Konuk yazar Selahattin Gezer yazdı...
Önce birkaç kelam: Hiçbir ayrım yapmadan; Kur'an'a, imana ve İslam'ın hakikatlerine hizmet eden istisnasız bütün Ehl-i Sünnet cemaatlere en kalbi selamlarımı sunarım. Allah cümlemizi fitne ve nifak ateşinden muhafaza eylesin; bizlere, O'nun huzuruna vazifelerimizi layıkıyla yerine getirmiş olarak çıkmayı nasip etsin. İhlas ve uhuvvet erlerine hürmetlerimi arz ederim... Zira bu cennet vatanın, her zamankinden daha çok samimi ve fedakâr iman kahramanlarına ihtiyacı var. Gelelim asıl meseleye: Her dönemde Nur talebelerine saldırı olduğu gibi, yine bu dönemde de bir yerden düğmeye basılmışçasına saldırılar başladı. Yeis yok, yılma yok, ölü toprağı altına çekilmek yok... Bu alçakça saldırılar elbette olacak; bu saldırılar gerçek dava erlerinin pasını almaya ve onları parlatmaya devam edecektir. Zaten Allah rızası için hareket eden Ehl-i Sünnet cemaatler, bu tür saldırılardan azade kalmayacaklar. Değerleri ve asıl gayesi yok edilmiş insanlarla ve cemaatlerle şeytanın asla işi olmaz! Şeytan sadece ehl-i küfürle, hainlerle ve kötülüklerle uğraşmış olsaydı, yeryüzünde şerli ve zararlı hiçbir şey kalmazdı. Şeytanın azığı, Allah yolunda olanlardır. Onlarla beslenir; bir vampir gibi onların kanını, güzel hasletlerini, imanını ve iradesini emer ve ellerine kendi şerli külliyatını verir. Bir insanın gerçek dava eri olup olmadığı ve bir cemaatin hak yolunda hareket edip etmediği, onların uyandırdığı tesir ve sizde bıraktığı hisle anlaşılır.

HAKİKATİ DİLE GETİRMEK
Misal: Geçtiğimiz günlerde, Zübeyir Cengiz kardeşimizin; "Âlem-i İslam'ın Ebedi Bayraktarı Türk Milletinin Asaleti ve Kahramanlığı" isimli videosuna denk geldim, izledim. Bende hiçbir olumsuz his bırakmadığı gibi, ecdadımızın İslam bayraktarlığı için şükrettim ve şanlı mazi gözümde canlandı. Demek ki bu kardeşimizin gizli bir hesabı ve maksadı yok. Sadece Allah rızası için, milletimize faydası dokunsun ve hakikatler dile getirilsin diye emek sarf ediyor. Aynen bunun gibi; izlenen videolar ve yazılan yazılar size şevk veriyor, imanınızı takviye ediyorsa o kişiler, kurumlar ve cemaatler doğru yoldadır. Tam tersi; sizi kıymetli değerlere ve sadık dava erlerine düşman ediyorsa, aman ha! Dinlediğiniz veya okuduğunuz şey mayınlı tarladır. Kendi ruh ve kalp sağlığınız için, en önemlisi de Allah rızası için oradan uzak durun. Çünkü tahrip çok kolay ve ucuzdur; inşa ise emek ve dikkat ister! Evet, birileri adeta dil mızrağına Risale-i Nur'ları bağlamış; Müslüman kardeşine, kahraman dava erlerine saldırıyor. Haddini aşıp aşağılıyor; hatta "tekfir ediyor, hain diyor, alçakça mason" diyor ve günümüzde adeta bir Sıffin hadisesi yaşatıyor. Ey dil mızrağına iman kurtarıp kardeş kazanmak için değil de, küresel hainlerin emelleri için Risale-i Nur'ları bağlayıp başta Üstadımızın varis ve vekillerine, Nur talebelerine saldıran talihsizler! Bu saldırılarınız kaç insanın hidayetine vesile oldu? Bu çirkin dilleriniz kaç insanı dalalet vadilerinden çekip iman mertebelerinde yükseklere çıkardı; kaç insanın ağzını, dilini ve ruhunu temizledi? Kaç insanı uhuvvet ve ihlas sahibi ederek sadakatte karar kıldırdı? Ey dili saldırgan, kelimeleri alaycı ve bakışları kirli insanlar! Hazırladığınız videolar, kaleme aldığınız yazılar kaç insana Gazze ve Doğu Türkistan sancıları yaşattı? Kaç
kişiye İttihâd-ı İslam'ı hatırlattı ve istikametini oraya çevirdi; oraya koşamasa bile o yöne doğru aşkla süründürdü?
EBEDİ SAADET YOLU
Gerçek Risale-i Nur talebeleri, iman hakikatlerini başta kendilerinin, sonra da başkalarının imanını kurtarmak için okurlar. Bu reçeteleri başkalarını tekfir etmek veya başkalarına iftirada bulunmak için tatbik etmediler. Samimi Nur talebeleri Risale-i Nur'ları memleketin emniyeti, selameti ve huzuru için; ebedi saadet yolunda kardeş kazanmak için; devletin bekası ve Nur-u Muhammedî'nin (asm) aydınlığını yaşatmak için ellerine aldılar. Nurdan Külliyatla hayatlarını ve geleceklerini nurlandırdılar; şeytanın bölüp parçalayan şerli külliyatından uzak durdular. Hani Üstadımız hayalen bizi Ceziretü'l-Arab'a davet ediyor ya; gelin biz de öyle bir hayal yolculuğu ile Mahkeme-i Kübra'ya gidelim! Hayalen dahi olsa insanlığı hesap halindeyken görelim. Onlardan bir kısmı demeyecekler mi: "Sizler bu hakikatleri biliyordunuz, neden anlatmadınız? Neden çelik çomakla oynarcasına fitne ve fesat işleriyle bizleri unuttunuz? Kur'an ve iman hakikatlerini usulünce bizlere neden anlatmadınız? Neden hayatınıza yansıtıp örnek olamadınız? Aranızdaki uhuvveti sağlamadınız ve bizleri de şerli insanlara kardeş ettiniz; şimdi bizler bu hale giriftar olduk..." Kur'an ve iman davasında şerli fırtınalar eksik olmadı ve olmayacak. Yeniden yeniden saldıracaklar; biri bitmeden diğeri başlayacak. Çünkü ulvi davaların ve yüksek dağların karı, fırtınası eksik olmaz. Bu, kıyamete kadar böyle sürüp gidecek; çünkü cennet de cehennem de kendine azık bekliyor... Önemli olan, bu fırtınalarda nasıl duracağımız ve duruşumuzun hak ve hakikat adına olup olmayacağıdır. Samimi Nur talebeleri, fitne fesat işlerinin "şeytanın külliyatı" olduğunu bilir; o külliyattan ödü kopar, tenezzül edip eline almaz! Hakiki külliyatın nurlarıyla meşgul olur; hizmete ve cemaate zarar gelmemesi için Hizmet Rehberi'ni kendine rehber edinir. Şeytanın fitne ve fesat külliyatını okuyup "iki tane birin yan yana gelmesine" engel olanlara, yıkanlara, dağıtanlara ve Kur'an ile Sünnet-i Seniyye'ye kafa tutanlara inat; Nurun has talebeleri, iki tane birin yan yana gelmesi (11 olması) için hayatlarını feda ederler. Şeytanın külliyatını okuyanlar; iftira eder, tahrip eder ve her sağlam temeli sarsmak için hiçbir kötülükten geri durmazlar. Bizler Nur Külliyatı'nı okumaya ve İttihâd-ı İslam yolunda İslam âlemine faydalı olmaya gayret etmeye devam edeceğiz.
SON SÖZ
Üstadın varis ve vekili muhterem ağabeylerimize "mason ve hain" diyenler; Siyonist masonların kucağında Kur'an davasına, vatana ve millete zarar verme yolunda olanlardır. Hele ömrünün son anlarına kadar Uhuvvet-i İslamiye için gayret etmiş, cemaatlerin bir araya gelmesine emek vermiş Hüsnü Bayramoğlu Ağabeyimize "mason ve ajan" demek; hedefi bölüp parçalamak olan Siyonist İsrail'e ajanlık yapmak demektir. Allah, gençliğimizi şeytanın nifak külliyatını okuyup fitne çıkaranların ve küfre hizmet edenlerin şerrinden muhafaza etsin. Âmin. Adil-i Mutlak tarafından; kimlerin mason olduğu, kimlerin Gladyo'ya peşkir tuttuğu, kimlerin çirkin sesi ve düşünceleriyle Siyonist İsrail'e alkış tutturduğu ve İttihâd-ı İslam'a kimlerin zarar verdiği Levh-i Mahfuz'a kaydediliyor. Mutlaka göreceğiz!

