• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ABDURRAHİM ŞENOCAK

İzmir dünya liderini ağırladı

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 10.05.2015, 00:00
Türk siyasi tarihinde "Tek Parti" döneminden sonra, Demokrat Parti geleneğini sürdüren siyasal partiler tek başlarına birkaç hükümet kurabildi. Bu hükümetlerin her biri de arkalarındaki güçlü seçmen desteğine rağmen iktidarı cuntalar ve darbeler sonucu kaybetti. Askeri ve bürokratik vesayet sistemi, bu hükümetlerin milletin iradesi doğrultusunda siyaset yapmalarını engelledi. Zaten bu iktidarlar, vesayet sistemine meydan okuyacak güce de sahip değillerdi. Bu yüzden sistemi dönüştürme ve vesayeti kırma adına siyaset üretemediler; sadece kendilerine izin verilen alanlarda rutin işler yapabildiler. Başka bir ifadeyle iktidar oldular ancak "muktedir" olamadılar.
2002'de Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde iktidara gelen AK Parti hükümeti de yıllarca bu vesayet sistemiyle mücadele etti. Çeşitli darbe girişimleriyle ve partisinin kapatılması tehlikesiyle karşı karşıya kalan Erdoğan'ı geçmiş iktidarlardan farklılaştıran ve onu "muktedir" kılan nedir?
Bizce, Erdoğan'ın başarısının hikmeti, siyasi iktidarı toplumsal güçle birleştirmesinde aranmalıdır. Siyasi olaylar karşısında sergilediği liderlik, vesayet sisteminin gerilemesine neden oldu. Zira Erdoğan, "millet iradesi"nin egemen olması için mücadele etti. Aynı zamanda milli iradeyi arkasına alarak ulusal ve uluslararası tüm vesayet çevrelerine "one minute" diyebilme başarısını göstermiştir. Bu sebeple milleti tanımayan sistemin borazanına ot tıkamış, Demokrat Parti'nin "Yeter söz milletindir" sloganını fiiliyata geçirmiştir. Milletle güven üzerine ve sahici bir ilişki kuran Erdoğan, yıllardır vesayet sisteminin ezdiği "parti başkanlığını" gerçek bir "liderliğe" dönüştürmüştür.
"Efendi olmaya" veya sistemle uzlaşıp kaymağını yemeye değil, "millete hizmetkar olmaya geldik" diyen Erdoğan, kitlelerin gönlünde taht kurmuştur. Hatta "dünya beşten büyüktür" gibi çıkışlarıyla da tüm dünyada ülkemizin saygınlığını artıran Erdoğan, küresel ölçekte karizmatik bir lider haline gelmiştir. Kendisine duyulan sevgi ve hayranlık, Erdoğan'ı Balkanlar'da ve Ortadoğu'da miting düzenleyebilecek düzeye ulaştırmıştır. Dün İzmirliler dünya liderini coşkulu bir şekilde ağırlayarak, O'na "Yürü büyük usta! İzmir seninle" dedi.

Asırlık Kürt sorununu ancak Erdoğan çözebilirdi


Türkiye'de kangren olmuş sorunlara el atmaktan çekinmeyen ve pek çoğunu çözüme kavuşturan da Erdoğan olmuştur. Ülkemize kalıcı barışı getirmek üzere bizzat Cumhurbaşkanımızın başlattığı çözüm süreciyle terör ortadan kalkmıştır. Erdoğan'ın 13 yıllık başbakanlığı döneminde bölgeye yaptığı hizmetler, terör örgütünün varlık gerekçesini ortadan kaldırmıştır. Erdoğan liderliğindeki AK Parti'nin eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, tarım ve hayvancılık alanlarında yaptığı atılımları kimse inkar edemez. "Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik" diyebileceğimiz zamanda, eski Türkiye'ye dönmeyi akl-i selim hiç kimsenin talep edeceğini düşünmüyoruz.

HDP barajda boğulacağa benziyor


Başta paralel örgütün yayın organları olmak üzere tüm yandaş medya, HDP'nin barajı geçeceği balonunu yazdılar durdular. Ancak seçmeni bir türlü ikna edemediler. Seçimler yaklaştı, anket şirketleri itibarlarını korumak için, yakında gerçek sonuçları vermeye başlar. Ancak biz şimdiden söyleyebiliriz ki, HDP'nin Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kaldıracağız" açıklaması, Kabe ile Taksim'i karşılaştırması, "Din dersini kaldıracağız" ifadesi ve HDP'li bir belediyenin peygamberimizin hadislerine hakaret eden afişleri, baraj problemini daha da derinleştirdi. Mezkur parti, bir yandan dindar Kürtlerden oy almak için bazı emekli müftüleri ve eski İslamcıları aday yapıyor, diğer yandan da seküler hatta din karşıtı kimliklerini açığa vuran beyanatlar veriyor. Oysa bu ülkenin Cumhurbaşkanı, bizzat Kur'an-ı Kerim'in Kürtçe mealinin hazırlanmasını temin ediyor. Sizce dindar Kürt kardeşlerimiz kime oy verir? Siz, gerçeği varken taklidine oy verir misiniz?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA