Ü niversite tercih süreci, gençlerin hayatlarındaki en kritik dönemeçlerden biri. Ancak artık bu süreç yalnızca puanla bölüm seçmekten ibaret değil. Çünkü dünya, geleneksel meslek kalıplarını hızla terk ediyor. Otomasyon, dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik gibi kavramlar; sadece teknolojinin değil, iş dünyasının ve eğitim sisteminin de temel yapı taşlarını yeniden şekillendiriyor. Eğitim uzmanları, tercih döneminin yalnızca "hangi üniversiteye gitmeliyim?" sorusuyla değil, "gelecekte nasıl bir iş dünyası beni bekliyor?" sorusuyla da birlikte düşünülmesi gerektiğini vurguluyor.
YAPAY ZEKA MÜHENDİSLİĞİ
Son yıllarda en çok dikkat çeken alanların başında yapay zekâ ve veri bilimi geliyor. Dünya Ekonomik Forumu'nun 2025 raporuna göre, en hızlı büyüyecek mesleklerin büyük bölümü doğrudan teknoloji ile ilişkili. "Yapay Zekâ Mühendisliği", "Makine Öğrenimi Uzmanlığı" ve "Veri Bilimciliği" gibi alanlar, artık geleceğin değil bugünün meslekleri olarak kabul ediliyor. Bu alanlarda eğitim veren bölümlere ilgi de her geçen yıl artıyor. Ancak uzmanlar, sadece teknik becerilerin değil, etik düşünce, problem çözme yeteneği ve analitik zeka gibi yetkinliklerin de en az teknoloji kadar önemli olduğuna dikkat çekiyor. Zira yapay zekânın karar alma süreçlerinde etik tartışmalar önümüzdeki yıllarda daha fazla gündeme gelecek.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK UZMANI
Geleceğin meslekleri yalnızca teknolojiyle sınırlı değil. Küresel iklim krizine karşı yürütülen mücadele, çevre bilinci yüksek, sürdürülebilirlik odaklı mesleklere de kapı aralıyor. Karbon ayak izini azaltma, döngüsel ekonomi, enerji verimliliği ve çevresel strateji geliştirme konularında uzmanlaşmış bireylere olan ihtiyaç artıyor. Artık birçok özel sektör şirketi, bünyesine iklim değişikliği uzmanı, çevre mühendisliği danışmanı ya da sürdürülebilirlik koordinatörü alıyor. Bu durum, üniversitelerin de ilgili bölümlerine olan ilgiyi artırmış durumda. Özellikle şehir planlama, çevre mühendisliği ve enerji sistemleri mühendisliği gibi disiplinler; geleceği çevresel krizle şekillenecek bir dünyada önemli roller üstlenmeye hazırlanıyor.
DİJİTAL NOMAD KOÇLUĞU
Bir başka dikkat çeken alan ise "insan deneyimi" üzerine kurulu meslekler. Mobil uygulamalar, dijital ürünler, sanal gerçeklik ortamları ve oyun dünyası; yalnızca kodlama değil, aynı zamanda yaratıcılık, psikoloji, iletişim ve tasarım becerisi gerektiriyor. UX/UI tasarımcıları, dijital içerik üreticileri, oyun senaristleri ve deneyim mühendisleri; bugün birçok teknoloji şirketinin öncelikli işe alım listelerinde yer alıyor. Ayrıca uzaktan çalışma sistemlerinin kalıcı hale gelmesi, yeni iş modelleri kadar yeni meslek alanlarını da beraberinde getirdi. "Dijital Nomad Koçluğu", "Uzaktan Takım Yönetimi Danışmanlığı" gibi alışılmadık başlıklar bile bugün profesyonel alanlara dönüşüyor.

BİTMEZ AMA DÖNÜŞÜR
Peki, bu değişim üniversite tercihi yapacak gençleri nasıl etkiliyor? Eğitim uzmanlarına göre artık öğrencilerin yalnızca bir bölüme değil, bir yolculuğa hazır olması gerekiyor. "Gelecekte belki de henüz adı bile konulmamış bir meslekte çalışacağız" diyen uzmanlar, öğrenmeyi öğrenmenin, çok disiplinli düşünebilmenin ve esnek kariyer planları yapmanın önemini vurguluyor. Türkiye'de hâlâ tıp, hukuk, mühendislik gibi klasik meslekler en çok tercih edilen alanlar arasında. Ancak bu alanların içinde bile yeni uzmanlıklar, alt kırılımlar ve dijitalleşmeye uyumlu yeni roller ortaya çıkıyor. Örneğin bir hukuk öğrencisi, gelecekte dijital telif hukuku, yapay zekâ etiği ya da blockchain sözleşmeleri üzerine çalışabilir. Geleceğin meslekleri; sadece iş tanımlarının değil, aynı zamanda insanların dünyayı nasıl algıladığı, nasıl çözümler geliştirdiği ve nasıl birlikte yaşamak istediğiyle şekillenecek. Bu nedenle üniversite tercihi yapacak gençlerin yalnızca mezun olabilecekleri bir bölüm değil; kendilerini ifade edebilecekleri, geliştirebilecekleri ve geleceğe katkı sunabilecekleri alanları seçmeleri hayati önem taşıyor. Unutmayın: Gelecek gelip geçmeyecek. Onu inşa edecek olan sizsiniz.

