Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Büyükelçiler toplantısında büyük Türkiye yürüyüşünün kodlarını açıkladı: "Saygın ve lider bir Türkiye inşa ediyoruz." Türkiye eksenli, bağımsız ve milli bir vizyonun esas olduğunu vurgulayan Fidan, şöyle devam etti: "360 derece perspektifiyle yürüttüğümüz dış politikamız, işte bu güçlü vizyonun hem mimarı hem de taşıyıcısıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın bizlere istikametini çizdiği, Türkiye Yüzyılı hedefiyle yakın coğrafyasında güvenlik ve refah üreten, bölgesel ve küresel düzeyde düzen kurucu rolünü pekiştiren, uluslararası ticarette pazar payını ve rekabetçiliğini artırmış ve uluslararası sisteme kendi özgün siyasi ve kültürel katkısını sunabilen, saygın ve lider bir Türkiye inşa ediyoruz." Fidan, güçlü Türkiye vizyonunu Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde somut icraata dönüştürmek için çabaladıklarının altını çizerek, "Bugün Orta Doğu'dan Balkanlar'a, Afrika'dan Orta Asya'ya Türkiye'nin tutumunun kurulan denklemlerde dikkate alınması, bir Türkiye Vizyonu'ndan bahsedilmesi tesadüf değildir. Bu, gece gündüz demeden sebatla çalışan hariciye teşkilatımızın ve arkanızdaki güçlü siyasi iradenin eseridir" şeklinde konuştu.
GAZZE ATEŞKESİNDE BAŞROLDEYİZ
Türk diplomasisinin zaman ve mesafe tanımayacağını dile getiren Fidan, uluslararası düzenle, bölgesel krizlerle ve insanlığın geleceğiyle ilgili her konuda Türkiye'nin her zaman söyleyecek özgün bir sözü ve doktrini bulunacağını kaydetti. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dünyanın çeşitli sorun bölgelerinde çözüm konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye'nin oynadığı rolleri tek tek anlattı. Türkiye, Gazze'de ateşkesin sağlanmasında "başat rol" oynadı. Bakan fidan, bütüncül kapasiteyi, stratejik aklı, küresel vicdanı ve bölgesel istikrarı sınayan en kritik cephelerde bilfiil seferber ettiklerini aktardı. Gazze'de 7 Ekim 2023'ten bu yana yaşananların insanlık tarihine "kara bir leke" olarak geçtiğini ifade eden Fidan, ancak bunun aynı zamanda küresel bir uyanışa vesile olduğunu belirtti. Fidan, İsrail'in Gazze'de işlediği soykırım karşısında, Türkiye'nin küresel vicdanın sesi olduğuna dikkati çekerek, "Filistin meselesinde en başından beri izlediğimiz ilkeli tutum, ateşkesin sağlanmasında başat rol oynadı." ifadelerini kullandı. Türkiye'nin bu konudaki çabalarının uluslararası kamuoyu nezdinde büyük yankı bulduğuna değinen Fidan, "Artık Batı başkentlerinde dahi iki devletli çözüm kabul görüyorsa, bunda diplomasimizin ısrarlı ve ilkeli duruşunun payı büyüktür." şeklinde konuştu. Fidan, Filistin'de kalıcı barışın sağlanması için halen zamana ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, "Bu bilinçle, iki devletli çözüm vizyonunu hayata geçirmek için sabırla ve kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz." dedi.Savaşına değinen Fidan, "Savaşın başladığı ilk günden bu yana, ilkemiz net oldu: 'Savaşın kazananı, adil bir barışın ise kaybedeni olmaz.' Bu inançla, savaşın diplomasi masasında sona ermesi için en yoğun gayreti gösteren ülke olduk. İstanbul, halen tarafların teknik düzeyde bir araya gelebildiği ve barışın parametrelerini tartışabildiği yegâne platform olma özelliğini korumaktadır." diye konuştu.
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI
Fidan, bu durumun Türk diplomasisine duyulan güvenin bir tezahürü olduğunu belirterek, Türkiye'nin, savaşın diplomatik yollarla bitirilmesi için her türlü inisiyatifi almaya, kolaylaştırıcı rol oynamaya ve barış masasını yeniden kurmaya hazır olduğunu vurguladı. Suriye'deki durum rejimin devrilmesinin sene-i devriyesinde Suriye'nin, Türk diplomasinin tarihin doğru tarafında durduğu ve alnının akıyla çıktığı başka bir örnek olduğunu ifade eden Fidan, şöyle devam etti: "Geriye dönüp baktığımızda, son 15 yılda Suriye sahasında tarihin en zorlu sınavlarından birini verdik. Bunun siyasi ve ekonomik maliyetini ödedik, ancak insanlık onurundan taviz vermedik. Bu süreçte yalnız bırakıldığımız, birçok ülkenin terör örgütleriyle taktiksel iş birliklerine girdiği dönemler oldu. Ancak biz rotamızdan şaşmadık. Ve nihayetinde tarih kendi hükmünü verdi. 8 Aralık 2024, Suriye halkı için yeni bir umut sayfasının açıldığı bir milat oldu. Ancak Suriye'de işimiz aslında yeni başlıyor. Biz inanıyoruz ki dış müdahalelerden arınmış, istikrarlı bir Suriye, bölgemiz için büyük bir artı değer olacaktır. Türkiye, bu süreçte dost ve kardeş Suriye halkının yanında olmaya kararlılıkla devam edecektir." Fidan, tüm bu başarıların merkezdeki ve sahadaki ekibin ve büyükelçilerin özverili çalışmaları sayesinde gerçekleştiğini kaydederek, "Ancak mevcut başarılarla yetinemeyiz. Dünya giderek daha çetin bir rekabetin içine giriyor. Diplomaside elde ettiğimiz her başarının ardından, önümüzde aşılması gereken yeni bir eşik, daha zorlu bir sınav beliriyor." ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE'NİN DİPLOMASİ MİMARİSİ
Fidan, Türkiye'nin diplomasi mimarisinin bir diğer boyutunun da söylem olduğunu, güçlü bir vizyona sahip olunsa dahi bunun doğru ve sürekli güncellenen bir söylemle tahkim edilmesi gerektiğini söyledi. Algıların, çoğu zaman gerçeğin önüne geçtiği bir çağda haklı olmanın yetmediği tespitini yapan Fidan, haklılığın "doğru anlatılması" ve kitlelerle ulaştırması sorumluluğuna dikkati çekti. Fidan, son yıllarda başarılanların kendilerine bulunulan çağın, bölgesel ortaklıklar ve "sahiplenme" yaklaşımı üzerinden ilerlendiğini gösterdiğini aktararak, iddia sahibi olmanın, sadece söz söylemek değil, 360 derece ile bakılan dünyanın her yerinin çok yakından takip edilmesi ve stratejik analizler yapılmasından geçtiğini belirtti.
