermek istemiyorum.
MasterChef'in en yeteneklisi?
Gülşah: Berk. Çabuk harcandı.
Sedat: Esra abla ve Duygu. Erkeklerden Berk, Uğur, Serhat, Emir, Barbaros.
MasterChef'in en sevimlisi?
Sedat: Bence ben.
Gülşah: Bence de ben.
MasterChef'te en iyi arkadaşınız?
Gülşah: Ben Tanya ve Ebru ile aynı odada kalıyordum. Herkesten fazla onlarla paylaşım içindeydim. Özgül ile Duygu ile de yakındık. Tanya ve Uğur yarışmadan elendikten sonra da aynı kişilikleriyle devam ettiler, ego yapmadılar. Aynı dostluğa devam edebildik. Ama diğerlerinde "Takipçimiz arttı, reklam alıyoruz. Büyüdük" tavırlarıyla egolarına yenik düştüler.
Sedat: Başlarda Sefa, Didem, Ayyüce ve Duygu ile çok iyiydik. Sonradan ben Berk ve Uğur'un odasında takılmaya başladım. Onlarla yakın oldum. Ben bundan sonra benimle görüşmek isteyenlerle görüşürüm. Ama Gülşah benim için çok ayrı. Onu kendime yakın buluyorum. Birbirimize çok benziyoruz. Dostuz. Birbirimizle tartışsak da küslük olmuyor. Kaldığımız yerden devam ediyoruz. Annemin vefatından sonra hemen yanıma geldi Berk ile birlikte. Bize reklamlar gelince hep birbirimizi öneriyoruz. Paylaşım halindeyiz. Çıkarsız ilişkileri seviyorum.
Gülşah: Yarışma bitti. Artık yarışmamalıyız bence. Biraz daha hayata, dostluğa dönmeli.
"Sevgili değiliz" Sosyal medyadan aldığın en kötü veya en saçma yorum neydi?
Sedat: "Gülşah ile sevgili misiniz?" yazıyorlar. Sevgili değiliz, çok iyi dostuz. Sevgili adaylarını bekliyoruz.
"Emir duysa utanır"
Gülşah: Bir kadınla bir erkek arkadaş olabilir. Ben Sedat'a dokunduğumda midemde kelebekler uçmuyor. Neden sevgili olalım ki? Bir de Emir ile ilgili çok yorum alıyorum. Savcılığa vermeyi düşünüyorum. Hak etmediğim şekilde, ağıza alınmayacak cümleler yazıyorlar. Emir ile aramda hiçbir şey yok. Kavga etmemişiz, sıkıntılı bir durumumuz yok. Siz kimsiniz? Emir duysa utanır fanlarının yaptıklarından.
Yapmaktan en keyif aldığınız yemek hangisi?
Sedat: Yöresel yemekleri yapmayı çok seviyorum. Osmanlı Mutfağı dersi de aldım. Geleneksel mutfağı severim.
Gülşah: Ben mezeciyim. Meze yapmayı ve yemeyi çok seviyorum.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.