Dünyanın taleplerine karşılık veremeyen eğitim, günümüzün belki de en büyük sorunu.... Hızla değişen dünyada maalesef aynı hızla gelişmeyen eğitim sistemi ihtiyacı karşılayamadığı gibi öğrencinin dikkatini çekmekten de uzak kalacaktır. Örnek olarak gösterilen batı eğitiminde, harcamaların %20 artmış olmasına rağmen, PISA sonuçları öğrenmede hiçbir iyileşme olmadığını gösteriyor...
Günümüz eğitiminin endüstri toplumunun ihtiyaçlarını karşılaması için dizayn edildiğinden hareketle, 200 yıllık bu sistemin günümüz ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzak olduğu ortadadır...
Hele ki, değişimin baş döndürücü hızla devam ettiği son yıllarda...
Küreselleşme modasının gittikçe yayıldığı günümüzde, eğitimde küreselleşmenin uygulanabilir olmadığını düşünüyorum...
Başka ülkeleri taklit etmenin, onları direkt kopyalamanın faydasına inanmıyorum...
Eğitimde ihtiyaçları belirleyip ona uygun çözümler üretmek önceliğimiz olmalı.
Sonrasında elbette iyi örnekler incelenip, ihtiyaçlara göre uygulanabilirliği tartışılabilir.
SOSYAL MEDYA
Sosyal medya herkesin birbirine benzediği platformlar haline geldi. Belki de amacı budur...
Ancak biz eğitimcilerin unutmaması gereken, gelecekte farklılıklarını koruyabilenler bir adım önde olacak.
Yani yaratıcılıklarını zengin hayallerini gerçekleştirmek için kullanabilenler... Bir başka deyişle özgün hayaller kuranlar ve bu düşler için harekete geçebilenler...
Harekete geçebilmek için öz disiplinini geliştirmiş olanlar...
Sorumluluk duygusunu da tabi...
Sosyal medya değil, biz eğitimciler şekillendirmeliyiz geleceğin nesillerini...
Bunu yaparken de çağın gereklerini bilmeli, onların özünü bozmamalıyız.
Yani insan olmanın önemini hatırlamalı, hatırlatmalıyız...Biz insanları sanal zekadan ayıran ve hatta üstün kılan özelliklerimizi geliştirmeliyiz... Eğitimi bireysel özellikleri zenginleştirme yönünde geliştirmeliyiz.
Sanayi toplumunun sınıflar halinde hareket etme dönemi çok gerilerde kaldı çünkü.
İnsanlık sanatçı yönüne dönmeli...
Özgün eserlere daha çok ihtiyacı yok mu artık dünyamızın?
Sanat, ruhumuzla tanışmada en önemli vasıta... İnce duyguların gelişmesi, yüce düşünüşler hep sanat sayesinde gelişir.
Özgünlük de sanatın olmazsa olmazı elbette...
Geleceğin bilim insanının da bu derin düşünceye ve özgünlüğe sahip olması gerektiği aşikardır.
ETKİN OKULLAR
Sözün özü, sınıflarda kitlelere verilen eğitim dönemi çoktan geçerliliğini yitirdi, ancak biz hala terk edemedik. Hızla değişen bu dünyada eğitimde değişim çok yavaş oluyor maalesef... Öğrencilerin, öğretmenlerin ve okul idarecilerinin yaratıcılıklarını kullanabileceği, özgür alanlarının olabileceği eğitim politikaları belirlenmeli. Okulların kendi kültürlerini oluşturmalarına imkan vermek, öğrenciye ulaşabilmeyi de kolaylaştıracaktır.
Ve tabi bireysel özelliklerini geliştirmek de bu sayede mümkün olacaktır. Bu konuda okul müdürlerinin ve öğretmenlerinin vizyon sahibi liderler olması büyük önem arz etmekte.
Değişim konusunda samimi olan öğretmenler, günümüz çocukları ile gerçek iletişime geçebilecek, onların ve toplumun ihtiyacını anlayabilecektir.
Tüm dünyada eğitimde reform kaçınılmazdır ve bunu politika üretmekte başarılı liderler ile gerçekleştrebilen ülkelerin kazandığı sadece günümüz nesli olmakla kalmayacak, parlak bir gelecek olacaktır.